onedio
İstanbul Fırkateyni'nin Denize İniş Ve Pakistan Milgem Korvet Projesi 3'Üncü Gemi İlk Kaynak Töreni
İSTANBUL (AA) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, 'İstif sınıfı fırkateyn projesi kapsamında İzmir, İzmit ve İçel isimleriyle diğer 3 gemimizin de 2027 yılına kadar tamamlanması planlanmaktadır.' dedi.Genelkurmay Başkanı Güler, İstanbul Fırkateyni'nin Denize İniş ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 3'üncü Gemi İlk Kaynak Töreni'ne katılarak konuşma yaptı.Türk donanmasının gücüne güç katmak maksadıyla, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen MİLGEM istif sınıfı İstanbul Fırkateyni'nin denize iniş ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesinin 3. gemi ilk kaynak törenine şahitlik etmenin haklı gurur ve heyecanını yaşadığını belirten Güler, 'Sayın Cumhurbaşkanımıza törene teşrifleriyle bizleri onurlandırdıkları için şükranlarımı arz ediyor, tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum.' diye konuştu.Güler, 'Deniz Kuvvetlerimiz mavi vatanımızın yanı sıra Atlantik'ten Büyük Okyanus'a kadar şanlı bayrağımızı şerefle dalgalandırmak suretiyle her coğrafyada etkin harekat icra etmeye her daim hazır olduğunu göstermiş ve yüce ulusumuzun gurur kaynağı olmuştur.' ifadelerini kullandı.'İzmir, İzmit ve İçel gemimizin de 2027 yılına kadar tamamlanması planlanmaktadır'Donanmanın bugünkü seviyesine ulaşmasında katkısı bulunan ve hayatlarını kutsal vatan toprakları için feda eden aziz şehitler ile ebediyete intikal eden tüm denizcileri şükran, minnet ve rahmetle andığını, hayatta olanları ve kahraman gazileri de saygıyla selamladığını dile getiren Orgeneral Güler, şöyle devam etti:'Son yıllarda zatıalinizin liderliği ve destekleri doğrultusunda gelişen milli savunma sanayindeki millilik ve yerlilik oranının yüzde 70'lere yükseldiğini gururla müşahede etmekteyiz. Bu çerçevede İstanbul Fırkateyni'nin imkan ve kabiliyetleri ile ateş gücü, ilave silah ve sistemler eklenerek daha önce inşa ettiğimiz ada sınıfı gemilere oranla artırılmıştır. Geliştirilmekte olan birçok milli teknolojik yeniliklerin de önümüzdeki dönemde bu fırkateynimizde kullanılması hedeflenmektedir. Biraz sonra mavi vatanla buluşmasına tanıklık edeceğimiz İstanbul Fırkateyni Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutlayacağımız 2023 yılında hizmete girmiş olacaktır. İstif sınıfı fırkateyn projesi kapsamında İzmir, İzmit ve İçel isimleriyle diğer 3 gemimizin de 2027 yılına kadar tamamlanması planlanmaktadır. Ayrıca dost ve kardeş ülke Pakistan'ın deniz kuvvetlerini güçlendirmek üzere MİLGEM projesini tercih etmesi bizler için ayrı bir gurur vesilesidir. Harp gemisi inşası alanında sürdürmekte olduğumuz ortak gayret, Türk savunma sanayinde duyulan güvenin ve Pakistan ile Türkiye arasındaki iş birliğinin en anlamlı göstergesidir.'Bugün ilk kaynağı yapılacak MİLGEM Korveti'nin Pakistan'ın savunma ve güvenliğine önemli katkılar sağlayacağına yönelik inancını dile getiren Orgeneral Güler, şunları söyledi:'Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın pek çok zaferi tarihe altın harflerle yazdıran kahraman komutan ve leventlerin taşıdığı inanç ve ruhla en modern deniz harp silah ve vasıtalarını öz kaynaklarımızla inşa etmek suretiyle denizcilikte en üstün eğitim seviyesine ulaşarak