Beşiktaş - Lokomotiv Moskova Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Beşiktaş büyük bölümünü çok üstün oynadığı bir karşılaşmadan istediği sonucu alamadan ayrıldı. Gerçekten yazık oldu.

Siyah-beyazlı takım dün Rusya'nın en güçlü ekiplerinden birine karşı çok üstündü.

Pas yaptı, baskı yaptı ve maçın büyük bölümünü rakip yarı alanda oynadı Kara Kartal ama yetmedi.

Sezon başından bu yana S.O.S veren savunmanın bir anlık gafleti her şeyi berbat etti.

Ersan Gülüm ve Rhodolfo ikisi de birçok pozisyonda ağır kalıyor.

Aman Şenol hocam lütfen şu savunma sorununa artık bir çare bul. 

Devamı...

Maçın ilk 15 dakikalık bölümünde rakibini ‘tarttığı’ için etkisiz görünen Beşiktaş’ın ilk devrenin geri kalanında egemenliği ele geçirmesinde iki kenar beki, İsmail ve Beck’in hatırı sayılır katkısı vardı. Bu ikili oyunu kenarlara doğru başarıyla genişlettikçe ortadaki ikili Oğuzhan/Sosa da istedikleri gibi oyun kurma şansına sahip oldu. Tehlikeyi sezen Lokomotiv ceza sahasının önüne büzüşüp, kaleye giden tüm yolları kapatmaya çalıştıkça devre sonuna kadar neredeyse orta saha çizgisine dahi ulaşamadı. Sorun onca pasa rağmen topun Gomez’e geçirilememesindeydi. Lokomotiv sadece uzaktan şuta zorladıkça Beşiktaş bu zorunluluğu aşacak aksiyonları gerçekleştiremedi.

Devamı...

Maçın başı beklendiği gibi. Lokomotiv Moskova geri yaslanmış, Kartal’ın üstüne gelmesini bekliyor. Kontralarla neticeye gidecekler. Kazanmak zorunda olan Kartal’ın oyunu rakip sahada oynamak istemesi doğal. Ama bunun için daha fazla adamla öne çıkmak lazım. Atiba tamam da, Oğuzhan’ın geride kalıp oyun kurmakla uğraşması gereksiz. İleride çoğalamıyoruz. Oğuzhan ileriye çıktığında ise ataklar zenginleşiyor. Gökhan, Olcay ve Sosa’nın da geri gelip top almaları daha da gereksiz. Tam aksi, öne sürpriz adam çıkarmamız lazım...

Devamı....

İstanbul'da yazdan kalma denilebilecek bir gecede, azımsanmayacak taraftar önünde Beşiktaş, hem liderlik hem de gruptan çıkmayı garantileme şansını kullanamadı.

Karşılaşmanın uzatma bölümünde Ersan Gülüm'ün atamadığı golün hemen ardından gelişen pozisyonda maçı kaybetmek de sözkonusu olabilirdi. Kazanmak için 1 golden fazlası gerekti, Beşiktaş yapamadı. Maçtan sevinerek çıkan, rakip oldu. Beşiktaş aslında Gordon Milne dönemindekine benzer bir takım olma yolunda. Oyuncuları karşılaştırmaya kalkmanın bir anlamı yok. Oyun anlayışı olarak önceden kestirilebilen ama engellenmesi mümkün olmayan bir noktaya gidiyor.

Devamı...

Şenol Güneş, gönlünde yatan aslanın UEFA Kupası olduğunu söylemiş. Hoca’nın ligdeki hedefi de elbette şampiyonluk... Ama şampiyonluğu kısık sesle dile getirip adeta kulağımıza söylerken uluslararası alanda daha açık ve net konuşuyor. Evet, UEFA Avrupa Ligi’nde en azından bir final oynamaya niyeti var ama...

Devamı...

