Çağımızın En Büyük Sorunlardan Biri Olan "Phubbing" Nedir ve İlişkilerimizi Nasıl Etkiler?
Telefona uzun süre bakmak çağımızın en büyük sorunlarından biri haline geldi. İnsanlar artık yüz yüze değil, telefonları aracılığıyla sosyalleşiyor. Ailemize, arkadaşlarımıza yeterince vakit ayırmayınca ilişkiler zarar görüyor. Kişinin üretkenliğini de azaltan bu durum tüm dünyada oldukça yaygın. Peki bunun bir adı olduğunu biliyor muydunuz? Gelin birlikte phubbing'in ne olduğunu inceleyelim...
Kendinize karşı dürüst olun: Telefonda çok fazla zaman harcıyor musunuz? Cevabınız evet ise siz de çağımızın sorunu "phubbing" ile karşı karşıyasınız demektir.
Phubbing, cep telefonunuzla çok fazla ilgilenmekten dolayı başkalarını görmezden gelme alışkanlığı. Çoğumuz gün içinde bunu yapıyoruz.
Araştırmalar, ortalama olarak bir kişinin telefonda her gün 3 saat 23 dakika geçirdiğini, bunun da yılda yaklaşık 50 güne eş değer olduğunu gösteriyor.
Çoğu insan telefonunu günde 58 kez kontrol ediyor ve bu sürenin 30'u çalışma saatleri içinde gerçekleşiyor.
Ekrana bakma süresi sadece gözlerinize değil, ilişkilerinize de ciddi zararlar verebilir.
Yapılan çalışma, phubbing'in bir kısır döngüye yol açabileceğini buldu. Telefonda uzun vakitler harcamanın yalnızlık duygularını artırarak ilişki memnuniyetini azalttığını ve bunun sonucunda telefona daha sık bakma isteğinin ortaya çıktığını buldu. Daha yüksek empati düzeyine sahip kişilerin bu durumundan daha fazla etkilendiği söyleniyor.
The Psychology Of Phubbing kitabının yazarı Yeslam Al-Saggaf tarafından yapılan araştırma, bize en yakın insanlara "phub" yapma olasılığımızın daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.
Al-Saggaf'ın araştırmasına katılanlar en çok partnerlerini phubladı. Bunu en yakın arkadaşları, kardeşleri, çocukları ve ebeveynleri takip etti. Genç insanlar yaşlı insanlardan daha fazla telefonla ilgilendi ancak erkekler ve kadınlar arasında bir fark gözlemlenmedi.
Romantik ilişkilerde, akıllı telefonun uzun süre kullanımı ilişkide çatışmaların artmasına neden oldu. Partnerinin dışlanmış hissetmesine, ilişkide samimiyetin ve memnuniyetin azalmasına yol açtı.
Bazı durumlarda, kişiler kıskançlık hissettiler çünkü eşlerinin romantik olarak başka birini takip edebileceğinden endişe duyuyorlardı.
Ebeveynler çocuklarını phub'ladıklarında, bu ebeveynlerinin onlarla ilgilenmediği mesajını gönderdi.
Çocuklar tarafından hissedilen kabul eksikliği, onların reddedilmiş hissetmesine neden oldu. Bu durumun da kaygı artışına ve depresyona neden olabileceği bulundu.
Peki ortalama ekran sürenizi azaltıp, her gün daha fazla iş ve üretkenlik elde etmek için ne yapabiliriz?
İlk olarak ekran sürenizi ölçün. Kullanmadığınız veya faydalanmadığınız uygulamaları silin. Telefonunuzdaki sosyal medya uygulamalarını da silebilirsiniz.
Telefonunuzun bildirimlerini kapatın. Dikkatinizi çeken şeylerin çoğu bekleyebilir. Mesajlarınızı biraz geç cevaplayabilirsiniz.
Zamanınız olduğunda uygulamaları açabilir ve kendi hızınızda yanıt verebilirsiniz. Telefonunuzu veya bilgisayarınızı kontrol etmeden iki saat geçirin. Bu zihninizin yenilenmesini sağlayacak.
Telefonunuzu uyumadan önce kontrol etmeyin. Ekranlar melatonin üretiminizi bozar ve bu da uykunuzun kalitesini etkiler. Kötü uyku kalitesi ruh halinizi, performansınızı ve üretkenliğinizi olumsuz etkiler. Yatmadan bir saat önce, telefonunuzu bırakın.
Kitap okuyun, ailenizle zaman geçirin veya yürüyüşe çıkın. Sabah uyandığınızda da ilk gördüğünüz şeyin Instagram hesabınız olmadığına dikkat edin!
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Yorum Yazın