1999 Gölcük Depremi Sonrasında Toplanma Alanlarına Konulan Deprem Konteynerlerini Cem Toker Sordu
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde ilk haftayı ardımızda bırakırken, on binlerce kaybedilen canların geri gelmeyeceğini bilerek ardında kalanları yaşatmanın derdindeyiz. Depremden etkilenen bölgenin 13 milyondan fazla olan nüfusunda bölgede evsiz kalanlar kurulmaya başlanan çadır kentlerde bir müddet yaşam sürecek gibi görünürken, geçici ikamet olarak konteynerlar da bölgeye gönderilmeye başlandı. İlk 48 saatin önemli olduğu bu gibi felaketlerde 1999 Marmara Gölcük Depremi sonrası bölgede yaşayanların sıklıkla görmeye başladı yer yer şehir efsanelerine de neden olan acil durumlara yönelik konteynerlar sorulmaya başladı. İçinde malzeme de barındıran konteynerlar deprem bölgelerinde olsaydı 'İlk günlerde yaşanan teçhizat ve temel ihtiyaç sıkıntılarına çare olur muydu?' merak ediliyor.
LDP eski Başkanı Cem Toker, 1999 depremi sonrasında özellikle Marmara'daki şehirlerde toplanma alanlarına yerleştiren bu konteynerleri sorguladı.
İstanbul'da bazı bölgelerde halen bulunduğu belirtilen konteynerlerin akıbeti ise düşündürdü.
Kimileri 24 yıldır bunu sorgulamaya devam ederken,
Çok eskilerden gelen bir anı şeklinde hatırlayanlar da vardı.
Fikir yürütenler olurken,
Akla gelenlerin benzer şeyler olması da ayrı düşündürücüydü.
Tabi sorun sadece yönetimlerde değil yönetilenlerin de bu konuda dahli olmalıydı.
Kimileri durumun vahametini anlayamazken,
Sadece belli taraftan bakılıyor olması da ayrı tartışma konusu oldu.
Yönetim bazında bürokrasi ya da siyaset fark etmeden algı da düşündürürken, bir uzmandan gelen yanıtlar dikkat çekti.
Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı onur üyesi olduğu belirtilen mimar Serhat Şahin'in açıklamaları durumu özetledi.
Konteyner içindeki malzemeler belirlenen periyodlarda kontrol edilmek ve ömrü dolanlar değiştirilmek üzere konumlandırılmıştı. 2000'li yılların başında İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi tarafından 762 mahalle ve 173 köye yerleştirilen turuncu renkli yaklaşık 2 bin konteynerin birçoğu zaman içinde hırsızların hedefi haline geldi ve yağmalandı.
"İlk yetki İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi’ndeydi. Daha sonra ilçe belediyelerine devredildi."
Belediyeler de ilgilenmedi. Belirttiğim gibi ne malzeme kontrolü yapıldı ne de malzeme güncellemesi. Sonrası malum hırsızlık ve yağma…
Ana vurucu tespit ise son cümlede saklıydı.
Yorum Yazın
Burası Türkiye! İnsanın gözünden sürmeyi çalarlar. O kadar malzeme sokakta çalınmasaydı mucize olurdu
Dünyanın en saçma sorusu ya 25 yıl önceki konteynerı soruyor. Ulan 25 yıl olmuş 25 yıl. Dayanır mı o kadar be? anahtarı muhtardaymış da kiliti varmış. Çok z... Devamını Gör
ya şimdi bişey diceeem hadi demek istemiyorum, Mevzu zaten kullanılabilir durumda olmalarını sağlamak. 25 yıl öylece kalmasını beklemiyor kimse.