Görüş Bildir
Samsung Galaxy S5'ten  ALS'ye Destek
Ice Bucket Challenge‘a katılanlar arasına bir meşhur ad daha yerleşti; Samsung Galaxy S5.ALS hastaları için nihayet günlerde başlatılan yardım kampanyası Ice Bucket Challenge nihayet sürat devam ediyor. Ünlü isimlerin yanında kampanyaya katılanlar arasında Samsung‘un cihazı Samsung Galaxy S5 cihazı da yer alıyor.Samsung Galaxy S5 vdeonun sonunda İphone 5s,HTC One M8 ve tabi ki Nokia Lumia 930 cihazlarına meydan okumayı unutmuyor.Samsung‘un su geçirmez cihazı Samsung Galaxy S5 için bir sorun teşkil etmeyen bu olaydan başka cihazlar nasıl etkilenecek merak konusu.
Pokemon + Tekken = Pokken Tourment Geliyor
Pokemon, uzun süredir sessizliğini koruyarak yeni oyunu Pokken Tourment ile oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. YouTube’da fragmanı The Pokemon Company tarafından yayınlanan yeni videoda efsanevi oyun ne hallere gelmiş. Biraz içimiz acımış olsa da Pokemon’u tekrardan sahalarda görmek güzel ! TEKKEN KARIŞIMI POKKEN Tabiri caizse Pokemon + Tekken = Pokken Tourment ismi verilen oyuna alıcı gözü ile baktığımızda Tekken oyununu oynadığınızı düşünün. Ama Pokemon karakterleri ile birlikte. Oyunun yayınlanan videosunda karakterler aynı Tekken’de dövüşür gibi görünüyor. Pokemon Tourment için Bandai Namco ekibi ile çalışmalarına devam eden The Pokemon Company ( The Coca Cola Company gibi gelmiyor mu size de ? ) oyun için takipçilerine yeni videosunu paylaştı. POKEMON TOURMENT’İN İÇERİĞİ Öncelik olarak Pokemon Tourment’i görüp heveslenenler hemen oyunun çıkış tarihini beklemesin. Pokemon Tourment oyunu 2015 yılının ortalarında kullanıcılar ile birlikte buluşacak. Nintendo platformlarından önce Japon arcade makinalarında yayınlanacak. Pokemon yeni oyunu ile ne kadar tutulur bilinmez ama, eski Pokemon rüzgarlarından oyunda eser yok diyebiliriz. Nerede o pikaçu, balbazar, squartle demeden edemiyor insan ! Pchocasi
Robin Williams'ın Biyografisi Yazılıyor
Robin Williams'ın şok edici ölümü, milyonları güldüren bir insanın bu şekilde aramızdan ayrılması ve intiharının nedenleri daha uzunca bir süre tartışılacağa benziyor. Yeri asla dolmayacak oyuncunun kaybının şokunu biz de hala üstümüzden atamadık. Her biri unutulmaz karakterlere can verdiği filmlerini tekrar tekrar izleyip hüzünlenmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Onun bu ürpertici sonu nasıl seçtiğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Ama ünlü oyuncunun yakında yayınlanacak biyografisi belki bize bu konuda ışık tutabilir. The Hollywood Reporter'ın haberine göre New York Times yazarı Dave Itzkoff, ünlü oyuncunun yaşamı, sıkıntıları ve sorunları ile alakalı birçok bilinmeyenin ve detayların yer aldığı geniş kapsamlı bir biyografi yazacak. Aynı zamanda Williams hayattayken onunla çok iyi iki dost olduğunu söyleyen yazar, bu biyografinin hakkını vermek için büyük mesai harcayacağını söylüyor. Yayınlanma tarihi ve kitabın ismi ile ilgili herhangi bir bilgi ise henüz yok.Play Tuşu
Dan Brown'un 'Cehennem'i Sinemaya Uyarlanacak
