Ateş elementinin temsil ettiği yön güneydir. Yüzde alınla temsil edilir, vücutta kalbe denk gelir. Mevsimi yazdır, rengi kırmızıdır. Sivri bir biçimle simgelenir, değeri ise görgü kuralıdır.
Metal elementinin temsil ettiği yön batıdır. Yüzde gözle temsil edilir, vücutta akciğere denk gelir. Mevsimi sonbahardır, rengi beyazdır. Köşeli bir biçimle simgelenir, değeri ise dürüstlüktür.
Odun elementinin temsil ettiği yön doğudur. Yüzde kulakla temsil edilir, vücutta karaciğere denk gelir. Mevsimi ilkbahardır, rengi yeşildir. Uzun bir biçimle simgelenir, değeri ise iyiliktir.
Su elementinin temsil ettiği yön kuzeydir. Yüzde ağızla temsil edilir, vücutta böbreğe denk gelir. Mevsimi kıştır, rengi siyahtır. Yuvarlak bir biçimle simgelenir, değeri ise zekâdır.
Toprak elementinin temsil ettiği yön ortadır. Yüzde burunla temsil edilir, vücutta dalağa denk gelir. Mevsimi mevsim ortasıdır, rengi sarıdır. Kalın bir biçimle simgelenir, değeri ise güvenilirliktir. Beslenme tarzımız ilaç, kimya ve gıda endüstrinin kararları ile değil, ihtiyaçlarımıza göre belirlenir. Organların sağlıklı olması için dengeli beslenmek gerekmektedir. Dünyada gelişmiş ülkelerde 20 yaşın üzerindeki yetişkinlerin neredeyse üçte biri obez; 13 kişiden birinin diyabet ve kalp hastalığı var. 1900’lü yıllarda başlayan protein tabanlı beslenme akımının artık sorgulanma zamanı gelmiştir.
Toplumsal bilinçaltına işleyerek tüm dünyaya yayılan bu akımın genel prensipleri şöyleydi:
Medeni olan bol miktarda hayvansal protein tüketir. Zenginler et yer, fakirler sebze, patates ve ekmek yer. Yeterince et ya da protein tüketmek elitist olmaktır, sınıf atlamaktır.
Daha medeni olan et tüketir.
Araştırmacılar giderek yaygınlaşan sağlık problemlerinin çözümü için çeşitli çalışmalara yöneliyor. Cornell ve Oxford Üniversitelerinin, Çin Önleyici Tıp Akademisi ortaklığıyla yaptıkları geniş kapsamlı beslenme çalışmasının da uzun süreli sağlık için bir çığır açacağını kimse fark etmemişti. “China Study”* isimli çalışmanın sonuçları ağırlıklı olarak bitkisel bazlı beslenmeyi öneriyordu. Et, süt, yumurta, yoğurt, balık, tavuk gibi hayvansal proteinlerle beslenirken hem medyanın hem de toplumun verdiği bilinçaltı ile fit ve formda hissedebiliyorduk ancak bu kadar “sağlıklı” beslenirken neden bu kadar çok ilaç kullanıyorduk?
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio