Görüş Bildir
Haberler
137 Sayısının Gizemi

etiket 137 Sayısının Gizemi

Burçak Yüce
25.12.2023 - 19:52

“137 Sayısının da gizemi mi olurmuş…” dediğinizi duyar gibiyim,

Pekâlâ o zaman okumaya devam edelim,

Evvela bu sayının gizemini idrak edebilmek için size bazı bilgiler aktarmak isterim. Evrenin oluşabilmesi için belirli sabiteler gereklidir. Bu sabitler evrenin işleyişini anlamada bize kolaylık sağlar.

Birde sabit kabul edilen sayılar vardır. Mesela yer çekim ivmesi. Lakin o bile kutuplarda farklı, ekvatorda farklıdır.

Yine sabit kabul ettiğimiz ışık hızı bile o kadar da sabit değildir. Ölçümü neyle yaptığınıza ve hangi standartla belirttiğinize göre değişkenlik gösterebilir.

Ama Fine Structure sabiti öyle değildir. Ne yaparsanız yapın, hangi dilde, hangi ölçüm standardında ifade ederseniz edin sonuç değişmez.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Sanki kâinatın tüm gizemlerini saklayan kasanın çözülmeyi bekleyen şifresi gibi… 137!

Sanki kâinatın tüm gizemlerini saklayan kasanın çözülmeyi bekleyen şifresi gibi… 137!

“Fizikteki en lanet gizemlerden birisi bu sayı. Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz evrenin en sihirli sayısı.”

Modern fiziğin öncülerinden Richard Feynman böyle ifade etmiştir “Fine Structure” yani “İnce Yapı” sabitini…

Gelin, tarihe adını altın harflerle yazdırmış çoğu büyük fizikçinin dikkatini çeken, hatta Paul Dirac’ın “Fizikte çözülmemiş en büyük problem.” dediği bu sayıyı biraz daha konuşalım,

1/137 oranına çok yakın bir sonuç veren ince yapı sabiti, Yunan alfabesinin ilk harfi olan “Alpha” ile gösterilir ve fizikte ışık ve maddeyle ilgili formüllerin neredeyse tamamında kullanılır.

Atomik boyutta, enerji seviyelerinde de kendine yer bulan bu sayıyla ilgili fizikçiler üzerinden bir de espri yapılır: 

'Bir hırsızsanız ve bir fizikçinin çantasının kilidini açmaya uğraşıyorsanız, ilk olarak girmeniz sayı 137’dir.' derler. 

Yine Nobel ödüllü bir fizikçi olan Eric Cornell de altın orana benzettiği bu sayı için şöyle demiştir; 

“Atom, molekül, kimya ve biyoloji gibi düşük enerjili maddelerin fiziğinde her zaman bir oran vardır. Büyük olanların küçüğüne olan oranı ve bu oranlara baktığınızda tamamının Fine Structure’ın 1/137’nin katları olduğunu görürsünüz.”

Hani evrendeki dört temel kuvveti birleştirerek her şeyin teorisini “Theory of everything” bulmayı amaçlıyoruz ya! İşte 137 görünen o ki buna da veriyor. Yani kuantum fiziği ile izafiyet teorisinin kesiştiği bir teoride bu sabiteyi kullanmak çok olası.

Bir yandan da bu alfa sayısı o kadar kritik bir değer ki! Mesela 137,03 yerine, 137,04 küsur olsaydı ne olurdu?

Bir yandan da bu alfa sayısı o kadar kritik bir değer ki! Mesela 137,03 yerine, 137,04 küsur olsaydı ne olurdu?

Şu an ben burada bunları yazıyor, oksijenli solunum yapıyor ya da siz mevcut gözlerinizle okuyor olmazdınız. Mavi gezegenimiz yörüngesinde dönemez, kuşlar cıvıldamaz, bitkiler fotosentez yapamaz kısacası bu zamana kadar etrafımızda görmeyi kanıksadığımız canlı cansız hiçbir mahlûk bulunmazdı. 

İşte bu sabit o kadar hassas ve önemli. 

Ayrıca alfanın neden bu değere sahip olduğunu bilmiyoruz. Niçin bir fazla ya da bir eksik olmadığını… Bilmiyoruz.

Üstelik bunca belirsizlik ve bu belirsizliği yüzümüze tokat gibi çarpan bu gizemli sayı, o efendisi sandığımız kâinatta ne kadar aciz olduğumuzu da bize bir nevi gösteriyor. 

Ve bana şu sözü tekrar hatırlatıyor;

Matematik evrenin dili, fizik ise sanatıdır! 

Bu dili çözebildiğimiz gün umuyorum bu lisanı hayırlı işlerde kullanırız çünkü heva ve heveslerimizle, hırslarımızla canım gezegenimizi yeteri kadar mahvettik.

Son olarak kuantum mekaniğinin öncülerinden kabul edilen Pauli 1946’daki Nobel konuşmasında ince yapı sabiti için şöyle söylemişti: 

“Bu sabitin değerini belirleyen bir teoriye ihtiyacımız var. Bu sayede elektriğin atomik yapısını açıklayabiliriz ve bu da doğada görülen elektrik alanlarının tüm atomik kaynaklarının en temel özelliğidir.”

Bilim insanları her şeyin doğasında ışık, titreşim, enerji ve frekans oluşundan bahsediyorken güneşimizden gelen ışıkta da, bizden ırak yıldızlardan gelen ışıkta da bu sabitin gizlendiğini söylemek çarpıcı olacaktır.

Pauli’den bahsetmişken sohbetimizi onun esprili ve ironik bir sözü ile bitirelim!

'Öldüğümde Şeytan ile karşılaşırsam ona soracağım ilk soru şu olurdu;

'İnce Yapı sabitinin anlamı ne?' ”

Bir başka yazımda görüşene dek kendinize iyi bakın.

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
2
1
1
0
0
0