Ah Bir Zengin Olsam: Evi Arabayı Satıp Bitcoin'e Basan Aileyle Tanışın! 💸
39 yaşındaki Didi Taihutto Hollanda'daki evini, mobilyalarını, motosikletini ve 3 arabasını satarak tüm geliriyle Bitcoin satın almış. Biliyorsunuz 'Bitcoin' herhangi bir bankayla ilişkisi olmayan elektronik bir para birimi ve son dönemlerde yatırımcıların gözdesi. Taihutto sadece asla yerini dolduramayacağı şeylerini yanına almış: Fotoğraf albümleri, birkaç hatıra ve dizüstü bilgisayarı.
Taihuttolar önümüzdeki 3 yıl içerisinde mal varlıklarını Bitcoin borsası sayesinde üçe katlayacaklarını düşünüyorlar. Ama onları bu karara iten yalnızca zengin olma arzusu değil, aynı zamanda hayatlarını diledikleri gibi yönlendirmelerini engelleyen şeylerden de uzaklaşma isteğiymiş. İşte 3 çocuklu Taihutto ailesinin Motherboard'a verdiği röportaj:
-En soğuk mevsim kapıda. Şu an ailece nerede kalıyorsunuz?
Bir kamp alanındaki bungalovda kalıyoruz. Küçük ve gerçekten çok soğuk bir ev. 5 kişi 50 metrekareye sıkıştık. Kişi başına 10 metrekare demek bu, şu an fark ettim. (Gülüyor.)
-Böyle radikal bir kararı almadan önce ne kadar düşündünüz?
Aslında çok sayılmaz. Çok uzun süreli bir seyahatteydik ve temmuz ayında Bali'ye henüz yeni varmışken birbirimize döndük ve dedik ki: Hadi hayatımızı değiştirelim! Sonra Hollanda'ya döndük, evimizi sattık ve değişim başladı.
-Arabalarını, evini, motosikletini satmak... Nasıl hissettirdi?
800 Euro'luk kırık kahve makinesi dahil. Bunlar sadece zaman yiyen şeylerdi. Bu materyalist yaşamı daha fazla istemiyordum. Aileme daha yakın olmak, onlarla vakit geçirmek istiyordum. Sattığım hiçbir şeyi özlemiyorum, çocuklarım da öyle. Onların oyuncaklarını sattığımız zaman diğer çocukların nasıl sevindiğini gördüklerinde onlar da çok mutlu oldu. Materyal şeyler insanı mutlu etmez, onlar sadece dikkat dağıtır.
-Siz aynı zamanda başarılı bir şirket sahibiydiniz, onu neden sattınız?
Bizim en büyük tutkumuz dünyayı gezmek ve yeni insanlarla tanışmak. Bir noktada kendi bilgisayarımda kendi kendime oluşturduğum küçük bir iş kurdum. İnsanlara bilgisayarla çalışmanın inceliklerini öğrettim. Çok eğlenceliydi ama benim o küçük şirketim git gide büyüdü ve en sonunda 16 çalışanım bulunuyordu. Haftada 80-90 saat sadece insanları yönetmeye başlamıştım ve seyahat etmeye vakit kalmıyordu.
-3 tane 18 yaşın altında kızınız var. Bildiğimiz kadarıyla Hollanda'da çocukların okula gitmeyip evden çalışması yasak. Sürekli onlarla seyahat ediyorsanız bununla ilgili çok fazla sorun yaşamıyor musunuz?
Sonuçları olacağını bilmemize rağmen çocuklarımızla tam 9 aydır dünyayı dolaşıyoruz. Bununla ilgili muhtemelen bir para cezası ödeyeceğiz.
-Kararınızı asıl tetikleyen şey neydi peki?
Babam Ocak 2016'da 61 yaşında vefat etti. Annem 48'indeyken yaşamını yitirmişti... Babam profesyonel bir futbolcuydu ve bu onun tutkusuydu. O, tutkusuyla geçimini sağlayabilmişti ve bu yüzden hayatı eksiksizdi. Bu prensipten yola çıkarak ben de kendi tutkumla yaşamayı seçtim, benimkisi başlı başına 'yaşamak'tı. Sonuç olarak baktığınız zaman hepimiz bir hamster tekerinde dönüpduruyoruz. Hayatımız boyunca çalışıp güzel olan her şeyi sonraya erteliyoruz. Ama babam için bir 'sonra' olmadı, annem için de öyle. Ailemi çok genç yaşta kaybetmek gözlerimi açtı: 39 yaşındayım ve kim benim için bir 'sonrası' olacağını garanti edebilir ki?
-Peki ama ya senin için gerçekten "sonrası" varsa? Borsadaki dalgalanma yüzünden elindeki her şeyi kaybetmekten korkmuyor musun?
Hala bir günlük tüccar olarak deneyim kazanmaya çalışıyorum. Ama her şeyimizi kaybetsek bile asıl olay bu değil. Biz birbirimize sahip oldukça her şey yoluna girecektir. Gerekirse kendime yeni bir iş bulup hayata sıfırdan başlarım. Ama ya her şey harika giderse? Bu bizi finansal olarak bağımsız yaparsa ve hayal ettiğimiz hayatı yaşamamıza neden olursa? Bazen bir adım geride durmak çok yanlış olabiliyor çünkü biraz şans yardımıyla üç adım öteye gidebilirsiniz.
-Peki diyelim zengin oldunuz, o zaman ne yapmayı planlıyorsunuz?
Basit bir hayat sürmeye devam edeceğiz. Kripto parayla tüm dünyadaki insanlara yardım edebilir, onların hayatlarını değiştirebilir miyim merak ediyorum. Neredeyse 3 milyar insanın doğrudan bir banka hesabı yok. Kayıt zinciri sayesinde, bir bilgisayar aracılığıyla herkes kendi kendinin bankası olabilir.
-Neden hisse senedi ya da sermaye değil de kriptoya yatırım yaptınız?
Bankalar işini iyi yapmıyor. Faizler yüzünden bankadaki paranızdan çok az kazanabiliyorsunuz ve hatta banka hesabınız olduğu için ödeme yapmak zorundasınız. Burada Hollanda'da ya da Almanya'da bizim için işler hala iyi gitse de Yunanistan'a, Bolivya'ya, Venezuela'ya bir bakın. Bu ülkeler paranın hiçbir değerinin kalmadığı yerler haline geldi. İnsanlar birden bire günde 25 Euro'luk para çekebilir hale geldiler, kendi hesaplarından! Bu delilik. Bence kripto, bu kurumlara iyi bir alternatif.
-Kripto paranın, geleneksel paranın yerini mi alacağını düşünüyorsunuz?
Nakit paranın tamamen yok olacağını düşünmüyorum. Ama bir noktada Bitcoin'de olduğu kadar geleneksel parada da zenginliğin oluşacağına inanıyorum. Teknoloji gelişmeye devam ediyor, sonunda para da gelişmeye başlayacak!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Fazla huzurlu ve kusursuz yaşamlar bu insanları bunalıma sürüklüyo sanırım. Genelde böyle saçma sapan işleri yapanlara dikkat ederseniz hep refah seviyesi yü... Devamını Gör
Böyle refah dolu ülkelerde alınabilecek riskler bunlar yani normal. Adam kazansa da kaybetse de güzelim mutlu ülkesine dönüp sil baştan yapabilir.. yiyiyorsa... Devamını Gör
Ben de böyle bi hayat isterdim. Ama bilin bakalım ne eksik??? PARA