ABD'li yazar Dan Brown'ın son kitabı 'Cehennem' de sinemaya uyarlanacak. Altın Kitaplar'dan yapılan açıklamaya göre, yapımcılığını SonyPictures ve Imagine Entertainment üstlendiği filmde, 'Da Vinci'nin Şifresi' ile başlayan ve 'Melekler ve Şeytanlar' ile süren seride macera, 'Cehennem' ile kaldığı yerden devam edecek. Filmin yönetmenliğini ilk iki filmde olduğu gibi Ron Howard üstlenirken, yapımcılığını Brian Grazer yapacak. 'Simge bilim Profesörü Robert Langdon' karakterini yine Tom Hanks'in canlandıracağı filmin çekimlerine 2015 yılı nisan ayında Floransa'da başlanacak. Filmin İstanbul'da geçen sahnelerinin ne zaman çekileceği ise henüz açıklanmadı. CNN Türk
'Filmekimi' Bu Yıl İlk Kez Kadıköy'de
Son bir yılın en çok konuşulan filmlerini bir araya toplayan Filmekimi, bu yıl ilk kez Kadıköy'de de düzenlenecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Vodafone FreeZone sponsorluğunda gerçekleştirilecek 13. Filmekimi, her yıl olduğu gibi merakla beklenen filmleri izleyiciyle buluşturacak. Yeni sinema sezonunun habercisi olan Filmekimi’nin 13’üncüsünde prömiyerini Sundance, Cannes, Venedik ve Toronto gibi festivallerde yapan, Godard, Cronenberg, Leigh ve Sissako gibi ustaların son yapıtlarının da aralarında bulunduğu filmler sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. 11-17 Ekim tarihlerinde, 7 gün boyunca İstanbul’da olacak Filmekimi, Ekim ayı boyunca da Türkiye ’nin dört bir yanındaki sinema salonlarını ziyaret edecek. İlk kez Kadıköy’de Bu yıl Ekim ayı boyunca birçok şehri gezecek Filmekimi İstanbul’da son yıllarda olduğu gibi Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı Citylife City’s sinemalarında düzenlenecek ve bu yıl ilk defa Kadıköy’e de geçecek. Kadıköy’deki Rexx sinemasının büyük salonu 11-17 Ekim tarihleri boyunca Filmekimi filmleriyle dolup taşacak. Henüz 25 yaşında, Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü’nü efsane sinemacı Jean-Luc Godard’la paylaşan Xavier Dolan’ın Altın Palmiye’nin en büyük adaylarından biri görülen son filmi Mommy’nin, Türkiye prömiyeri Filmekimi’nde yapılacak. Cannes’da, jüri başkanı Jane Campion’ın “Gerçekten bir dahi” diyerek övdüğü Dolan’ın son filmi, şiddete meyleden sorunlu ergen oğlu Steve’i tek başına büyütmeye çalışan dul anne Diane’ın hikâyesini anlatıyor. Filmde Diane rolünü, Dolan’ın ilk filmi Annemi Öldürdüm’de anneyi oynayan Anne Dorval üstleniyor. Yönettiği beşinci uzun metrajlı filmi, yine baştan başa bir Xavier Dolan projesi: Filmin yönetmenliğini üstlenen Dolan, aynı zamanda senarist, ortak yapımcı, kurgucu ve kostüm tasarımcısı; ancak çağdaş sinemanın bu en verimli “yaramaz çocuğu” bu kez filminde rol almıyor. Filmde yer alan şarkılardan bazıları ait. Uyguladığı 1:1 ekran oranı, Oasis, Counting Crows, Dido ve Andrea Bocelli’den şarkıları, renk ve kurgu seçimleriyle Xavier Dolan’ın bu son filmi, birçok eleştirmen tarafından en iyi yapıtı olarak değerlendiriliyor. Dolan’ın önceki filmleri ‘Annemi Öldürdüm’, ‘Laurence Anyways’ ve ‘Tom Çiftlikte’ daha önce İstanbul Film Festivali’nde gösterilmiş, ‘Tom Çiftlikte’, 33. İstanbul Film Festivali’nde Radikal Halk Ödülü’nü kazanmıştı. Cannes’dan ödüllü Andrei Zvyagintsev’in ‘Leviathan’, David Cronenberg’in ‘Maps to the Stars’, Mike Leigh’in ‘Mr. Turner’ ve Abdrerrahman Sissako’nun ‘Timbuktu’ adlı filmlerinin de Filmekimi’nde gösterileceği daha önce açıklanmıştı. Cumhuriyet
Reklam
Kötü Anılar İyiye Çevrildi
