Araştırmalara Göre Yaşlanma Sürecini Hızlandıran Bazı Alışkanlıklar Cildinizin Düşmanı Olabilir
Yapılan araştırmalara göre insanların yaşlanma süreci kontrol altına alınabilir ancak yaşlanma hızının kontrolü sahip olduğunuz yaşam tarzına ve günlük hayatta sürekli tekrarladığınız alışkanlıklarınızın elindedir. Bu içeriğimizde birçoğumuzun alışkanlık haline getirdiği bazı unsurların yaşlanma faktörünü nasıl hızlandırdığını açıkladık. Gelin hep birlikte içeriğimize göz atalım.
Çoğu insan sigara içmenin, abur cubur yemenin ve fazla miktarda kafein almanın yaşlanma sürecini hızlandıran ana nedenler olduğunu düşünür.
Ancak bu doğru değildir. Yaşlanma sürecini hızlandıran diğer unsurlar günlük hayatta çoğu insanın farkında olmadan gerçekleştirdiği alışkanlıkları da içerir.
Örneğin, yaşlanma sürecini etkileyen uyku faktöründe ne kadar uyuduğunuz değil, nasıl uyuduğunuz önemlidir.
Yan yatarak uyumak sizi daha hızlı yaşlandırabilir. Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Derneği'üyesi Dr. Goesel Anson'a göre: “Uyurken cildiniz bir yastığa veya çarşafa bastırıldığında kırışıklar oluşur ve yaşlandıkça cildimiz incelir ve esnekliğini kaybeder, bu da durumun daha da kötüleşmesine yol açabilir.'
Özetle, bir yan yatarak uyumak 'uyku çizgileri' oluşturur. Geçici kırışıklıklar tedavi edilmezse yani uyku pozisyonu düzeltilmezse bu kalıcı hale gelebilir. Dermatologlar, uyku kırışıklıklarından kaçınmak için sırt üstü uyumanızı önerir.
Kullandığınız ilaçları, kullanma sürelerini ve miktarlarını doktorunuza danışarak tüketmelisiniz.
Araştırmalar, kortikosteroid ilaçlarının sıklıkla iç iltihabı tedavi etmek için hastaya verildiğini belirtti. İltihabı azaltmada etkili olsalar da bazı ciddi yan etkileri de vardır, örneğin:
Cilt incelmesi
Kolay morarma
Deri çatlağı
Yavaş iyileşme
Başka bir araştırma, antidepresanların da yaşlanma sürecini hızlandırabileceğini öne sürüyor.
Depresyon tedavisinde etkili olmakla birlikte, aşağıdakiler gibi bir takım yan etkilere de neden olabilirler:
Kilo alımı
Şişkinlik
Kuru cilt
Kırışıklıklar
Erken yaşlanmayı önlemek istiyorsanız, yiyebileceğiniz en zararlı şeylerden biri şekerdir.
Şeker, şeker moleküllerinin kendilerini proteinlere bağlayarak oluşturduğu bir süreç olan glikasyona neden olur. Bu, iltihaplanmaya neden olur ve cildinizdeki kolajen ve elastin liflerine zarar vererek kırışıklıklara ve cilt sarkmasına neden olur. Ayrıca hücrelere zarar veren ve erken yaşlanmaya yol açan serbest radikallerin oluşumunu da teşvik ederler. Cildinizin genç ve sağlıklı görünmesini istiyorsanız, şeker tüketmeyi durdurun.
UV ışınları, kırışıklıklar ve yaşlılık lekeleri gibi cilt hasarlarına neden olabilir. Ancak bu hasarın yüzünüzle sınırlı olmadığını biliyor muydunuz?
Boynunuz, elleriniz ve göğsünüz de UV ışınlarına karşı hassastır. Boynunuzdaki deri aslında yüzünüzdeki deriden daha incedir ve bu da onu hasara karşı daha savunmasız hale getirir. Güneşin UV ışınlarına aşırı maruz kalma, yaşlanma sürecini %80 oranında hızlandırarak kırışıklıklara, kuruluğa ve sarkmaya neden olur. Kısa bir süre için bile olsa dışarı çıktığınızda boynunuza, ellerinize ve göğsünüze güneş kremi sürmeyi unutmayın.
Stres sağlığınız için kötüdür. Ancak bu konu hakkında hiçbir şey yapmamak daha da kötüdür.
Stresli olduğunuzda vücudunuz “savaş ya da kaç” moduna geçer. Bu, sağlığınızı olumsuz yönde etkileyen kortizol gibi stres hormonlarını serbest bırakır. Kortizol, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve obezite gibi bir dizi sağlık problemi ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca cildinizin erken yaşlanmasının ana nedenlerinden biri olan iltihaplanmaya da neden olabilir. Bu nedenle, cildinizin genç ve sağlıklı görünmesini sağlamak için stresi yönetmenin yollarını bulmak önemlidir.
Ekranlardan yayılan ve gözlerinizi zorlayarak baş ağrılarına, kuru gözlere ve bulanık görmeye neden olan mavi ışık, erken yaşlanmayı hızlandırır.
Dahası, mavi ışığa maruz kalmak da uyku düzeninizi bozabilir ve gün içinde kendinizi daha yorgun hissetmenize neden olabilir. Bazı araştırmalara göre yeterince uyumamak, cildinize zarar verebilir. Uyku eksikliği koyu halkalara, ince çizgilere ve kırışıklıklara neden olabilir. Bu nedenle, cildinizin en iyi şekilde görünmesini istiyorsanız, ekran sürenizi sınırlamanız önemlidir.
Gün içerisinde yeterince su içmek toksinleri atar, baş ağrılarını önler ve size parlak bir cilt verir. Ancak yeterince su içmemek de yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
Dehidrasyon ve kuru cilt arasında bir fark vardır. Dehidrasyon cildin kurumasına, kırışmasına ve daha az esnek olmasına neden olur. Ayrıca dudakların daha ince görünmesini sağlar. Belirtileri halsizlik, koyu renkli idrar, yorgunluk, baş dönmesidir. Oysa kuru cilt belirtileri ciltte pul oluşumu, kızarıklık ve tahriştir. Journal of Cosmetic Dermatology'de yayınlanan bir araştırma, hafif dehidrasyonun bile cilt tonu ve dokusunda önemli değişikliklere neden olabileceğini gösterdi. Bu nedenle, yeterince su tüketmenin önemini göz ardı etmeyin.
Yorum Yazın