Görüş Bildir
Haberler
Bilim Dünyası için Sarsıcı İddia: İnsanlık 13,000 Yıl Önce Yok Oldu ve Bir Sonraki 2030 Yılında!

Bilim Dünyası için Sarsıcı İddia: İnsanlık 13,000 Yıl Önce Yok Oldu ve Bir Sonraki 2030 Yılında!

cakyz
07.05.2017 - 00:15

İskoç arkeolog Graham Hancock, son yirmi yıldır yürüttüğü akıl almaz çalışmalarla ilgi gören, her kitabı çok satanlar raflarında yerini alan bir isim. Onun son iddiası ise epey ilginç ve hem tarihe hem de geleceğimize bakışımızı kökten değiştirebilecek güce sahip...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Hancock, günümüzden 13,000 yıl önce gerçekleşen bir felaketin medeniyetin sonunu getirdiğine inanıyor.

Hancock, günümüzden 13,000 yıl önce gerçekleşen bir felaketin medeniyetin sonunu getirdiğine inanıyor.

Ve ona göre bu tarihten önce insanlık bugün olduğu gibi son derece gelişmiş bir durumdaydı. Üstelik Hancock, bu tarihi gerçeğe dair hikayelerin İncil'de ve çeşitli mitlerde yer aldığını ifade ediyor ve dünyamızda bu felakete ve öncesindeki gelişmiş medeniyetimize işaret eden kanıtlar bulunduğunu söylüyor.

Bu ilginç iddia, Hancock'ın son kitabı "Tanrıların Büyücüleri"nde uzun uzun anlatılıyor.

Bu ilginç iddia, Hancock'ın son kitabı "Tanrıların Büyücüleri"nde uzun uzun anlatılıyor.

Burada geçen ifadelere göre dünyamız, 13,000 yıl önce gerçekleşen buz devri ile popülasyonunun büyük bir kısmını kaybetmiş ve ardından gezegene çarpan bir kuyruklu yıldız da akıl almaz büyüklükte depremlere ve tsunamilere sebep olmuş.

Kitapta sunulan kanıtlardan en önemlisi, ülkemizde bulunan bir yapıya işaret ediyor.

Kitapta sunulan kanıtlardan en önemlisi, ülkemizde bulunan bir yapıya işaret ediyor.

Şanlıurfa'da yapılan kazılar neticesinde ulaşılan ve dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğunu barındıran Göbeklitepe'yi örnek gösteren Hancock, bu yapının pek meşhur Stonehenge'in iki katı yaşında olduğunu ve büyük bir mimarlık ve mühendislik becerisi gerektirdiğini vurguluyor. Buradaki taşların üzerinde bulunan astronomiye dair oymalar ve yazıtlar bir yandan hikayeler anlatıyor, bir yandan da o dönemin gökbilimcilerine yol gösteren bilgiler içeriyor.

Daha da ilginci ise, bu hikayelerden birinde gezegene çarpan bir kuyruklu yıldızın konu edilmesi.

Daha da ilginci ise, bu hikayelerden birinde gezegene çarpan bir kuyruklu yıldızın konu edilmesi.

Elde ettiği tüm bu kanıtlar ışığında iddialarını kuvvetlendiren Hancock, bilim dünyasından pek çok ismin alaylı ifadelerine maruz kaldı. Pek çok bilim insanı, onun halüsinojen uyuşturucuları entelektüel uyarıcılar olarak görmesiyle dalga geçti ve araştırmaları yalnızca meraklı bir hippinin boşuna çabaları olarak görüldü.

Ancak geçtiğimiz hafta Edinburgh Üniversitesi arkeologları tarafından yayımlanan bir makale, Hancock'ın pek çok konuda haklı olabileceğini ortaya koydu.

Ancak geçtiğimiz hafta Edinburgh Üniversitesi arkeologları tarafından yayımlanan bir makale, Hancock'ın pek çok konuda haklı olabileceğini ortaya koydu.

Görünen o ki Hancock son yirmi senedir boş bir uğraşın peşinde sürüklenmiyor, gerçekten de tarihe bakış açımızı değiştirebilecek bilgilerin ardından gidiyordu. Üstelik Göbeklitepe'deki taşların üzerinde gerçekten de bir kuyruklu yıldızın M.Ö. 10,950 yılında dünyaya çarpışına dair hikayeler anlatılıyordu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Üstelik Hancock'ın teorilerini çürütebilecek herhangi bir kanıt da henüz bulunabilmiş değil...

Üstelik Hancock'ın teorilerini çürütebilecek herhangi bir kanıt da henüz bulunabilmiş değil...

Bilim insanları, M.Ö. 11,000 yılı civarında dünyamızdaki son buzul çağının sona ermeye başladığı sırada çok büyük bir felaketin yaşandığı ve bunun âni bir iklim değişikliği yarattığı konusunda hemfikir. Ancak bunun öncesinde ya da sonrasında dünyamızda neler olduğu kesin olarak bilinmiyor; yalnızca ortaya bir takım teoriler atılabiliyor. Hancock ise tam bu noktada odağımızı 200 antik mite çeviriyor ve kutuplardan ekvatora kadar pek çok farklı noktada yaşamış farklı toplumların, hepsinin de mitlerinde gelişmiş bir medeniyetin sel ve yangınlarla ortadan kalkışından söz edildiğini vurguluyor.

Ancak tüm bunlar, yine de Hancock'ın iddialarını bilimsel olarak kanıtlamak için yeterli değil...

Ancak tüm bunlar, yine de Hancock'ın iddialarını bilimsel olarak kanıtlamak için yeterli değil...

Çünkü tüm bu çalışmalar hâlâ birer varsayımdan ibaret ve Hancock'ın söylemleri geçmişimiz ve geleceğimiz hakkında çok büyük iddialar sunduğu için belirsizliğini koruyor. Bu iddiaların kanıtlanması içinse önümüzdeki dönemde daha fazla bilim insanının Hancock'a katılması ve konu üzerine daha detaylı çalışmaların yürütülmesi gerekiyor...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
187
90
57
44
25
24
23
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Lojcs

+Yaz yaz "İnsanlık 13.000 yıl önce yok oldu!" yaz. -Tamam da bu dikkat çekmiyor. +O zaman "Bir sonraki 2030 yılında!" yaz -Öyle bişey yok ki ama! +Sen yi... Devamını Gör

feyk

carl saganin guzel bir sozu vardir "extraordinary claims require extraordinary evidence" olaganustu iddialar olaganustu kanit gerektirir. burda boyle bir ka... Devamını Gör

Ayna Efendi

bilimadamı değil haberi yazan editörün bilgisizliği adam pseudo-archaeologist erich von daniken türevi biri

Mustafa Kaya

Lan ben 2044'de emekli olacam 2030 nerden çıktı? Tekrar sayın bi yanlışlık olması lazım!!!