Lokomotiv kapandı, Beşiktaş yüklendi, Beşiktaş'ın Quaresma'nın golüyle öne geçtikten sonra geriye yaslandığı kısa bir bölüm hariç oyunun genel akışı böyleydi… Önce altını çizelim ki, Niasse'nin elle oynaması ve Oğuzhan'ın duran topta açık olan eline topun gelmesi aynı şey, yani ikisi de penaltıydı ve Alman hakem ikisini de vermedi.

Verse ne olurdu derseniz Beşiktaş erken gol bulmuş olur ve rakibi daha erken çözebilirdi.

Yerleşik savunmaya karşı pozisyon bulmak, gol atmak hiç kolay değildir çünkü adam gardını almış seni bekliyor.

Devamı...

Beşiktaş'ın, hanesine 3 puan yazdırdığında büyük avantaj sağlayacağı bir müsabakaydı.

Moskova'da dahi galip gelebilecek oyun oynanmış, pozisyonlar da bulmuştu. Rakip, kendi liglerinde son müsabakalarında açık farklı mağlubiyete uğramanın moral bozukluğu içerisinde İstanbul'a gelmişti. Tribünlerdeki taraftarları da Siyah-Beyazlı taraftarlarla deplasmana gelme yarışında geri kalmışlardı. Ancak bu önemli maça gelen taraftar sayısı ise hiç de tatmin edici değildi. Böyle bir gecede Olimpiyat Stadı'nda en az 50 bin kişi olmalıydı.

Devamı...

Maça başlayan kadroya bakıyorum, sezon başından bu yana ezberlenmiş kadro. Herkes yerinde. Şenol hoca için ideal kadro. Ancak benim için ideal değil. Sezon başından bu yana ben yazmaktan yorulmadım.

Necip bu oyun sisteminin olmaz ise olmazı. Beni bu tespite iten şey Necip'in çok iyi futbolcu olmasından çok bu oyun sisteminde, Necip'in sahada olduğu anlardaBeşiktaş'ın sonucu alması. Beşiktaş'ın ilk yarıda her atağı Gökhan'ın olduğu kanattan geliştirmeye çalışması, beraberlik için İstanbul'a gelen Rus ekibinin işini kolaylaştırdı.

Devamı...

UEFA grubu kilit maçında Lokomotiv’i ağırlayan Beşiktaş, rakibini sahadan sildi! İlk yarı tamamen karşı alanda oynandı. 58’de öne geçen Kartal, golün ardından geri çekilip Ruslar’a cesaret verdi. Moskova temsilcisi ikramı geri çevirmedi. Uzatma anlarında karşılıklı her iki kalede kaçan goller vardı. Bir puanla maçı tamamlayan Beşiktaş, gruptan çıkma şansını diğer maçlara taşıdı.

Devamı...

Futbol, iyi izleyen ve analiz edenler için bu karşılaşma ibretlik derslerle dolu.. Özellikle büyük yıldız havasına girip sonrasında kayıp giden kuyruklu yıldız muamelesi gören futbolcular için... Manuel Fernandes'den bahsediyorum. Bir zamanlar Beşiktaş taraftarının sevgilisiydi.. El üstü nde tutulur dört tribünden 4 başı mamur çağrılır ve alkışlanırdı..Önce aklı gitti, sonra kontrolü.. Yıldız kayması sendromuyla gittiği Lokomotiv Moskova'da yeniden dönme hayalleri kurduğu İstanbul'un eski kadar sıcak ve sempatik olmadığını dün Beşiktaş taraftarı hatırlattı...Gomez, Gökhan Töre, Quaresma.. Tribünlere çağıran taraftar eski tavırlarının aksine Fernandes'e tavır koydu... Portekizli oyuncu, çıkarken de ıslıklandı... 

Beşiktaş Moskova'dan beraberlikle dönmenin, Lokomotiv de lider olmanın rahatlığıyla oyuna kontrollü başladı.

Devamı...