Bağımsızlık Hem Cephede Hem de Siyasette Kazanılır: Atatürk - Papa Mektuplaşması
Bağımsızlık Hem Cephede Hem de Siyasette Kazanılır: Atatürk - Papa Mektuplaşması
Okudukça görüyoruz ki gerçekten harici ve dahili düşmanlar bitmiyor...
Kaynak: Atatürk Günlüğü
Kapak Resmi: Atatürk Telgraf Başında, Şeref Akdik
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1921'in başları... Gerek Anadolu'da gerekse Avrupa'da kazan kaynıyor. Sevr'i dayatan emperyalistler bir tarafta, bunu asla kabul etmeyen TBMM diğer tarafta...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kardinal Gasparri aracılığıyla gelen telgrafta, Papa'nın niyeti Hıristiyanları gözetmek gibi dursa da TBMM'ye karşı emrivaki bir tavrı vardır:
Mustafa Kemal, bu telgrafa yaklaşık 1 ay sonra cevap verir. Savaş halinde olan ve bin bir dertle uğraşan TBMM başkanı Mustafa Kemal çok nettir.
Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin nüfuz ve hâkimiyetinin kapsadığı bölgelerin tümündeki Hıristiyanların, tam bir huzurdan nimetlenmeleri için...
Yıllar sonra "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir." diyerek Türk tanımı yapacak olan Atatürk için Anadolu'nun her ferdi elbette değerlidir. Ve sizin de okuduğunuz üzere bunu Papa'ya yanıtında açıkça belirtir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Aradan 1 yıldan fazla bir süre geçer. Kuvvetli çarpışmalar neticesinde Mustafa Kemal Paşa ve muzaffer ordusu işgalci Yunan'ın peşi sıra İzmir'e yürümektedir.
Bunun üzerine -gerekmedikçe savaşı bir cinayet olarak gören- Mustafa Kemal Paşa, kendine has nazik ancak öfkeli üslubuyla şu şekilde cevap verir:
Topraklarımız içerisinde Yunan ordusunun geri vermek zorunda kaldığı bütün şehirler ve köyler tam anlamıyla yakılıp kül edildi ve yerel halk zorbalığın her türlüsüne maruz kaldı.
Tahribatın bu bağnaz tutumu şu anda yeni zorbalıklarla Trakya'da uygulanmaktadır. Bu mevcut durumdan sorumlu olanlar arasında insani duyguları uyandırmanızı makamınızdan rica ederim.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Sana hâlâ nasıl dil uzatabilirler.
Aaaah ah. Diplomasi sanatı diye bir şey vardı. Unutuldu tabi. Askerlik yaptığım yerde Alay komutanımız bunu çok iyi uygulardı. Nazik ama net tutum. Çok hassa... Devamını Gör