kendisine verilen görevleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başarıyla yerine getireceğine, denizlerdeki Türk hak alaka ve menfaatlerini koruyarak atalarımızdan aldığımız şerefli sancağı daha da yükseklere taşıyacağına olan inancımız tamdır.'Projelerde çalışan ve katkısı olanları tebrik eden Güler, şunları kaydetti: 'Bu vesileyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın başarı çıtasını daha yükseklere taşımak için büyük bir gayret ve özveriyle çalışan başta Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanımız olmak üzere tüm seçkin personelini kutluyor, İstanbul Fırkateyni'nin ilerideki hizmetleriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katmasını temenni ediyor, dost ve kardeş ülke Pakistan'ın MİLGEM Projesi kapsamında ilk kaynağını atacağımız korvetinin en kıza zamanda suya indirilerek kendi donanmalarına katılmasını ve başarılı görevler icra etmesini diliyorum. TSK ve onun ayrılmaz bir parçası olan Deniz Kuvvetlerimizin bugünkü seviyesine gelmesinde desteğinizi hiçbir zaman esirgemeyerek bu anlamlı günde töreni teşriflerinizle bizleri onurlandırdığınız için zatıalinize bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü onun kahraman silah arkadaşlarını ülkemizin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi bir kez daha minnet ve rahmetle, kahraman gazilerimizi ve şehit ailelerimizi şükranla anıyorum.'
Karabükspor'un Eski Yıldızı Hayatını Kaybetti! Luton Shelton Kimdir?
Süper Lig’de 2011-2013 yılları arasında Kardemir Karabükspor’da forma giyen Jamaika'lı futbolcu Luton Shelton, 2 yıl önce ALS hastalığına yakalanmıştı. Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına yakalanan ve tedavisi bir süredir devam eden Luton Shelton 35 yaşında hayata gözlerini yumdu. Peki Luton Shelton kimdir? Neler olmuştu? Detayları haberimizde sizler için derledik...
Medeniyet Mefkuresini Rehber Edinen Yazar: Ahmet Hamdi Tanpınar
İSTANBUL (AA) - FATİH TÜRKYILMAZ - 'Huzur', 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü' ve 'Beş Şehir' eserleriyle okuyucuların kalbinde yer edinen Türk edebiyatının önemli yazar ve şairlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar, vefatının 59. yılında yad ediliyor. Şair ve yazarlığın yanı sıra Cumhuriyet neslinin ilk öğretmenlerinden olan edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve akademisyen Tanpınar, 23 Haziran 1901'de Kadı Hüseyin Fikri Efendi ile Nesime Bahriye Hanım'ın üçüncü çocuğu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Farklı şehirlerde okuduğu ilkokul, ortaokul ve lisenin ardından bir yıl kadar baytar mektebinde eğitim alan Tanpınar, lise öğrencisiyken şiirlerinden tanıdığı Yahya Kemal Beyatlı'nın etkisiyle 1919'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne girdi. Fakülteyi 'Şeyhi'nin Hüsrev ve Şirin'i' adlı teziyle 1923'te bitiren yazarın hocaları arasında Beyatlı'nın yanı sıra Cenap Şahabettin, Necip Asım, Rıza Tevfik, Fuad Köprülü, Ferit Kam, Yusuf Şerif Kılıçel, Ali Ekrem Bolayır, Hüseyin Daniş gibi isimler yer aldı.Tanpınar, adını ilk kez 1920'de 'Altın Kitap' dergisinde yayınlanan 'Musul Akşamları' şiiriyle duyururken, mezuniyetinin ardından Erzurum, Konya, Ankara ve İstanbul'daki farklı okullarda estetik, mitoloji ve edebiyat öğretmenliği yaptı.'Tanpınar'ın önemi, birçok estetik soruna yanıt araması'Şiir zevkinin oluşumunda özellikle Beyatlı ile Ahmet Haşim'in etkisi olduğunu yazılarında da aktaran Tanpınar'ın eserleri 'Dergah', 'Milli Mecmua', 'Hayat', 'Görüş', 'Ülkü', 'Varlık', 'Oluş', 'Kültür Haftası' ve 'Aile' dergilerinde okuyucuyla buluştu.Eleştirmen Doğan Hızlan, 26 yaşındayken Fransız şair Paul Valery'yi okuduktan sonra estetik algısı yeni bir boyut kazanan Tanpınar için bir televizyon programında şunları kaydetti:'Tanpınar'ın önemi, birçok estetik soruna yanıt araması. Sadece romancı ya da şair olarak kalsa, bu türde iyi yapıtlar vermiş biri olarak değerlendirilir, edebiyat tarihi açısından ona göre yargılanırdı. Ama Tanpınar bizim kimlik sorunumuz üzerine çok düşünmüş. Doğu-Batı, bence her yazarın düşünmesi gereken bir sorunsal. Bugün de düşünmesi gereken, yarın da düşünülecek bir sorunsal. Tanpınar buna yanıt ararken estetik serüvenin coğrafyasını genişletiyor.'Usta edebiyatçının ilk düz yazısı ise 20 Aralık 1928'de yine 'Hayat' dergisinde çıkarken, farklı bir çalışma alanı olarak çeviriye de başladı ve 1929'da E. T. A. Hoffmann'ın 'Kremon Kemanı' ile Anatole France'tan 'Kaz Ayaklı Kraliçe Kebapçısı' adlı kitapları çevirdi.Ahmet Kutsi Tecer ile 1930'da Ankara'da 'Görüş' dergisini çıkarmaya başlayan Tanpınar, 1932'de Kadıköy Lisesi'ne, 1933'te ise estetik mitoloji dersi vermek üzere Sanayi-i Nefise Mektebi'ne atandı.Şiirlerinden çok romanları ve edebiyat tarihi araştırmalarıyla tanındıTanpınar, kendi ifadesiyle 1932 yılına kadar 'radikalist bir Batıcı' olup Doğu'yu tamamıyla reddederken, sonrasında ise yenileşmenin gereğine inanmasına rağmen Osmanlı medeniyetinin ve büyük değerlerin giderek kaybolmasından gelen bir hüzün de yaşadı.Ahmet Hamdi Tanpınar, 1939'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde yeni kurulan '19. Asır Türk Edebiyatı Kürsüsü'nde profesör olarak görev alırken, Tanzimat'tan sonraki Türk edebiyatının tarihini yazmakla görevlendirildi ve İslam Ansiklopedisi’ne de maddeler yazdı.Kırklareli'nde topçu teğmeni olarak 1940'ta vatani görevini yapan yazar, 1942'de CHP Kahramanmaraş Milletvekili olarak Meclis'e girse de siyasete girmekten hiç memnun olmadı.Tanpınar, şiirlerinden çok romanları ve edebiyat tarihi araştırmalarıyla tanınırken, edebiyatçılığının yanı sıra kişiliğiyle de dikkati çekti.İlk kez 1944'te tefrika halinde yayınlanan 'Mahur Beste' adlı romanı 1975'te basılan Tanpınar, eserini Lale Devri'nin ünlü hanende ve bestekarı Eyyübi Ebubekir Ağa'ya ithaf etti. Türk musikisiyle de ilgilenen, eserlerinde zaman duygusunu, mazi düşüncesi ve rüya estetiğini sıkça işleyen yazar, psikolojik tahlillere geniş yer verdiği hikaye ve romanlarında Batılılaşma ve gelenekler arasında kalan kişilere odaklandı.'Onun kısık sesle anlattıkları ise hiç ummadığımız anda bir çare sığınağına dönüşür'Tanpınar hakkında geniş çalışmalar yapan İnci Enginün, Tanpınar'ın insanı ele alış şekline yönelik, 'İnsanın, etrafındaki terkibin bir parçası olduğuna inanan yazar, onları geniş çevreleriyle, bir ufacık hadisede derinleştirilen psikolojileriyle verir. Bunu yaparken de imajlarla zengin, Türkçenin en yüksek mizahi ve ironik üslubuyla, onları ve hayat karşısındaki tavırlarını anlatır.' tespitinde bulundu.Enginün, Tanpınar'ın hiçbir sözünü bağıra çağıra, abartılarla anlatmadığına işaret ederek, 'Onun kısık sesle anlattıkları ise hiç ummadığımız anda bir çare sığınağına dönüşür. Okuyucusunun içinde devam eden sesi, cümle cümle en muhtaç olduğumuz anda, aydınlatıcı bir ufku gözler önüne serer. Sanıyorum Tanpınar’ın git gide artan etkisi, insanı büyüsüne alan güçlü anlatımının okuyucuda yaşamasından kaynaklanmaktadır.' değerlendirmesini yaptı.Tanpınar'ın 1948'de tefrika halinde yayımlanan 'Huzur' eseri, 1949'da kitap haline getirilerek okuyucuyla buluştu.Bir süre Milli Eğitim Müfettişliği de yapan Tanpınar, 1949'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde yeniden görev yapmaya başladı.'Sahnenin Dışındakiler' eseri, vefatından sonra basıldıUsta edebiyatçının, Türk insanının Doğu ile Batı arasında bocalamasını irdeleyen 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü' eseri 1961'de yayımlandı.Hüseyin Su tarafından 'Bütün yazdıklarının iklimini, birikimini paylaşmalarının yanında, dili ve üslubu, kurduğu tahkiye dünyası, zaman, rüya, musiki, kadın, ölüm, hayat, ikinci hayat ve ikinci ben… gibi kendine özgü anlatım renkleri açısından da sanatçı kişiliğinin romancıdan sonra gelen sıfatı olmuştur.' şeklinde anlatılan Tanpınar, kendisinin şiirle ilgisini ise şöyle tarif etti:'Şiirde dolayısıyla kendimin, hikaye ve romanlarımda kendimle beraber mümkün olduğu kadar hayatın ve insanların (benden başkalarının) peşindeyim.''Mahur Beste' ve 'Huzur' eserleriyle birlikte üçleme oluşturan, Anadolu'da süren Kurtuluş Savaşı ile İstanbul'daki aydınlarla halkın farklı kesimlerinden insanların değişen hayatlarını işleyen 'Sahnenin Dışındakiler' kitabı ise 1950'de tefrika edilip vefatından sonra 1973'te basıldı.'Kelimenin en hakiki manasıyla Avrupalı fakat aynı zamanda da en derin ve güzel bir şekilde milli'İstanbul, Bursa, Ankara, Erzurum ve Konya şehirlerini doğal, tarihi ve kültürel yapılarıyla anlattığı 'Beş Şehir' isimli eseri de kaleme alan Tanpınar, romanlarında gerçekçi ve sosyal sorunlara eğilen tarzıyla dikkati çekti.Mehmet Kaplan'ın tarifiyle 'Kelimenin en hakiki manasıyla Avrupalı fakat aynı zamanda da en derin ve güzel bir şekilde milli' olan Tanpınar, edebi eserin ana unsurlarını mükemmeliyet, hayat tecrübesi ve dil temellerine oturttu.Geçirdiği kalp krizi nedeniyle 23 Ocak 1962'de İstanbul'da vefat eden usta edebiyatçı, Aşiyan Mezarlığı'nda Yahya Kemal’in mezarının yanı başına defnedildi. Mezar taşında, kendi dizeleri olan 'Ne içindeyim zamanın/Ne de büsbütün dışında' ifadeleri yazılan Tanpınar'ın tamamlayamadığı ve öldükten sonra notları içerisinden toparlanarak yayına hazırlanan romanı 'Aydaki Kadın' 1987'de basıldı.Eserleri:'Huzur', 'Mahur Beste', 'Sahnenin Dışındakiler', 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü', 'Aydaki Kadın', 'Şiirler', 'Bütün Şiirleri', 'Seçmeler', 'Abdullah Efendi’nin Rüyaları', 'Yaz Yağmuru', 'Hikayeler', 'Tevfik Fikret Hayatı Şahsiyeti Şiir ve Eserlerinden Parçalar', 'Namık Kemal Antolojisi', '19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi', 'Yahya Kemal', 'Edebiyat Üzerine Makaleler', 'Mücevherlerin Sırrı', 'Edebiyat Dersleri', 'Beş Şehir', 'Yaşadığım Gibi', 'Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Mektupları', 'Tanpınar’dan Hasan Ali Yücel'e Mektuplar'
Gram Altın Kaç TL Oldu? 23 Ocak 2021 Altın Fiyatları...
Altın fiyatları 23 Ocak 2021 Cumartesi yani hafta sonunun ilk gününde güncel piyasalarda hafif bir düşüşle başladı.. Çeyrek ve gram altın piyasasında son durum da merak ediliyor. Gram altın 441 TL den işlem görüyor. İşte piyasalarda saat 10.30 itibariyle altın fiyatları...
Reklam
Yozgat'ta Kendisini Jandarma Olarak Tanıtan Dolandırıcı, Yaşlı Çiftin Altınlarını Aldı
YOZGAT (AA) - Yozgat'ta kendisini telefonda jandarma olarak tanıtan dolandırıcı, yaşlı çiftin 21 cumhuriyet altınını aldı. Yozgat'ın kırsal Divanlı Mahallesi'nde yaşayan Salih (71) ve eşi Satı Yılmazer'i (71) telefonla arayan ve kendisini jandarma olarak tanıtan kişi, hırsızlık suçuna karıştıkları gerekçesiyle evdeki altınları inceleme yapmak için sivil ekip göndereceğini söyledi. Telefondaki kişi, Yılmazer'den gelen sivil ekibe parola sormasını ve parolanın 'bayrak' olduğunu, parolayı yanlış söylerse altınları vermemesini istedi. Dolandırıcının yaklaşık 4 saat telefonda oyaladığı yaşlı çift, eve gelen zanlıya parolayı sorup cevabını aldıktan sonra 21 cumhuriyet altınını teslim etti. Altınları verdikten sonra dolandırıldıklarını anlayan çift, durumu jandarmaya bildirdi. Harekete geçen ekipler, yaptıkları araştırma sonucunda zanlıyı altınlarla birlikte Kayseri'de yakaladı. Zanlının altınların bir kısmını bozdurduğu ve 5 bin lirasını harcadığı belirleyen jandarma ekipleri, kalan para ile altınları Yılmazer çiftine teslim etti. Olayı AA muhabirine anlatan Satı Yılmazer, eve gelen telefonu açtığında karşıdaki kişinin kendisini jandarma olarak tanıttığını belirterek eşinin hırsızlıkla suçlandığını ve telefonu eşine verdiğini anlattı. Salih Yılmazer de telefondaki kişinin kendisine bir evde hırsızlık olduğunu, orada kimlik fotokopisini bulduklarını söylediğini aktararak 'Bana 'Evde silah, altın var mı?' diye sordu, ben de 'Silah yok, altın var.' dedim. Bunun üzerine evdeki altınları alıp parmak izini kontrol edeceklerini söyledi. 'Parolamız bayrak, göndereceğim askere parola sor.' dedi. Ben de gelen kişiye sordum, parolayı bilince altınları verdim.' dedi. Dolandırıldıklarını anlayınca durumu jandarmaya bildirdiklerini dile getiren Yılmazer, 'Jandarmamız dolandırıcıyı Kayseri'de yakaladı. Bozdurulan altın parasını ve kalan altınları getirdi. Jandarmamıza çok teşekkür ediyorum. Ben kandırıldım, başkaları kandırılmasın.' ifadelerini kullandı.
Güncelleme - Tencere Satma Bahanesiyle Kandırdıkları Kadının Küpe Ve Parasını Çaldıkları İddiası
ADANA (AA) - Adana'da tencere satma bahanesiyle kandırdıkları kadının altın küpesi ve 350 lirasını çaldığı iddiasıyla gözaltına alınan 2 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.Merkez Yüreğir ilçesi Dadaloğlu Mahallesi'nde ikamet eden İlknur Süren, polisi arayarak, 2 kişinin tencere ve tabak satma bahanesiyle kendisini kandırdığını, altın küpesi ile 350 lirasını alıp kaçtığını bildirdi.İhbar üzerine polis ekipleri, zanlıları yakalamak için bölgede araştırma başlattı.Süren, olay yerinde gazetecilere, sokakta araçlarıyla tencere satan 2 kişiyle alışveriş yapmak için görüştüğünü söyledi.Çok sayıda tencere gösterdiklerini belirten Süren, 'Cebimde sadece 350 liram vardı. Param yeterli olmayınca 'Değerli bir şeyiniz yok mu?' diye sordular. Ben de kulağımdaki altın küpelerimi çıkarıp gösterdim. 2 şüpheliden biri paramı ve küpelerimi alıp benden bir bardak su istedi. Su getirmek için evime yöneldim. Döndüğümde araçlarıyla uzaklaştıklarını görünce arkalarından gittim ama yetişemedim.' diye konuştu.İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, plakasını tespit ettikleri otomobille kaçan şüphelilerin İ.Y. (28) ve H.Y. (33) olduğunu belirledi.Evlerinde gözaltına alınan zanlılar, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Reklam
Başkentte Evlerden Hırsızlık Yapan 4 Şüpheli Tutuklandı
ANKARA (AA) - Ankara'nın Etimesgut ilçesinde 3 evden hırsızlık yaptıkları belirlenen 4 zanlı tutuklandı. Ankara İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Bağlıca Mahallesi'nde yaşanan hırsızlıkların aydınlatılması için çalışma başlattı.Ekipler, 3 evden hırsızlık yaptıkları belirlenen şüphelileri operasyonla suçüstü yakaladı. Elebaşı U.K. ile E.K, H.D. ve A.A. gözaltına alındı. U.K'nin 42, H.D'nin ise 14 farklı suçtan kaydı olduğu belirlendi.Zanlıların çaldığı 50 dolar, cep telefonu ile altın 2 kolye, zincir, bir çift küpe, bileklik ve yüzük ele geçirildi.Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılar tutuklandı.
Reklam
Gram Altın Kaç TL Oldu? 22 Ocak 2021 Altın Fiyatları...
Altın fiyatları 22 Ocak 2021 Cuma yani haftanın son işlem gününe güncel piyasalarda hafif bir yükselişle başladı.. Çeyrek ve gram altın piyasasında son durum da merak ediliyor. Gram altın 442 TL den işlem görüyor. İşte piyasalarda saat 10.00 itibariyle altın fiyatları...
Özbekistan'ın Dış Ticareti 2020'De 36,3 Milyar Dolara Geriledi
TAŞKENT (AA) - Özbekistan'ın dış ticaret hacmi, geçen yıl 36 milyar 299,3 milyon dolara geriledi.Özbekistan Devlet İstatistik Komitesi'nden yapılan açıklamaya göre, geçen yıl 170'e yakın ülke ile ticari ilişkiler kuran Özbekistan'ın dış ticaret hacmi, 2019'a kıyasla yüzde 13,1 azalarak 36 milyar 299,3 milyon dolar olarak gerçekleşti.Geçen yıl ülkenin ihracatı önceki yıla göre yüzde 13,4 düşüşle 15 milyar 127,7 milyon dolar, ithalatı da yüzde 12,8 azalışla 21 milyar 171,5 milyon dolar oldu. Bu dönemde ülkenin dış ticaret açığı ise 6 milyar 43,8 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.2020'de Özbekistan'ın en fazla ticaret yaptığı ülkeler arasında 6 milyar 432,2 milyon dolarla Çin ilk sırada yer alırken, Çin'i, 5 milyar 640,7 milyon dolarla Rusya, 3 milyar 18,5 milyon dolarla Kazakistan, 2 milyar 142,4 milyon dolarla Güney Kore ve 2 milyar 101,7 milyon dolarla Türkiye takip etti.Özbekistan-Türkiye ticaret hacmi 2 milyar 101,7 milyon dolar olduÖzbekistan'ın Türkiye ile dış ticaret hacmi, 2020'de bir önceki yıla göre 442,3 milyon gerileyerek 2 milyar 101,7 milyon dolar olarak gerçekleşti. Özbekistan'ın Türkiye'ye ihracatı yüzde 16,5 azalarak 1 milyar 16,3 milyon dolar, Türkiye'den ithalatı da yüzde 18,2 düşerek 1 milyar 85,4 milyon dolar oldu.Özbekistan'ın dış ticaretinde yüzde 5,8 payla 5'inci sırada yer alan Türkiye, ülkenin ihracatında ise bir basamak yükselerek yüzde 6,7 payla Çin ve Rusya'nın ardından 3. sıraya yerleşti. Türkiye, Özbekistan'ın ithalatında da Çin, Rusya, Kazakistan ve Güney Kore'nin ardından yüzde 5,1 payla 5'inci sıradaki yerini korudu.Özbekistan'ın ihracatında geçen yıl altın, hizmetler, sanayi ve tekstil ürünleri, enerji ve petrol ürünleri, meyve, gıda ve kimyasal ürünler, ithalatında ise makine, teçhizat, kimyasal, metal ve gıda ürünleri ilk sıralarda yer aldı.Özbekistan'ın dış ticareti, 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 26,2 artarak 42,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
Reklam
Güncelleme 2 - Ukrayna'da Bir Huzurevinde Çıkan Yangında 15 Kişi Öldü
KİEV (AA) - Ukrayna'nın Harkov kentinde bir huzurevinde çıkan yangında 15 kişi hayatını kaybetti. Ukrayna Acil Servis Biriminden yapılan açıklamada, saat 15.00 civarında 'Altın Çağ' isimli huzurevinin 2. katında yangın çıktığı bildirildi.Yangında 15 kişinin öldüğü, kurtarılan 11 kişinin hastaneye kaldırıldığı kaydedildi.Yangının kontrol altına alındığı ifade edildi.Ukrayna Başsavcısı İrina Venediktova, yangının muhtemel nedeninin elektrikli sobaların dikkatsiz kullanımı olabileceğini ve olaya ilişkin soruşturma başlatıldığını bildirdi.Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, olaya ilişkin 'Devlet Komisyonu' kurulması emrini verdi.
Güncelleme - Manisa'da İzinsiz Kazı Sırasında Yaşanan Patlamada 1 Kişi Yaralandı
MANİSA (AA) - Manisa'nın Alaşehir ilçesinde izinsiz kazı sırasında el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu bir kişi ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre E.L.D. (53) ve kardeşi M.D. (51), Caberkamara mevkisi yakınlarında izinsiz kazı yaptı.Kazı sırasında kaya patlatmak için gübre ve şeker karışımıyla hazırladıkları el yapımı patlayıcının kontrolsüz şekilde patlaması sonucu M.D. yaralandı.Ambulansla Alaşehir Devlet Hastanesine kaldırılan M.D, buradaki müdahalenin ardından Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesine sevk edildi. M.D'nin hayati tehlikesinin bulunduğu, yoğun bakıma alındığı öğrenildi.Patlamadan yara almadan kurtulan E.L.D. gözaltına alındı.12 patlayıcı imha edildiOlayın ardından bölgede inceleme yapan jandarma ekipleri, definecilerin hazırladığı 12 el yapımı patlayıcı daha tespit etti. Patlayıcılar, Manisa İl Jandarma Komutanlığından gönderilen bomba imha timi tarafından düzenekle kontrollü şekilde imha edildi.Altın aramak için kazmışlarE.L.D'nin, ifadesinde, altın aramak için kardeşiyle Alaşehir'e geldiklerini belirterek, kaya gibi sert zeminleri patlatmak için el yapımı patlayıcı hazırladıklarını, uzaktan ateşledikleri halde hareket olmayınca kardeşinin patlayıcıları kontrol etmeye gittiğini ve bu sırada patlamanın yaşandığını söylediği öğrenildi.
Reklam
Antep Savunmasının Simge İsimlerinden "Şehit Kamil" Anılıyor
GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'in düşman işgalinden kurtarılmasının fitilini ateşleyen ve 'Şehit Kamil' olarak bilinen Mehmet Kamil, vefatının 101. yılında anma programları düzenlendi.Şehitkamil Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, 14 yaşında simitçi kalfası olarak çalışırken annesini 3 Fransız askerinin tacizinden korumak isteyen ve 21 Ocak 1920'de süngülenerek şehit edilen 'Şehit Kamil'in vefatının 101. yılı dolayısıyla Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ve beraberindekiler, Mehmet Kamil ve annesi Hadice Dilek'in kabrini ziyaret ederek andı.Açıklamada görüşlerine yer verilen Fadıloğlu, Mehmet Kamil'in ölümünün Antep savunmasının en önemli hadiselerinden biri olduğunu, ilk kıvılcımın yakılmasını sağladığını ifade etti. Şehit Kamil'in annesine yapılan taarruzun, Anteplilerin hürriyetine, namusuna, başörtüsüne taarruz olduğu için bütün Antepliler için o günün namus günü olduğuna dikkati çeken Fadıloğlu, şunları kaydetti:'Genç Kamil'in şehadeti, Antep savunmasının ilk bayrak şehidi olarak bir sembol haline gelmiş ve adını altın harflerle tarihe yazdırmıştır. Dün olduğu gibi bugün de en güç koşullar altında vatan topraklarını korumak ve savunmak için canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen tüm aziz şehitlerimiz devletimizin varlığının, birlik ve beraberliğinin güvencesi olarak sonsuza kadar halkımızın gönlünde yaşamaya devam edecektir. Bu vesileyle Antep'i Gazilik ile onurlandıran, üzerinde onurla ve başı dik yaşadığımız bu toprakları bizlere emanet eden büyük destanın aziz kahramanlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi, adını bildiğimiz ve bilmediğimiz herkesi bir kez daha rahmetle anıyorum.'Anma programına Şehitkamil Kaymakamı Ömer Kalaylı, Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürü Dursun Terzi, Şehitkamil İlçe Müftüsü Feyyaz İdin katıldı.Şehitkamil Belediyesince anma etkinlikleri çerçevesinde Doğada Spor Etkinlikleri ve Paintball Turnuvası gerçekleştirildi.Dülük Tabiat Parkı'nda düzenlenen ve 40 farklı takım ile 300'ü aşkın lise ve üniversite öğrencisinin katıldığı etkinlikte, paintball müsabakaları, doğa yürüyüşü, kamp ateşi ve macera parkuru faaliyetleri yapıldı.Katılımcılar, soğuk havaya rağmen etkinliğe ilgi gösterdi.
Gelin ve Damatlara Müjde! Mobil TAKITAK 5 Adımda Hayatınızı Nasıl Kolaylaştırıyor?
'Çince'de kriz kelimesi iki karakter ihtiva eder, biri tehlikeyi, diğeri de fırsatı simgeler.' John F. KennedyBöyle söylemiş Kennedy. Enteresandır Çin’de doğan ve bütün dünyaya yayılan pandemi krizi ile yine bu krizin sayesinde ortaya çıkan teknolojik fırsatlar arasında bir korelasyon kurabiliyoruz. Pandemi ile birlikte dünya bir anda 10 yıllık bir teknolojik sıçrayış yaşadı. İyi ki de öyle oldu. Bunlardan biri de özellikle pandeminin en büyük mağdurlarından olan gelin ve damatların fırsatı; dijital altın gönderme platformu Mobil TAKITAK uygulaması.  Not: Bu bir tanıtım içeriğidir.
Gram Altın Kaç TL Oldu? 21 Ocak 2021 Altın Fiyatları...
Altın fiyatları 21 Ocak 2021 perşembe yani haftanın dördüncü işlem gününe güncel piyasalarda yükselişle başlayan altın akşam saatlerinde hafif bir düşüş yaşadı. Çeyrek ve gram altın piyasasında son durum da merak ediliyor. İşte piyasalarda saat 17.30 itibariyle altın fiyatları...
Reklam