2016'da İş Dünyasının Dert Edinmeye Başlaması Gereken 13 Risk ve Belirsizlik
PriceWaterhouseCoopers'ın her yıl dünyanın dört bir yanından CEO'larla görüşerek gerçekleştirdiği 'Önümüzdeki Yıl İş Dünyasındaki En Büyük Çekinceleriniz' konulu anketin 2015 ayağının sonuçları bu hafta açıklandı. 83 ülkeden 1400'ün üzerinde CEO'nun görüşleri alınarak oluşturulan anketin sonuçları, 2010 yılından beri ilk kez bu kadar kötümser.
Dünya CEO'larını en çok endişelendiren konuların ışığında, iş dünyasının hazırlıklı olup stratejik bir yön çizmesi gereken durumlara göz atalım:
1. Küresel ekonomik büyümedeki yavaşlama
2. Jeopolitik belirsizlikler zamandan kaybettiriyor.
Ülkelerin değişen dengeleri yüzünden şirketler hangi pazarlarda iş yapıp rekabete girebileceklerini kestirmekte eskisine göre güçlük çektikleri gibi, girdikleri pazarın kurallarını anlayıp adapte olmakla da eskiye nazaran daha çok vakit kaybedecek.
3. Bildiğimiz anlamıyla ticaret, ekonomik modelleme ve mevzuat çerçeveleri hızla yerle bir oluyor.
Bu dönüşüme ve ayrıca yeni teknolojik ve dijital gelişimlere, kimin ne kadar sürede ve nasıl adapte olabileceğini henüz bilmiyoruz.
4. Dolayısıyla rekabet de öngörülebillir olmaktan çıkıyor.
Çünkü bir üstteki madde, her sektörden şirketin kendi alanlarındaki rakipleri hakkında gitgide daha az tahminde bulunabilecek olması demek.
5. İş stratejisini belirleyen en büyük etkenler müşteriler (%90), devlet (%69) ve rakipler (%66).
Şimdi maddenin başlığına tekrar bakın: Devlet, stratejiler üzerinde bizzat kendi sektör rakiplerinizden daha çok belirleyici olmaya devam ediyor.
6. Devletlerin iş kanunları konusunda ilerleme kaydetmesi için baskı uygulama gerekliliği artıyor.
Küresel karar vericiler de dahil, devletlerin iş dünyasının dönüşümüne yönelik mevzuatlarını revize etmesi şart; ancak devlet kurumlarının tabiat itibariyle hantal mekanizması düşünüldüğünde, burada şirketlere artık daha çok iş düşmekte. Bu kadar hızlı değişmekte olan ortamın kanunları yavaş olmaya devam edemez.
7. Revize edilmeyen her mevzuat işletmelere ek maliyet yükü olarak geri dönecek.
Günümüz teknolojisi ve şartlarına göre belirsiz ve yoruma açık her mevzuat, dönüşen ticaret koşullarına uyum sağlamak zorundayken kanunsal engelleri de aşmanın yollarını ve açıklarını aramakla uğraşan şirketlere zaman ve para kaybettirecek.
8. İşletmelerin karlılık odaklılıktan ziyade, giderek daha fazla sürdürülebilirlik odaklı olması gerekmekte.
Yani 2016'da başarınızı belirleyecek şey aslında ne kadar kar ettiğiniz değil; bunu ilerleyen zamanda sürdürülebilir kılıp kılamayacağınız ve bunun için dikkate almak gereken parametre sayısı çokça artmış durumda.
9. Marka sadakati azalıyor.
Müşteri beklentileri elbette halen işletmeler için en önemlisi. Ancak müşterilerin eskiye oranla marka sadakatinde belirgin azalmalara hazırlıklı olmanın ve önlemini almanın yolları aranmalı.
10. Müşteri beklentilerini karşılamakta hantal kalan işletmeler kaybedecek.
Ankete katılan yöneticilerin 76%'sı, vakitlerinin çoğunu kullanıcı ve müşterilerinin her geçen gün genişleyip çeşitlenen taleplerine nasıl entegre olabileceklerini düşünerek geçirdiklerini söylüyor.
Müşteri günün sonunda eline geçene, üstelik de daha hızlı eline geçene bakacak.
11. Müşterinin tek bir ihtiyacına karşılık verebiliyor olmanız artık o kadar da yeterli değil.
Ve önümüzdeki 5 yıl içerisinde sadece tek şirketten çok karşılık almaları da yetmeyecek; çevreye duyarlılığınız, sosyal sorumluluk projeleriniz, işçi hakları ve iş güvenliği konusundaki tavrınız da rakiplerinize göre durumunuzu belirleyici kılacak.
12. Yıkılmadan yıkabilme gerekliliği
Ticaret gitgide daha çok mobil hale geliyor ve şirketleri mobilizasyona adapte edecek yeteneklerin işe alınması gerekliliği çok artmış durumda. Güvenli alanını terk etmeyip mobil dönüşümün gücünü göz ardı etmek kesinlikle hata olacak.
13. Böyle bir ortamda kağıt üzerindeki tahminlerin tutabilmesi imkansıza yakın.
Tüm yöneticilerin sağlıklı ve gerçekçi gözlemler ışığında ve ağırdan almaksızın tedbirlerini henüz yılın başı itibariyle yani şimdiden oluşturmasında fayda var.
Yorum Yazın
Dünyadaki açlığın ve sefaletin sebebi; yoksulları doyuramamak değil,zenginleri doyuramamak. Sanki azraile rüşvet verecek pezevenker..