Bütün Kararsızlar Buraya! Karar Verme Süreciniz Kolaylaştıracak 10-10-10 Kuralı
Sizin de karar verme süreciniz kabusa mı dönüşüyor. Bunu oldukça kolaylaştıracak bir yöntem var desek?
10-10-10 kuralı insanların zor kararlar almasına yardımcı olmak amacıyla tasarlanmıştır.
Welch, karar verme aşamasındaki beyin aktivitesini dikkatli bir şekilde incelemiş.
Çok önemli ve negatif bir faktörün bu esnada devreye girdiğini bulmuş. Buna hiperbolik azaltma deniyor. Yani sanki gelecek yokmuş gibi davranmak anlamına gelir. Örneğin, sağlığımızdan ödün vermiyormuş gibi abur cubur yiyoruz. Welch'in 10-10-10 kuralını burada devreye giriyor.
Peki bu 10-10-10 kuralı nasıl çalışır?
Öncelikle, zor bir karar almanız gereken durumda kendinize bir soru sormanız gerekiyor. İlk önce, çözmek istediğiniz problemi veya vermeniz gereken kararı açıkça tanımlamalısınız. Örneğin, “İşimden ayrılmalı mıyım?”, “Başka bir çocuğa sahip olma vakti geldi mi?” ya da “Ülkemi terk etmeli miyim?”
Soru ne kadar özel olursa, doğru kararı vermek de o kadar kolay olacaktır. Bir problemin asıl kısmının veya ilgili değişkenlerinin ne olduğunu tam olarak bilirsek, bu bizim için daha iyi olur.
Bir sonraki yapılacak şey bilgi toplamaktır.
Bunu okuyarak, konuşarak veya elinizdeki diğer kaynakları kullanarak yapabilirsiniz. Amaç, sahip olduğunuz ana seçenekleri belirlemektir. Hedefiniz nedir?
Geldik en önemli noktaya. Çözmek istediğiniz problemi ve seçeneklerinizi belirledikten sonra şu üç basit soruya cevap vermelisiniz:
Seçeneklerimin her birinin 10 dakika içindeki sonuçları neler olacak? Ya 10 ay içinde? Ve 10 yıl içinde?
10-10-10 kuralını tam olarak tanımlandığı gibi düşünmeyin.
Vereceğiniz her küçük kararda 10 dakika, 10 ay veya 10 yıl içinde neler olacağını kendinize sormanız gerekmez. Bu, sadece yöntemin nasıl çalıştığını kafanızda canlandırabilmenin bir yoludur. Amaç, vereceğiniz kararın hemen, yakın gelecekte ve uzun vadede ne olacağı konusuna kafa yormaktır.
İlk an, verilen kararın burada ve şu anki sonuçlarını ifade eder. İkinci an ise kararın alındığı ve ilk gerçek sonuçların ortaya çıkacağı zamanla ilgili derinlemesine düşünmenizi sağlar. Üçüncü an, uzak gelecekle ve çok daha fazla zaman geçtikten sonraki kararınızın etkileriyle ilgili olmalıdır.
Suzy Welch bunu 10-10-10 kuralı olarak adlandırdı, çünkü bunun bir tür mantra olmasını istedi. Ancak, temel olarak kararı verdiğiniz anın, kararı verdikten sonraki anın ve her şeyin söylendiği ve yapıldığı anın farkında olmanız gerekir.
10-10-10 kuralına göre bu üç anı görselleştirdikten sonra, ek bir analiz yapmanız gerekir.
Topladığınız bilgiler, sahip olduğunuz seçenekler, inançlarınız, hedefleriniz, hayalleriniz ve ihtiyaçlarınız bu analizin bir parçası olmalıdır. Welch bu noktada kendinize başka bir soru daha sormanız gerektiğine dikkat çekiyor:
Hayatımı kontrol etmeme daha iyi yardımı olacak seçenek hangisidir?
Bu sorunun cevabı, karar vermenize yardımcı olacak nihai faktördür. İstediğiniz geleceğe en iyi uyan seçenek, en uygun karardır.
Bu süreçle herkes mutlu sona ulaşmaz. Bazen aldığınız kararlar, kaybı veya belirli şeylerden vazgeçmeyi içerir. Ancak, bu yöntemi doğru uygularsanız, sonunda rahatlamış hissedersiniz. İlerlemenin en iyi yolunu bir kez keşfettikten sonra, enerjinizi ona odaklamak için daha fazla motive olursunuz.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Çöpe attığım yüzde yüz düşünce gücü kitabından beri böyle güzel bir düşünce okumamıştım. Artık metafizik kurallara daha yatkınım tedekküyley onedio...
Yakın gelecekte ve uzak gelecekte ne olacağını bilsem kararsız mı kalırım?
Tamamını okuyan var mı