İşte burada yapılması gereken şey öncelikle vücudunuzun nefes alması, oksijen alması, yeteri kadar su içmeniz, suları tuzlayarak, serum kıvamında bir mineralli su elde edip yeterli miktarda mineraller almanız, vitaminleri almanızdır.
Fakat dediğimiz gibi burada duygusal bir sistem var ki bir bakıyorsunuz normalde hiçbir şey yokken kişi diyor ki: “Bir kilo kaldırdım ya, küçücük bir şeyde de mi böyle oldu?” Çünkü o anda kaldırdığın sadece su, sadece o bardak değildi, bir duyguyu da kaldırıyordun, hatta kaldıramadığın için de aslında orada disk kayması, bir bel fıtığı ya da bir sinir sıkışması yaşayabiliyordun.
İşte bu duygunun sebebi, ağrı eğer beldeyse kendini ağır yük altında hissetmen. Eğer daha yukarılardaysa inatçılığın, boyun eğmezliğin ve hayata karşı dik ve onurlu duruş değil de diklenmendi.
Öyleyse bu onurlu duruşu muhafaza ederken aynı zamanda da hayata diklenmeyi bıraktığında; boyunla ilgili travmalarını, hayatı, aşırı ağır yüklerden oluşan ya da sorumluluklarını doğru yerde, doğru şekilde almadığın için oluşan o bazı alanlardaki fazladan sorumluluk almaya kalkan taraflarını fark edip özgürleştirerek bu alanlardaki yükü, ağırlığı azaltabilirsin.
Öncelikle şuradan baktığımızda, bel de boyun da daha çok sizin arkanız, beliniz, değil mi? Yani geçmişten getirdiğiniz çeşitli olaylar ve durumlar yani geçmişten getirdiğiniz yüklerle ya da bilgilerle direttiğiniz, kendinizi sert tuttuğunuz alanlar.
Özellikle boyun ve bel bölgemizden geçen iki tane çok temel diyeceğimiz organların meridyenleri vardır. Bunlardan bir tanesi safra kesesi meridyeni bir tanesi de mesane meridyenidir. Yani bir tanesi sizin duygularınızın sertlik, katılık durumlarına göre safra kesenizde yoğun taşlar ve diz ağrıları dâhil oluşturabilecek bir durum. Bir tanesi ise sizin hayat içinde kolay akışınızı ve üretkenliğinizi sağlayacak bir şey. Öyleyse hormonal bozuklukların da etkileyebildiği üzere aşırı öfke ve kızgınlıklarla kendinizi sertleştirip katılaştırmak da herhangi bir konuda aşırı tepkisel bir sertlik içinde olmak da bu bölgelerin rahatsızlanmasına, buralarda fıtıklar oluşmasına, sertleşmelere ve tutulmalara sebep olabilmektedir.
Öyleyse önce duygularda yumuşayacağız, hayatın ne kadar güzel ve mükemmel olduğunun farkındalığıyla onu kucaklayarak kendimizi yumuşacık hayatın pamuksu doğasına, akışına bırakacağız.
Nerede aşırı sertlik ve katılık yapıyorsak bileceğiz ki, içeride çok yumuşak olan, alanını koruyamayan bir taraf var. O alanları doğru şekilde, nerede evet nerede hayır diyeceğimizi bilerek kendimizi koruyacağız ki aşırı sertlik ve katılıkla koruma hâlinden özgür kalacağız. Bu tespit ve teşhisleri doğru şekilde yaptığımızda bir bakacağız ki zaten bizi iyileştirecek doğru hekimle de doğru yolla da doğru merhemlerle de buluşmuşuz.
Şifayla buluşmak dileğiyle. Hoşça kalın.
Instagram
Twitter
YouTube
Facebook
Web
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Yorum Yazın
Sevgili hocam sizden cok sey ogrendim. Tam boyun agrilarimin arttigi bir donemde yazinizi gordum. Tesekkurler sifalanan olayim