Fareler üzerinde yapılan testler, mekanlarla ilgili olumsuz anıların olumluya çevrilebileceğini gösterdi. Araştırma, Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve depresyon hastaları için umut vadediyor Bilim adamları, kötü anıları güzel anılara çevirmeyi başardı. 'Nature' dergisinde yayımlanan araştırmada, laboratuvar ortamında fareler üzerinde yapılan testlerde beyindeki devrelerin suni olarak harekete geçirilmesiyle olumsuz anılar olumlu anılara dönüştürüldü.Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Nöral Devre Genetiği Merkezi araştırmacıları, farelerin önce bir mekanla ilgili kötü anılar edinmesini sağladı. Daha sonra bellekte mekanla ilgili bilgileri kaydeden nöronlar farklı bir duygusal durumda yeniden uyarıldı. Böylece farelerin mekanla ilgili anıları, olumsuzdan olumluya çevrildi. Araştırmayı yöneten Prof. Dr. Susumu Tonegawa, 'Duygular, anılarımızla yakından ilişkilidir. Araştırmamız, anıların duygusal değerinin değiştirilebileceğini gösteriyor. Diyelim ki sokak ortasında saldırıya uğradınız ve çantanız çalındı. Olumsuz anılarınız yüzünden yeniden o sokağa gitmekten korkarsınız. Oysa şimdi bu tür travmalarla ilgili anıları değiştirebiliyoruz. Hatta bunun için söz konusu mekana bile gitmenize gerek yok. Her şey beynin içinde olup bitiyor' dedi. Prof. Dr. Susumu, sözlerine şöyle devam etti: 'Önce farenin beyninde mekan anılarının kaydedildiği nöronları belirledik. Daha sonra fareye ufak elektrik şokları verirken optik bir kablo ile bu nöronları uyardık. Böylece farenin, söz konusu mekandan korkmasını sağladık. Şimdi de farenin mekanla ilgili olumsuz anılarını olumlu anılara çevirmeyi başardık. Bunun için de belirli bir yerde elektrik şoku verilen farelerin mekanla ilgili olumsuz anılarını yine optik kablolar aracılığı ile nöronları uyararak ve bu kez ödül vererek olumluya çevirdik.' Anıların değiştirilmesi, mekanlarla ilgili bilgilerin depolandığı hipokampus bölgesi ile duygusal tepkileri düzenleyen amigdala bölgesi arasındaki bağlantıların suni yöntemlerle uyarılması yoluyla sağlanıyor. Araştırma, özellikle Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve depresyon tedavisi için büyük önem taşıyor. AA
Google Plus'da Youtube Heyecanı
YouTube’a gelen yeni özellikler ile birlikte tutulmayan Google Plus hesapları artık YouTube’a video ekleyebilecek. Bir Google Plus ve YouTube kullanıcısı tarafından rast gele denk gelinen YouTube’nin yeni özelliği ile birlikte artık Google + üzerinden kolayca video yükleme işlemi yapılabiliyor. KULLANICILARIN KAFALARINDA SORU İŞARETLERİ YouTube paneline giriş yaptıktan sonra sağ tarafta çıkan bu özellikte “Yükle” menüsünün sağ tarafında “ Videoları İçe Aktarma ” başlığına tıklayarak yapılabiliyor. Google Plus’ın hala kullanıcılar tarafından tam tutulmamış olması ile birlikte devreye artık YouTube alınmış durumda. Facebook’u geçeceğini iddia edenler bu çaresiz çabaları içinde her gün farklı çalışmalar ile kullanıcıların karşısına çıkmaya devam ediyorlar. KOLAYCA VİDEO YÜKLEME ALTERNATİFİ YouTube’a eklenen bu özellik sayesinde, Google Plus ‘da düzenleme araçlarını kullanarak videolara çeşitli efektler ve işlemler uygulanabiliyor. Ardından videolarınız işlenerek yayına alınabiliyor. Google Plus seçeneğini getirerek kullanıcıları teşvik etmeye çalışan Google ekibi, bakalım bu yeni özellik ile birlikte kullanıcıları ne kadar kendisine çekecek merakla bekliyoruz.
Reklam
Dev Sayılarla Küresel İnternet Kullanımı [İnfografik]
2015 yılı sonunda küresel internet trafiği toplam 1 Zetabyte büyüklüğe ulaşacak. 1 Zetabyte ise 36 milyon yıl süren bir HD filmin uzunluğuna tekamül ediyor. Statista ve Forbes’un derlediği küresel internet verileri infografiğindeki dev veriler, dünya genelinde internet trafiğinin bugüne kadar ki çılgın artışını oldukça iyi görselleştiriyor. Zira, 2000 yılının başında dünya genelinde yaklaşık 400 milyon olan internet kullanıcı sayısı bugün yaklaşık 3 milyar kişiye ulaşmış durumda. İnternet nüfusunun bölgesel dağılımında ise Asya-Pasifik yüzde 41′lik bir oranla ipi göğüsleyen bölge, onu yüzde 26 ile Avrupa ve yüzde 14 ile Kuzey Amerika takip ediyor. 2013 yılında Doğu Asya’da internet kullanıcıları sayısının 756 milyondan fazla olduğu belirtiliyor. Küresel internet tüketiminde en büyük payı açık ara farkla video alıyor ve almayada devam edecek gibi görünüyor. Örneğin Kuzey Amerika’da tüketilen trafiğin yüzde 59 ‘u gerçek zamanlı eğlence için harcanıyor ve bunun yüzde 31,62′si Netflix’ten geliyor. Dikkat çeken notlardan bir diğeri de 2013 yılında dünyanın online nüfusunun yüzde 73,4′ünün internete mobil telefonlarından bağlandığı. Statista 2017 ylı itibariyle bu oranın yüzde 90′ı geçeceğini tahmin ediyor. 2014 yılında mobilde en çok zaman geçirilen uygulamaların başında yüzde 32 ile oyunlar geliyor. Sosyal ağlarsa yüzde 28′lik oranla ikinci sırada ve onu yüzde 18 ile kurumsal uygulamalar takip ediyor.Webrazzi
Dev Şirketlerin Modaya Uygun Akıllı Saat Yarışı
Güney Koreli teknoloji şirketleri LG ve Samsung Apple'ın merakla beklenen akıllı saati piyasaya çıkmadan yeni akıllı saatlerini tanıttı. Güney Koreli şirketler ilk akıllı saatlerin çok da 'komik' görüntüsünün eleştirilmesi üzerine yeni saatleri modaya daha uygun şekilde tasarladıklarını belirtiyor. Samsung'un Gear S adlı akıllı saati kavisli bir ekrana sahip. LG'nin G Watch R modeli ise klasik bir kol saatini andırıyor. Apple'ın akıllı saat lansmanını gelecek ay yapması bekleniyor. Ancak ürün lansmanları konusunda ağzını hep sıkı tutan Apple akıllı saat konusunda da herhangi bir ipucu vermiyor. Tüketici teknolojileri analisti Benedict Evans, Apple'ın çalışmalarından neredeyse hiç sızıntı olmamasının henüz üretimin başlamadığı anlamına gelebileceğini de vurguluyor. Apple'ın uzak doğulu rakipleri ise akıllı saat yarışına hızlı girmek için mücadele ediyorlar. Gelecek ay Berlin'de düzenlenecek olan Tüketici teknolojileri fuarlarında akıllı saatlerin yeni odak noktası haline gelmeleri bekleniyor. Tüketici elektroniği araştırma merkezi CCS Insight'tan Ben Wood BBC'nin sorularını yanıtlarken şirketlerin yarışa bir adım önde başlamak için elinden geleni yaptığını belirtiyor. 'Özellikle Samsung oldukça radikal değişiklikler peşinde' diyen Wood şirketlerin akıllı saatlerle birlikte deneysel ürünler üzerinde çalışmaya başladığını ifade ediyor. Samsung'un yeni akıllı saati Gear S şirketin kendi işletim sistemi olan Tizen'i kullanıyor. Saatte SIM kart yerleştirmek için de yer var. Daha önceki akıllı telefonların tam kapasiteyle çalışabilmesi için cep telefonlarıyla bağlantı kurmaları gerekiyordu. Wood'a göre ilk akıllı saat denemelerinin özellikle tasarım açısından çok beğenilmemişti. 'Kitle tüketimi için bu saatlerin şık görünmesi gerekiyor' diyen Wood, teknolojik açıdan gelişmiş olsa da normalden büyük görünen bir saati satın alacak kişi sayısının çok az olduğunu vurguluyor.BBC
Kendi Kendine Düet Yapan Kadın | Kawehi - Anthem
Kansas'lı sanatçı Kawehi, ilginç video klibi ile sosyal medyanın 'hoş' paylaşımları arasına girdi.Anthem adlı şarkısına klip çeken Kawehi'nin videosunda görülen beatbox'ların sesleri de sanatçının kendisine ait.
