Çocuk Olduğumuz Yaşlarda Başımıza Gelen ve Beynimizi Yakan 25 Akıllara Zarar Detay
Hepimiz çocukların ve çocuk olmanın masumluğuna imreniyoruz. Fakat o yaşları hatırladığımızda, çocuk olmanın göründüğü kadar kolay olmadığını gösteren detayları da anımsayacağız. Biz o detaylardan 25 tanesini sizler için derledik, bakalım hatırlayacak mısınız?
Sizin de böyle aklınızı çocukken kurcalayan, sizi dumura uğratan şeyler varsa yorumlarda paylaşabilirsiniz.
1. Eve misafirliğe gelen ve sizin ilk defa gördüğünüz, fakat sizin bebekliğinizi bilen o teyze
2. İlk defa bir halı saha gördüğümüzde yaşanan "içerdekiler gerçek futbolcular mı?" sorunsalı
3. Fifa 2002 Dünya Kupası'nda Ronaldo'nun saçı
4. Bir neslin hayal gücünün sınırlarını zorlayan Cine5'in şifreli yayınları
5. Uygur kardeşlerden "Süheyl" olanı
6. Baba kucağında ilk defa direksiyona geçmek
7. Akraba sınıflandırması
8. Tüm Dünya'nın sadece "İngilizler" ve Türkiye'den oluşmadığını öğrendiğiniz o an.
9. "9 Katlı" plastik top
10. Furby!
11. Günümüzde "Deep web" ne ise, bir çocuk için de "teletext" oydu!
12. Teletabiler
Bugün bile, hakkında konuşurken kendimizi iyi hissetmediğimiz bir televizyon şovu. Bir nesil, hiç bir anlam veremeden seyrettik. Kim bilir belki de bilinçaltımız nelere maruz kaldı? Kayışlarımızdan hangileri koptu? Tinkiivinkiii! Laalaaa!
13. Aterideki kızıl ötesi tabanca
Yüzyılın icadıydı bir çocuk için. Fakat, anlamak gerçekten çok zordu. Zira ateri inanılmaz teknolojik olsa bile, biliyorduk ki televizyonumuz hiçte öyle teknolojik değildi. Nasıl işliyordu bu sistem, nasıl algılıyordu televizyon hedef aldığımız yeri! Bir çocuk olarak bunu fazla sorgulamayı bıraktık çünkü bu tabanca bozulduğunda, kablosunu kesip mahallede arkadaşlarımızla 'savaşçılık' oynadık. Bir şeyleri sorgulamaya hakkımız yoktu, beynimizin yanmasına müsaade etmek için oldukça uygunduk.
14. Halk ekmek büfeleri ve fiyat politikaları
'Nasıl ya, neden ki? Aynı ekmek işte, niye daha ucuz ki? Allaallaa!'
15. Hugo'yu ev telefonundaki tuşlar ile nasıl yönettiğimize dair hiç bir fikrimizin olmaması.
Bir çocuk için çağının ötesindeydi yine, 2'ye basıyorsun zıplıyor. 8'e basıyorsun eğiliyor. Ne olduğu belirsiz bir yaratıktı bu Hugo ama kesinlikle laftan anlıyordu!
16. Süper Mario'da Ejderhayaya ulaşmanın mümkün olmadığı bölüm, 4'ün 4'ü!
Büyük ihtimalle o yaşta karşılaştığımız ilk veya en zor 'puzzle' idi. Bu bölümü geçmek için belli bir yolu izlemek gerekiyordu. Mahallede ilk çözen kişinin kısa bir süreliğine de olsa bir havası oluyordu şüphesiz. Size gelip bölümü geçmesi için türlü sevimliliklerde bulunurdunuz.
17. Başlı başına "Ay Dede" sorunsalı
Akrabaları sınıflandırmada sorun yaşıyorduk fakat dedeleri tanımakta sıkıntı yaşamıyorduk. Yaşlı erkeklerin ikisi de dedeydi işte. Peki ya, Ay neden dedeydi? 'Ay dede' olayını ilk kim başlattı. Çok mu yaşlı ay? Dünya'nın babası mı ay?
18. Bir çocuk için en korkuç detaylardan biri de "Kuşbaşılı pide"
'Anne? O etler, kuşbaşı? Anne kuş kafası mı? Ağlayacağım sanırım.'
Bu bir travmadır. Çocukken 'onedio' olsaydı, 'Aileniz cani mi değil mi bunu size söylüyoruz!' adlı bir test çözmeniz gerekebilirdi.
19. Birinci sınıfa başladığınızda bülbül gibi şakıdığınız Türkçe'nin kuralları da beyin yakan cinstendi
-Oya, şimdi mesela geçmiş zaman var, gelecek zaman var. Geniş zaman ne ki?
-Geniş zaman yalan zamanı. Mesela annemden zıplayan top istemiştim geçenlerde, 'Alırız' diye çekimledi onu. Üç ay oldu hala almadı.
20. Renkli gözlü insanlar her şeyi o renkte mi görüyor sorunsalı
Bu dumur çok ufakken yaşanılır. Daha sonra siz de kahverengi gözlü olduğunuzu fark edip, etrafı kahverengi görmediğinizi anladığınızda yırtarsınız.
21. Siyah-beyaz görsel sorunsalı
Eski siyah beyaz fotoğrafları ve filmleri ilk gördüğümüzde, hangimiz hayatın eskiden gerçekten de siyah beyaz olduğuna inanmadık ki?
22. Zorla yatırıldığımız "Öğle uykusu"
'İyi de uykum yok ki, neyin peşindesiniz? Benden gizli ne işler çevireceksiniz? Kuş kafalı pideden yiyeceksiniz yine dimi! caniler!'
23. Trafik canavarı!
Bu olgu da beyin yakıyordu açıkçası. Çevremizdeki büyüklerin sürekli bu canavardan şikayet etmesi, trafikte tartışan insanları görünce canavara dönüşeceğini sanmak... Meğersem bu saçı başı dağılmış bir insanmış. Düzgün çizsenize kardeşim! Çocuğuz biz, canavar falan bizim için gerçek olma ihtimali olan şeyler! Oynamayın bizimle kafamız karışıyor!
24. Ufuk çizgisi!
Hep orda, yakın gibi aslında. Fakat değil, ufuk çizgisi, aklımızı fazlasıyla kurcaladın sen de!
25. Tabaktakileri bitirmezsek arkamızdan ağlayacakları sorunsalı
Bu büyükler gerçekten de delirmiş. Şahsen ben pirinç olsam, yenmek istemezdim. Ruh hastası mı bu pirinçler, yemeyelim de takılsınlar işte tabakta!
Çocuk olmak o kadar da kolay değildi belki ama...
...Bu ilginç ve keyifli bir mücadele gerektiren dönemleri hatırladığınızda, suratınıza bir tebessüm yerleşmesi dileğiyle, hoşçakalın!
Yorum Yazın
Türkiye'dekiler İngilizce öğrenirken İngilizlerin de Türkçe öğrendiğini sanmak. İngilizlerin Türkçe bilmediğini fark edince yaşanan hayal kırıklığı...
#22 keşke şimdi de zorla öğle uykusuna yatırsalar beni :D
-Odadan çıkman yasak! -Evden çıkman yasak! -Ceza olarak öğle uykusuna yatacaksın! -Arkadaşların ile görüşmen yasak! Küçükken bize verilen cezaların şimd... Devamını Gör