Depremleri Tahmin Etmek Mümkün Olacak mı?
Bilimadamları depremlerin nerede gerçekleşeceğini tahmin etse de zamanını kestiremiyor. Amerikalı bir jeolog ve ekibinin yaptığı çalışma sayesinde artık bir depremin en azından büyüklüğü önceden bilinecek.
Yer kabuğu tektonik plakalardan oluşan bir mozaiğe benziyor. Bu plakalar bazen birbirlerinin altına doğru kayıyor. Bunun gerçekleştiği yerlere “dalma- batma zonu” deniyor ve depremler buralarda meydana geliyor.
Güney Florida Üniversitesi’nden jeolog Timothy H. Dixon bu tür depremlerin örneğinin en son 2004’te Sumatra’da ve 2011’de Japonya’da yaşandığını, bunların tsunamilere yol açarak büyük can kaybına yol açtığını söylüyor.
Dixon ve çalışma arkadaşları yüksek hassasiyette GPS hesaplamalarıyla yavaş hareket eden kayma olaylarını inceliyor. Bunlar bir tür yavaş çekimde depreme benziyor ve standart aygıtlarla algılanamıyor.
Dixon, yavaş kayma olaylarının fay hatlarının bir tür rahatlama hareketi olduğunu belirtiyor ve yeterince rahatlama gerçekleşirse, fayın bu bölgesinin çatlamadığını söylüyor.
Uzman bunun kilit nokta olduğunu, çünkü faylar ne kadar fazla çatlarsa depremin de o kadar büyük olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, 15 sene önce Kosta Rika’da yavaş kayma olaylarını incelemek için 15 GPS alıcısı yerleştirmiş. Bu tür olaylar 1-2 senede bir gerçekleşiyor. Sonuncusu 212 depreminden 3 ay önce gerçekleşmiş.
İnsanların depremin ne zaman meydana geleceğini bilmek istediğini ancak bu teknolojinin buna cevap veremeyeceğini belirten Dixon, ancak bu yöntemin depremin büyüklüğünü tahmin etmekte kullanılabileceğini söylüyor. Uzman bunu bilmenin yetkililere binaları hazırlama, tamir ve diğer hazırlıklar hakkında bilgi sunacağını söylüyor.
Bir depremin meydana gelmesinin engellenemez olduğunu söyleyen uzman “tam olarak ne zaman olacağını bilemesek de olacağını biliyoruz, eğer ne büyüklükte olacağını bilirsek buna göre hazırlık yapabiliriz,” diyor.
Timothy Dixon depreme meyilli diğer dalma-batma zonlarının da bu teknolojiden yararlanabileceğine dikkat çekiyor. Ancak bu teknolojinin şimdilik yalnızca kıyıdan çok uzak olmayan yerlerde kullanılabildiğini, çünkü GPS alıcılarının uzaydaki uyduları görebilmesi gerektiğini ve bunu su altından yapamadıklarını belirtiyor.
Dixon’ın araştırmasının sonuçları ile ilgili bir makale ABD Ulusal Bilimler Akademisi Dergisi’nde yayınlandı.
- Voice of America
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!