Reklam
Satır Aralarından Çıkan, Anlamlı 10 Virginia Woolf Sözü
İngiliz yazar Virginia Woolf, feminizm denince akla gelen ilk isimlerden. Yaşadığı ruhsal problemlerden ötürü bunalıma girerek intihar eden Woolf, dünya edebiyat sahnesinden geçmiş en başarılı isimlerden biridir. İşte yazarın satır aralarından çıkmış, hayata ve insanlara dair bazı sözleri...
Meraklıları İçin Başucu Galerisi: En İyi 30 Seri Katil Filmi
Korku sinemasının en uğursuz antikahramanı Freddy yine ergen gençlere kabuslar yaratmakla meşgul. Tabi sadece bu kabusları görmelerini sağlamıyor, bizzat rüyalarının içine girerek meşhur penceleriyle onlara hadlerini bildiriyor. Çünkü kendisi de 'muhafazakar ailelerin bir kurbanıdır' ve bilinç altında onları suçlamakta, temiz aile çocuklarını katlederek intikamını almaktadır. Freddy Krueger karakterini Watchmen'de Rorshach karakterini oynayan Jackie Earle Haley canlandırıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Samuel Bayer oturmaktadır.
Reklam
Clowdy: Bağımsız Yetenekler İçin Yeni Bir Sosyal Medya Uygulaması
Clowdy , müzisyenler, fotoğrafçılar ve film yapımcılarını hedefleyen bir multi-medya platformu. Daha açıkça söylemek gerekirse, indie müzisyenlerden şarkılar dinleyebileceğiniz, bağımsız yönetmenlerden filmler izleyebileceğiniz ya da amatör fotoğrafçıların fotoğraflarını görebileceğiniz, kendi işlerinizi paylaşabileceğiniz bir sosyal medya. 2013 yılında kurulan Manchester merkezli şirketin kendi verilerine göre, bugüne kadar 55 bin kullanıcıya ulaşan Clowdy’nin mobil uygulaması iOS ve Android üzerinden toplam 25 bin kez indirilmiş. Facebook ya da e-posta hesabınızla giriş yapabildiğiniz Clowdy’de her kullanıcının Facebook’un medya paylaşımı için özelleştirilmiş (ya da Clowdy’leştirilmiş) haline benzeyen bir profili var. Profilinizi oluşturduktan sonra, ilgi alanlarınızı belirten hashtag’ler yardımıyla (ya da kendi belirttiğiniz başlıklarla) ilgili paylaşımları bulabiliyor ve diğer profilleri takip etmeye başlayabiliyorsunuz. Clowdy’de kullanıcıların birbiriyle etkileşimi, takipleşme, mesajlaşma, yorumlar, paylaşımlar gibi çok yönlü şekilde sağlanıyor. Bu bağlamda Clowdy popüler sosyal ağların etkileşim yöntemlerinin başarılı bir uyarlamasını sağlıyor. İlginizi çeken bir medyayı, beğenebiliyor ya da ReClowd ederek kendi profilizde paylaşabiliyorsunuz. Müzik alanında SoundCloud, video konusunda Vimeo ve YouTube veya fotoğraf konusunda Instagram gibi uygulamalar varken Clowdy, çoklu medya platformu olarak disiplinlerarası çalışmaların önünü açabilir. Bahsettiğimiz ve benzer amaçlı birçok uygulamanın bağımsız sanatçıların keşfedilmesi ve gelir yaratması için oldukça kritik roller üstlendiği bir gerçek. Clowdy ise farklı disiplinlerden gelen sanatçıların işbirlikleri veya dayanışmasını sağlayarak fark yaratabilir. Reklamsız bir uygulama olan Clowdy, üyeliklerle gelir yaratıyor. Uygulama üye olan yayıncılara, izlenme oranları gibi istatistikler ve kişiselleştirilebilir widget’lar sağlıyor. Clowdy’nin şu anda bir melek yatırımcısı olduğu ve yakın zamanda bir tohum yatırımı turu için çalışmalara başlayacağı da bize verdikleri bilgiler arasında. İncelemek isterseniz Clowdy, iOS için burada, Android için de burada.
