Çoklu Kişilik Bozukluğunu Taklit Eden ve Tıp Dünyasını Kandıran Kadının Şaşırtıcı Hikâyesi
Psikiyatrist Dr. Wilbur her zaman çoklu kişilik bozukluğu alanında çalışmak istiyordu. 1954 yılında dokuz yıl önce hastası olan Shirley Mason tekrar tedavi için geldi. Dr. Wilbur alışıldık problemleri olduğunu düşündüğü hastasının kendisini Shirley değil de Peggy şeklinde tanıtmasıyla heyecanlandı ve işler garipleşmeye başladı. Shirley gerçekten çoklu kişilik bozukluğuna mı sahipti? Ayrıntılar için buyurun👇
Psikiyatrist Dr. Wilbur çoklu kişilik bozukluğu alanında çalışmak istiyordu.
Shirley Mason öğretmenlik ve sanat ile ilgili çalışmalarını zorlaştıran bayılmalar ve psikolojik sorunlar yaşıyordu. Ancak yaklaşık beş ay sonra gerçekleşen bir seansta Shirley daha çocuksu ve enerjik davranıyordu. Dr. Wilbur nasıl olduğunu sorduğunda ben iyiyim ancak Shirley hasta şeklinde cevap verdi. Dr. Wilbur sonunda çoklu kişilik bozukluğu olan bir hastayla çalışacağını düşündü.
Doktorun hayali gerçek oluyordu.
Sonraki haftalarda Wilbur, Shirley'nin kişilikleriyle daha fazla tanıştı. Ona güçlü ilaçlar sağlamak da dahil olmak üzere Shirley'i ücretsiz tedavi etmeyi teklif etti. Birkaç hafta sonra, Dr. Wilbur, Shirley'ye çoklu kişilik bozukluğu teşhisi koydu. Ona deneyimleri hakkında birlikte bir kitap yazmak isteyip istemediğini sordu.
Shirley çeşitli tedaviler gördü.
Shirley, halüsinasyonlara neden olduğunu bildiğimiz ilaçlar ve elektrik şoku tedavisi de dahil olmak üzere çeşitli tedaviler gördü. Dr. Wilbur, ayrıca 1950'lerde bile psikiyatristlerin bağımlılık yaptığını bildiği bir kimyasal olan sodyum pentotalı düzenli olarak Shirley'e verdi.
1958'de Shirley elinde dört sayfalık bir mektupla terapiye geldi.
Mektupta, “Size yanlış bir şey olmadığını söylemeyeceğim. Birden fazla kişiliğim yok...Aslında yalan söylüyordum.” yazıyordu. Kısa bir süre sonra, geri alarak başka bir mektup yazdı. Dr. Wilbur ve Shirley 11 yıl birlikte çalıştı ve bir yazarın yardımıyla 1973'te 'Sybil' adında kitapları yayınlandı. Shirley bir süre sonra bazı kişiler tarafından Sybil olarak tanındı.
Kitap 1970'lerde en çok satanlar arasına girdi.
Kitap, halk arasında ve tıp camiasında heyecan yarattı. İnsanlar büyülendi. 1976'da bir televizyon mini dizisi haline getirildi. Tüm Amerikalıların beşte biri izledi. Sadece on yıl sonra, yalnızca ABD'de, çoğunluğu kadın olan 40.000'den fazla kişiye çoklu kişilik bozukluğu teşhisi kondu.
Araştırmacı gazeteci Debbie Nathan, 2011 tarihli Sybil Exposed kitabında Shirley'nin hayatını ve tıbbi geçmişini inceledi.
Nathan, Shirley'nin rahatsızlığını psikiyatristinin dikkatini çekmek için yarattığını iddia ediyor. Shirley, Dr. Wilbur'un çoklu kişilik bozuklukları ile ilgilendiğini biliyordu. Çünkü ilk seanslarında bundan bahsetmişlerdi. Shirley kısa bir süre sonra Dr. Wilbur'dan gerçekten ihtiyacı olan ilgiyi görmediğini hissediyor ve birkaç yıl sonra, Shirley'nin kendi çoklu kişilikleri ortaya çıkıyor.
Psikolog olan Robert Rieber, konuya biraz farklı yaklaşıyor.
Rieber, Shirley ve Dr. Wilbur'un terapi seanslarından geriye kalan arşivlenmiş teyp kayıtlarını dinledi ve Dr. Wilbur'u hastasını manipüle etmekle suçlayan bir makale yazdı. Rieber'a göre Dr. Wilbur, gerçeği araştırmıyor, gerçeği olmasını istediği gibi şekillendiriyordu.
Çoklu kişilik bozukluğu 1994 yılında zihinsel hastalıklar için bir tanı ölçütü olan DSM'den çıkarıldı.
Bunun yerini, kişilik bölünmesi olarak bilinen benzer bir bozukluk aldı. Ancak uzmanlar hastalar için neler olup bittiğini daha doğru bir şekilde tanımladı. Kişilik bölünmesi, bir kişinin kimlik duygusunun bölünmüş gibi ve birden fazla kişiliğe sahipmiş gibi hissetmesine, davranmasına veya hafızasında boşluklara neden olur. Tıp camiasında hala kişilik bölünmesi ve daha yerleşik diğer bozuklukların daha iyi tanımlanıp tanımlanamayacağı konusunda bazı tartışmalar var. Ne olursa olsun, semptomları olan kişiler için genellikle sıkıntılı ve zor bir durumdur.
Medyanın konuya olan ilgisi hastaları olumsuz etkileyebilir.
Bölünmüş bir kişilikle yaşamak insanları büyüler ve dikkat çeker. Farklılıkların kabulü iyi olsa da medya tarafından yanlış bilgi yayılıyorsa bu doğru olmaz. Yanlış bir şekilde dikkat, daha fazla utanca, yanlış anlamaya ve kişilik bölünmesi teşhisi konmuş kişilere yardımcı olmaz.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
Yorum Yazın