Dizeleri Miras Kaldı: Türk Edebiyatının Efsane İsmi Yaşar Kemal’in Mutlaka Okumanız Gereken 13 Şiiri
Türk edebiyatının tartışmasız en büyük isimlerinden biri olan Yaşar Kemal'in çok az kişi tarafından bilinen şiirlerini sizler için derledik!
1. Kulluk

Hülyamdaki kadını
Yaratsaydı Tanrı eğer,
Kulluk ederdim ölünceye kadar,
Öldükten sonra da…
2. Sebep

Sebep gözün kör olsun,
Bütün bal arıları bana küstü,
Sırrını açmıyor petekler.
Beni düşünmez oldu güzel çiçekler.
Gök maviliğinden göndermiyor,
Çocukluk rüyalarımı aynalar çaldı.
İstiyorum, geri vermiyor.
Ninnilerin bahçesinden kovuldum.
Sabahı kapımın eşiğinde,
Bir bebek gibi ağlar buldum.
Sebep gözün kör olsun,
Sevgilisiz kaldım işte…
3. Ey Ahali

Duyduk duymadık demeyin,
Bir çocuk kayboldu.
Elinde defne dalı,
Parmakları tan yeri,
Saçları darmadağınık,
Dalgalanır yağmur içinde.
Bulup getirene,
Görüp haber verene,
Aydınlık yepyeni bir dünya verilecektir.
Ey ahali bulan var mı, gören var mı?
İyiye, doğruya, güzele selam durulacaktır.
4. Merhaba

Dünyanın ucunda bir gül açılmış ,
Efil efil esen yele merhaba!
Karanlığın sonu bir ulu şafak ,
Sarp kayadan geçen yola merhaba!
Günbegün yüreğim ulu yalımda,
Engel tuzak kurmuş bekler yolumda ,
Zulümlerde işkencede ölümde ,
Bükülmeyen güce kola merhaba!
Acıda kahırda çekmiş geliyor ,
Güneşten boşanmış kopmuş geliyor ,
Bir ışık selidir sökmüş geliyor ,
Nazım Usta coşkun sele merhaba!
Alınacak Anadolu’nun öcü,
Yerde kalmayacak çekilen acı,
Açıldı geliyor şafağın ucu ,
Doğdu doğacak güne merhaba!
Selam olsun dört bir yana merhaba !
Akan kana düşen cana merhaba !
Hesap sorulacak güne merhaba !
Türküler söyleyen dile merhaba!
5. Uyanış

Bilmiyordum,
Buğulu ekinlerdeki taze düşü.
Ve tan yerinde gerinen billur öpüşü.
Bilmiyordum,
Kovanların petek petek saadetle dolduğunu.
Gün doğunca gecenin kaybolduğunu.
Bilmiyordum, gökyüzünün bu kadar mavi olduğunu
Bilmiyordum…
6. Serenat

Yağmur yağıyor
Harman yerindeki karınca yuvalarına;
Bebeklerin uykuları gibi ince,
Bir yağmur.
Büyüyor karınca yuvalarında
Başak boyunca huzur.
Yağmur yağıyor
Şu beyaz papatya çiçeğindeki
Aşkımın üstüne.
Ve gün vuruyor bu öğle vakti
Tarlaların çitine.
Yağmur yağıyor,
İçimdeki göklerden,
İçimdeki toprağa, nurdan.
Bir ağ örüyor gecelerimin üstüne
Örümcekler huzurdan.
Yağmur yağıyor,
Bulutlardan bir yaz uykusu.
Yağmur yağıyor;
Ve açıyor kır çiçeklerinde
Bembeyaz toprak kokusu…
7. Şefkat

Bebeğim,
Sana en güzel uykuların,
En güzel rüyalarını vereceğim.
Ve en tatlı ninnileri
Dudaklardan çalıp, beyaz bir tül gibi
Beşiğine sereceğim.
Bebeğim,
Sana parmaklarından şefkat damlayan
Gülümsemen kadar yumuşak
Bir anne getireceğim.
8. Yalnızlık

Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Ölür de susundan.
Yol olsan kimse geçmez,
Sarp kayalara uğratır da yolunu .
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun ,
Tellersin pullarsın ,
Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün,
Köpürmüş gelen bulutları.
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı ,
Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!
9. Güzelleme

Rüyan pınarlarda buğulanan nur,
Sevgin sırma sırma dökülen şafak.
Senin için ekini öpüyor yağmur,
Tarlada senin için büyüyor başak.
Çiçekli yaylası ve berrak sular;
Gözlerinde duman duman arzular
Menevşe kokulu saçına bahar
Beyaz fecirlerden örtüyor duvak
Dokuduğun gülle işlenmiş gölgen
Umudunu iplik iplik eğirsen
İnce, taze bir sabahla gerinen
Çiğdem çiçekleri aşkına kundak
Çiğlerle yıkıyor gün seherini
Sabah gönderiyor davetlerini
Senin için en leziz nimetlerini,
Sofra sofra açan şu kardeş toprak.
10. Bekle

Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar
Hür ve mesut bir şarkı halinde
Penceremizden uzanır nur.
İstediğimiz şekilde doğar gün,
Dilediğimiz gibi yağar yağmur.
Gökyüzüne hayranlığımız biter;
Kapımıza çırılçıplak gelen bahar,
Bir tohum halinde toprağa düşer.
Bizim için başka türlü eser rüzgar
Bahçelerin aşinalığı artar.
Herkes gibi biz de doyasıya yaşarız hayatı
Yıldızlar dilimizle konuşur.
Elbet bir gün, bizim de sevgilim
Köyümüzde beyaz badanalı, bir evimiz olur…
11. Talih

Gün vurdu dağların ardına
Göğün maviliğini özlediğimiz an
Gün vurdu dağların ardına
Sabah buram buram tüttü bacalardan
Terk etti yuvaları kuşlar
Dudaklarda şarkılar güldü
Köy çocuklarının topladığı yıldızlar harman yerlerine döküldü
nura bulandı başaklar
Taze bir ninniyle gerindi toprak
Alınlarda billur ter damlaları ve sebepsiz yaşamak
Gün vurdu dağların ardına
Bir sabah buğusu halinde huzur dağıldı tarlalara
Gün vurdu dağların ardına
Yaban gülleriyle büyüyen talihim selam durdu bahara…
12. Zafer

Hep bir ağızdan bir zafer türküsü söyleyeceğiz,
Anamızın sütü gibi ak.
Hep bir ağızdan bir zafer türküsü söyleyeceğiz,
Gülerken toprak.
Bu güzel, bu yiğit vatanda,
Kılıçlar şafaklarda öpüşecek.
Eski bahadır destanların üstüne,
Dalga dalga ışık düşecek.
Bu mukaddes, bu hür atalar yurdunda, kalbimize dikilen bayrak;
Taze sabahlar içinde daima, zafer zafer dalgalanacak.
Al al güller koparacağız,
Şehitlerin göğsünden.
Ufuklar boyu şahlanmış atlarla,
Adanmış alaylar geçecek,
Sonsuz aydınlıklar üstünden.
Hep bir ağızdan bir zafer türküsü söyleyeceğiz,
Kalelerin burcuna çekilirken zaman.
Hep bir ağızdan bir zafer türküsü söyleyeceğiz,
Eşsiz ve kahraman…
13. Bir Arzu

Gel seninle bir cenup şehrinde buluşalım.
Ağaçlar çiçek açtığında,
Bahar güldüğünde,
Bir sel halinde yıldızlar içimize döküldüğünde.
Aşktan yana, iyilikten konuşalım.
Üstümüzde sarhoş bir gökyüzü,
Altımızda mesut bir toprak.
Ne güzel olur bilir misin?
Orada seninle yaşamak…
Yeter artık
Ben burada rahat değilim.
Gel seninle bir cenup şehrinde buluşalım.
Gel anam babam, gel kardeşim, gel sevgilim.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın