Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Belki de Herkesin En Büyük Korkusu! Uzmanlar Reddedilmenin Neden Can Acıttığını Açıkladı!
Reddedilmek mi?😱 Neredeyse herkesin en büyük korkusu!
Toplum önünde konuşurken yaşadığımız çekingenliğin de sebebi aynı; insanın kendini dinleyicilere kabul ettirememe kaygısı!
Aşk acısını söylemiyoruz bile! Sevdiği insan tarafından reddedilenlerin yaşadığı kalp kırıklığı tarif bile edilemez...
Arkadaşlar tarafından reddedilmek ise evrimsel bir teori ile anlatılıyor: Gruptan dışlanan birinin hayatla mücadele edişi bariz bir şekilde azalıyor. Özetle, zayıf halka olmak ömrünüzün kısalmasına sebep oluyor!
Bunun ne kadar K-O-R-K-U-N-Ç olduğunun farkında mısınız? Tabii ki hiçbirimiz mağara adamı değiliz. (En azından çoğumuz😂) Bu yüzden bu evrim teorisi artık size 'fi tarihinden' kalıyor olabilir.
Evet, tıp çok gelişti. Dolayısıyla reddedilmek yaşamanızı ya da ölmenizi doğrudan etkilemiyor. E ama madem öyle, o zaman neden kendinize bunu yapıyorsunuz? Tamam, reddedilmek berbat bir şey. Ama o sebeple üzüldüğünüzde aslında neler olduğunu biliyor musunuz?
Aslında pek de iyi şeyler olmuyor. 👇
1. Platonik aşıklar buraya! Beyin, reddedilmeyi; herhangi bir fiziksel acıyla aynı şekilde kaydediyor.
2. Kalp kasları zayıflıyor!
3. Stres hormonlarınız (kortizol, adrenalin...) tavan yapıyor!
Reddedildikten sonra yaşadığınız stres, bağışıklık sisteminizi zayıflatıyor. Bu da sizi daha tartışmacı ve kavgaya meyilli bir insan yapıyor.
Hâlbuki beyniniz uyumlu bir yapıya göre programlıdır. Ama çok geç! Çünkü o stres yüzünden beyniniz hayatınız boyunca yaşadığınız tüm kaygı dolu anılarınızı tekrar canlandırdı bile. Bunların hepsini toplayınca ise sonuç: Uykusuzluk ve inanılmaz hızlı kalp atışları oluyor.
İşte tam da bu yüzden sürekli hayatınızın bok gibi olduğunu düşünüyorsunuz!
Peki ne yapmalı?
Eğer kalp ağrınız tavan yaparsa tam o anda derin bir nefes alıp sakinleşmeyi deneyin. Böylece vücudunuzdaki tüm hormonal reaksiyonları kontrolünüz altına alabilirsiniz.
Psikoterapist ve Yazar Doktor Mike Dow:
Kontrolünüzü kaybettiğiniz zamanları hatırlayın. Hepsi geride kaldı. Demek ki bu da geçecek!
4. Kendinize saygınız yok oluyor!
Bir şeyler için yetersiz olduğunuz kanaatine kapılırsınız. Ve eksikliğinizin bu redde sebep olduğunu düşünürsünüz. Böylece tıp dünyasında 'bir modele göre bireyleşme' olarak adlandırılan kişisel gelişim sürecine girersiniz. Bu da sizi hiçbir şey için yeterli yapmadığı gibi, özünüzü kaybetmenize sebep olur.
Peki ne yapmalı?
İnsan kendi kendine olumlu konuşmalar yapmalı! Bu en önemli motivasyon kaynaklarından biridir. Ayrıca kişinin kendi özelliklerini kabul eden aile ve arkadaşlara sahip olması kendini suçlamasını engeller.
İlişki Uzmanı Susan Winter:
Unutma o da bir insan. Onun seni sevmiyor oluşu senin sevilmeyen bir insan olduğunu göstermez!
5. Neden istenmediğin konusunda derin derin düşünürsün!
Senin onu sevdiğin gibi, karşındaki seni sevmiyorsa kaç saatini derin düşünceler içinde harcadığını sayamazsın bile. Aşk kalleş ve tuhaf bir duygu! Aniden var olabildiği gibi şipşak tuzla buz da olabilir.
'Keşke hiç yaşamasaydım.' diyebilirsiniz. İnsanoğlu hiçbir zaman 'İyi ki sevdim, sevildim ve kaybettim.' demez. Ama şunu unutmayın: Bu hayatınızın bir parçasıydı. Yaşadığınız her şey güzel ve gerçekti.
E ne demiş ünlü İlişki Uzmanı Susan Winter:
Hediye her zaman hediyeyi verenden daha güzeldir.
6. Hayatınızın 'anlatıcı'sı yıkılır!
Davranış Bilimcisi ve İlişki Koçu Clarissa Silva:
Herkesin kendi içinde yarattığı bir anlatıcı vardır. Onun sayesinde kişinin kendi bakış açısı, kendine saygısı ve huzuru şekillenir.
Reddedilmek anlatıcının hikâyesini zorlar. Kendinize o iç sesi neden benimsediğinizi sorun. Ve reddedilme durumunda yeni bir maceraya başlamak için B planınızı hazırlayın. O anlatıcı, hayallerinizi yıktı. Artık ya tek başınıza ya da başka bir anlatıcıyla yola devam etmelisiniz!
7. Sosyal kıyaslamalar yapmaya başlarsınız!
Clarissa Silva, reddetmeyi çok sert bir şeymiş gibi hissettiren sebepler olarak toplumsal karşılaştırmaları ve 'gösteriş doğrulama'larını işaret ediyor:
Benliğiniz, yaşam deneyimlerinizi değil; sosyal medyadaki övgüleri ve elektronik beğenileri ölçüt olarak görüyor.
Arkadaşlarınız gerçek aşkı bulmuş bir şekilde çok mutlu görünüyor olabilirler. Hatta siz bu sırada mutsuz ve yalnız olabilirsiniz. Ama şunu unutmayın: Herkes hayatının sadece toz pembe kısmını dışarı yansıtır. Yani gördüğünüz şeyler aslında gerçek olmayabilir!
Peki ne yapmalı?
Kendinizi diğer insanların dikkat çeken makaralarıyla karşılaştırmanın sahte bir gerçeklik oluşturabileceğini hatırlatın.
8. İhanete uğramış gibi hissedersiniz!
Biriyle duygusal yakınlık yaşadığınızda onunla bir takım olursunuz. Sanki dünya bir yana, siz bir yanadır... Ona güvenirsiniz. Ve sizin en zayıf hallerinizi görmesine bile izin verirsiniz.
İlişki Koçu Lori Salkin:
İhanete uğramakla ona güvenmek tamamen doğru orantılıdır. Kalbinizi en çok açtığınız ama bunu asla hak etmeyen kişi tarafından ihanete uğrarsınız. Hâlbuki o kişi sadece sizin duygularınızı ilişkiniz için yatırım fırsatı olarak kullanan çıkarcı biridir!
9. Duygularınız mantığınızı ezer geçer!
Lori Salkin:
Hala sevdiğiniz kişinin ilişkinizi bitirmesi... Böylece onun aslında sizin için doğru insan olmadığını anladığınız o reddedilme anı... Bu gerçekten rezalet bir şey! Ama klişe olsa da tek 1 gerçek var: Zaman her şeyin ilacıdır! Ve biraz uzaklaşıp kendi bakış açınızı oluşturmak yapılabilecek en iyi şeydir.
Hayatınızdan reddedilmeyi tamamen çıkarmak imkansızdır! Ama...
Dünya üzerindeki en mükemmel insanın bile hayatının bir yerinde küçük de olsa reddedildiğini unutmayın. Asıl olay şu ki: Her zaman her istediğimizi alamayız!
Sadece unutmamanız gereken: Reddedilmek olduğunuz kişinin yansımasıyla alakalı değildir. Diğer insanla uyumsuzluğunuzun simgesidir.
Kimse mükemmel değildir. Sadece sizin için mükemmel olan kişiyi bulun!
Yorum Yazın