Camilla'ya kraliyet metresliğini miras bırakan kadın: Alice Keppel
Camilla, herkes tarafından halkın prensesi Diana ile Prens Charles'ın evliliğini mahveden metres olarak biliniyor. Ancak bunun daha önce de kendi büyük büyük annesi ve prensin büyük büyük dedesi arasında da yaşandığını biliyor muydunuz'
Camilla, ilk tanıştıkları dönemde bir davet sırasında prensle dans ederken kulağına, "büyük büyük annemin senin büyük büyük dedenin metresi olduğunu biliyor muydun?" diye fısıldamış.
Ve aralarındaki aşkın temelleri bu şekilde atılmış.
Peki kimdi bu Alice Keppel?
Alice döneminin en güzel kadınlarından biriydi. Zengin ve aristokrat bir ailenin kızıydı ve George Keppel ile evliydi. Buevlilikten iki kızı olmuştu: Violet ve Sonia. Sonia, Camilla'nın büyükannesi.
George'un maddi durumu çok iyi değildi ama hem George hem de Alice lüks içinde yaşamak ve aristokratik sosyal çevrelerine uyum sağlamak istiyorlardı.
Bu durum Alice'i zengin erkeklerle ilişki yaşamaya itti.
Her ne kadar kulağa garip gelse de o zamanlar evli aristokrat kadınlar para ve statü amaçlı ilişkiler yaşardı ve bu durumdan faydalanan kocaları da bu ilişkilere ses çıkarmazdı. Bu oldukça yaygın bir durumdu.
Alice 1898'de o zaman hala annesi Kraliçe Victoria'nın varisi olan prens Edward ile tanıştı. Aralarındaki 26 yaş farka rağmen birlikte olmaya başladılar.
Prens Charles'la birçok ortak yönü olan Edward, o sırada Prenses Alexandra ile evliydi.
Yine ironik bir şekilde Alexandra da güzelliği, yardımseverliği. stili ve tavırlarıyla zamanının Prenses Diana'sı olarak kabul ediliyordu.
Alexandra, Edward'ın bütün ilişkilerini tolere ederdi. George ise terfi almıştı ve halinden oldukça memnundu.
Edward zaten kadınlara olan düşkünlüğüyle ünlüydü. Alexandra ise elinden bir şey gelmediği için bu duruma çok fazla ses çıkarmazdı hatta bu kadınlardan bazılarıyla arkadaş bile olurdu.
1901'de Victoria'nın ölmesiyle birlikte, Edward yeni kral olarak tahta çıktı. Kralın kendisine olan düşkünlüğü ve güveni sayesinde Alice de büyük nüfuz sahibi oldu.
Bu dönemde her ne kadar halk tarafından çok sevilse de bazı sağlık sorunları Alexandra'yı geri plana itmişti. Alice'in yıldızıysa giderek yükseliyordu. Yerli ve yabancı birçok siyasetçi ve bürokrat krala isteklerini iletmek ve kararlarını değiştirmesini sağlamak için önce Alice ile görüşüyorlardı. Birçok kişi onu İngiltere'nin gerçek kraliçesi olarak görüyordu.
Ama bu durum çok uzun sürmeyecekti. Edward tahta çıktığında zaten fazlasıyla yaşlı, hasta ve şişmandı. Kısa bir saltanattan sonra 1910'da hayatını kaybetti.
Ölüm döşeğindeyse başında Alexandra ve Alice vardı.
Kralın ölümünden sonra tahta geçen oğlu yeni Kral George ve Kraliçe Mary, Edward'ın aksine fazlasıyla tutucuydular ve ilk iş olarak Alice'i saraydan uzaklaştırdılar.
Bunun üzerine Alice de ailesiyle birlikte dünya turuna çıktı ve iki yıl boyunca İngiltere'ye dönmedi. Kendini ailesine adadı. Kralla ilgiliyse asla konuşmadı. Mahremiyete saygısıyla ünlüydü.
1936'da 8.Edward, Wallis Simpson için tahtı bıraktığında, "benim zamanımda işler daha iyi yürürdü diyerek kral ve metresini eleştirmişti.
Sizce de tarih tekerrürler bütünü değil mi?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın