Dinozorların Neslini Kötü Zamanlama Tüketti
Dünya’da 231,4 milyon yıl hüküm süren dinozorların nesli, kötü bir zamanlama sebebiyle gerçekleşti. Bilim adamları, türün kökünü kurutan göktaşının birkaç milyon erken veya sonra çarpması halinde, dinozorların hayatta kalabileceğini söylüyor. Dünyanın dört bir yanından bilim insanlarından oluşan araştırma ekibi, dinozorların neslinin nasıl tükendiğine dair ortaya atılan senaryoları ve ilgili kanıtları inceleyerek, bu yaratıkların neslinin kısa bir zaman zarfı içerisinde tükendiğinde; bunun da göktaşı teorisini desteklediğinde karar kıldı. Göktaşı teorisi, 1980 yılında Nobel ödüllü fizikçi Luis Alvarez ve onun jeolog oğlu Walter Alvarez tarafından ortaya atıldı. Bu görüşe göre, dinozorların sonunun 65 milyon yıl önce, yaklaşık 10 km çapında bir göktaşının Dünya’ya çarpmasıyla gerçekleşti. Bu göktaşı, saatte 54.000 km hızla Meksika’nın Yukatan Yarımadası açıklarında Dünya’ya çarpmış ve çarpma anında 200.000 km³ madde buharlaştı, erimiş ya da yüzlerce kilometre öteye savruldu. Bu çarpma sonucu canlı türlerinin yüzde 70′inden fazlası yok oldu ve 180 km çapındaki, Dünya’nın en büyük kraterlerinden biri olan Chicxulub krateri meydana geldi. Çarpmanın 100 milyon megaton TNT’ye (Trinitrotoluen / kimyasal patlayıcı) eşdeğer bir enerji açığa çıkardığı tahmin ediliyor. Çarpma sonucu oluşan toz tabakası atmosferi kapladı, Dünya aylar boyu karanlıkta kaldı, sıcaklık suyun donma derecesine kadar düştü ve asit yağmurları yaşandı. Aylarca süren bu karanlık ve soğuk dönemde bitkilerin fotosentez yapamaması besin zincirini yıktı ve bu felaketler zinciri de dinozorların sonunu hazırladı. İskoçya’nın Edinburgh Üniversitesi’nden paleontolog Stephen Bresatte, araştırma ekibinin liderlerinden. “Dinozorların neslinin tükenmesi bilim dünyasının en büyük sırlarından biri” diyor ve devam ediyor, “Grup olarak bir araya gelmek ve bu konuda fikir birliğine varmaya karar verdik.” Brusatte ve dünyanın dört bir yanından diğer 10 tanınmış dinozor uzmanı, Kuzey Amerika’da bulunan ve Kretase Dönemi’ne ait olduğuna inanılan fosilleri inceledi. Bu fosillerin 146 ile 66 milyon yıl arasında bir zamana ait olduğuna inanılıyor. Grubun büyük bir bölümü fosillerden yola çıkarak, Dünya’nın gördüğü en karizmatik yaratıkların sonunun göktaşı veya bir kuyruklu yıldızın gezegene çarpması ile geldiğinde karar kıldı. Araştırma grubundan bazı bilim insanları, neslin birden bire tükendiğini, dinozorların kademeli olarak ölmediğini ileri sürüyor. Brusatte, Live Science’a yaptığı açıklamada, dinozorların neslinin çok hızlı tükendiğini, birkaç on bin yılın veya daha kısa bir sürenin yeterli olduğunu söyledi. Bilim insanlarına göre, şayet göktaşı Dünya’ya birkaç milyon yıl önce çarpsaydı, yani Kuzey Amerika’da çok daha çeşitli dinozor türleri yaşamlarını sürdürürken; veya birkaç milyon yıl sonra, yani dinozorlar çılgınca otobur türler yeniden kalabalıklaştıktan sonra, dinozorların nesli tükenmeyebilirdi. Brussatte, dinozorların sonunu getiren göktaşı olayını otobüs çarpmasına, otobur türlerin azlığını ise karşıdan karşıya geçerken bileğin burkulmasına benzetiyor. Grupta yer alan bir diğer bilim insanı olan Birmingham Üniversitesi’nden Richard Butler, Live Science’a verdiği demeçte, Kuzey Amerika’dan elde ettikleri bulguların, o dönemde dünyanın geri kalanında ne olup bittiğini açıklayamayabileceğini belirtiyor ve bu belirsizliğin teori üretirken önlerindeki en büyük zorluklardan biri olarak tanımlıyor. Peki, göktaşının çarpmasından on binlerce yıl sonra dinozorların nesli tükenirken, kuşlar, memeliler ve diğer canlılar nasıl hayatta kalmayı başardılar? Brussatte’ye göre pek çok tür çarpmanın ardından yok oldu fakat dinozorların nasıl tümden yok olduğu henüz bilim tarafından tam anlamıyla açıklanamadı. Bilgisayar simülasyonları, iklimin ve yer şekillerinin değişmesiyle otobur dinozor türlerinin azaldığını ve bunun da türün besin zincirini yıktığını gösteriyor.stuff