Ertelenmiş İşler ve Yarım Kalan Aşklar Neden Zihinde Endişe Uyandırır?
Aklınızda yapmanız gereken bazı işler varsa muhtemelen kendinizi yoğun bir stres altında hissediyor olursunuz. Bu stres seviyesi işlerinizi bitirmeniz ya da ertelediğiniz sorumlulukları yerine getirmeniz için sizi devamlı dürter. Bu hissi ilk fark eden isimlerden birisi Bluma Zeigarnik'tir. 1920'lerde bir psikolog olan Zeigarnik, gittiği bir lokantada ortamdaki gerilim seviyesini fark eder ve aslında bu stresin tamamlanmamış işleri bitirmek konusunda yardımcı olduğunu keşfeder!
12. Yerine getirmemiz gereken bir sürü iş ve görev arasında boğulurken strese girmek çok doğaldır. Ancak yaşadığınız stresin işi tamamlamanızda yardımcı olduğunu söylesek, şaşırabilrsiniz.
Gelin, birlikte Bluma Zeigarnik'ın hikayesine bir göz atalım!
11. 1900'lü yılların başında Bluma Zeigarnik bir psikolog olarak mesleğini yerine getirmektedir. Bir öğle arası karnını doyurmak için gittiği lokantada yaşayacaklarının bugüne ulaşacağının henüz farkında değildir.
10. Bluma Zeigarnik, bir lokantada oturup siparişinin gelmesini beklerken ortamdaki yüksek heyecan ve kaygı duyguları olduğunu fark eder. Etrafını incelediğinde ise garsonların sipariş yetiştirme telaşı gözüne çarpar.
9. Garsonların hareketlerini ve hislerini gözlemlemeye devam eden Zeigarnik, garsonların siparişlerini tamamladıktan sonra rahatladıklarını fark eder.
8. Garsonlar siparişlerini aldıkları sırada masayı ve siparişin ne olduğunu unutmamak için müthiş bir telaşa kapılır. Fakat müşterilere siparişlerini teslim eder etmez kimin neyi sipariş ettiğini anında unutuyorlardı.
Şahit olduğu bu durum Zeigarnik'in oldukça ilgisini çekti ve araştırmaya koyuldu.
7. Sonunda Zeigarnik bu tuhaf etkiyi şöyle tanımladı: "Kişilerin tamamlanmamış veya bölünmüş-kesilmiş şeyleri, tamamlananlara göre hatırlama olasılıkları iki kat daha fazladır"
6. Zeigarnik Etkisi, olarak literatüre geçen bu psikolojik duruma göre beyin yarıda kesilen ya da tamamlanmamış görev ile ilgili bilgileri zihnin ön planında tutarak gerilim seviyesini arttırıyor.
Yaygın olarak bir işi ertelediğimizde ağır bir suçluluk duygusu hissetmemizin sebebi de bu aslında!
5. Zihnin ana merkezinde yaşanan bu gerilim nedeniyle, kişi diğer işlere de odaklanamıyor. Dolayısıyla başka bir şey yapmak zor bir hale geliyor.
4. Bu durum kişinin "yaşamak istediği-hayal ettiği hayat ile "yaşamak zorunda olduğu-şu an yaşadığı hayat" ile ilişkisini de açıklıyor.
Jim Kwik, kişinin yaşamak istediği hayat için yapmak zorunda olduklarını hatırlamasını Zeigarnik Etkisi olarak açıklıyor. Buna göre kişi yapmak istediklerini düşünüp stresli bir ruh haline bürünebiliyor. Kaygı ve stres bozukluğu yaşıyor. Diğer işlerine konsantre olamıyor.
3. Uzman psikologlar yapılması gereken işleri tamamlayana kadar zihnin rahatlayamayacağını, hatırlatıyor. Aynı zamanda kişinin erteleme davranışını da bırakması gerektiğinin altını çiziyor.
Profesör Gloria Mark tarafından yapılan araştırmalar gösteriyor ki gün içinde kesintiye uğrayan göreve sonradan dönmek uzun zaman alıyor.
2. "Kesintiye uğratılan işlerin yüzde 82'si aynı gün içinde devam ettirilse de tam anlamıyla göreve dönülmesi 23 dakika 15 saniye alıyor. Bu, dikkatin her dağıldığında görevin 20 dakika uzaması anlamına geliyor. "
Erteleme davranışından kurtularak kişilerin zaman yönetimi ve stres düzeyleri konusunda iyileşme yaşayabilecekleri aktarılıyor.
1. Yarım kalmış ve gerçekleştirilmemiş hayallerin olduğu aşkların unutulamamasının bir sebebi de bu etkidir.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Yorum Yazın