Reklam
Hayatında Bir Kez Turist Rehberliği Yapmış Olanların İyi Bildiği 23 Gerçek
Turizmle ilgili bir konu açılsa 'vay turizm şöyle önemli, vay turistik tesisleşme böyle önemli' diye saatlerce konuşulur. Ama turizmin özünde de kesinlikle insan var aslında. Bir turistin aynı ülkeye tekrar uğraması ya da eşe dosta tavsiye etmesi karşılaştığı insanlara bağlı. Bu noktada en önemli isim ise turist rehberi. Rehberlerin hayatından gözlemlediklerimi yazdım. Sizce eklenmesi gerekenleri ve yorumlarınızı bekliyorum.
İnsanlar Korkularından İnternette "NSA" Dahi Yazamıyor
İnsanların internette, yüz yüze görüştüklerinden daha özgürce görüştüğüne dair söylem NSA (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı) söz konusu olunca geçerli olmuyor. Pew Araştırma Merkezi geçen yaz 1,801 ABD'li yetişkin ile görüştü. Ankette onlara Edward Snowden ve NSA ile ilgili ortaya çıkardıklarıyla ilgili sorular sordu. Pew bu konuyu o zamanlar Amerikalılar NSA hakkında çıkan haberler konusunda ikiye bölünmüş olmalarından dolayı seçti. Ankete katılanların yüzde 86'sı NSA hakkında yüz yüze konuşabileceklerini belirtirken sadece yüzde 42'si Facebook ve Twiter'da bu konuyla ilgili bir şey yazabileceklerini açıkladı. İnsanlar NSA hakkında internette yazmaktansa tanımadıkları insanlarla bir toplantıda konuşmayı tercih ediyor. NSA hakkında konuşmaktan hiç haz almayan insanlar ise internette yazma konusunda daha da sıkıydı. NSA konusunu yüz yüze konuşmak dahi istemeyen katılımcıların yüzde 14'ünün yüzde 1'inden azı sosyal medyada bu konuyu konuşmak istedi. 'Duyduğumuza göre bu konuyu tartışmak için bazı forumlar kurulmuş. Demek ki insanlar kendilerini geçmişe kıyasla daha fazla ifade ediyorlar,' diyen Rutgers Üniversitesi İletişim & Bilgi Fakültesi profesörü Dr. Keith N. Hampton, 'Bu Kardashian'lar konusundan farklı olabilir ama bu gerçekten kamuyu ilgilendiren önemli bir mesela,' ifadesini kullandı. Ancak büyük bir soru NSA hikayesinin (yani hükümetin insanların dijital hayatını takip etmesi) insanların kendilerini internette daha fazla sansürlemesine sebep olup olmadığıdır. Hampton çok muhtemel olmasa da insanların hükümetin onları internette izlemesine farklı bir cevap vermiş olabileceklerini söyledi. Anketin geçen yaz yapıldığını söyleyen Hampton o zamanlar takiplerin sosyal medyadan çok telefonlarda yapıldığının bilindiğini belirtti. Daha sonra NSA'in sosyal medya hesaplarını da hedef aldığı ortaya çıkmıştı. Ankette aynı zamanda Facebook ve Twitter' ı düzenli olarak kullanan insanların Snowden hakkındaki görüşlerini sosyal medyayı daha az kullanan insanlara kıyasla yüz yüze daha az paylaştıkları ortaya çıktı. Hampton bu insanların internette iyi tepkilerle karşılaşmadığından yüz yüze konuşmalar konusunda çekimser davranıyor olabileceklerini ifade etti. Bununla birlikte araştırmada sosyal medyayı giderek daha fazla kullanan insanların yüz yüze konuşmalarını azaltıp azaltmadıklarına dair bir veri sunulmadı. İnsanların hem internette hem de yüz yüze görüşlerini diğerleri onlara katıldıkça daha fazla ifade etmeleri sürpriz etmeyen bir veri olarak kayıtlara geçti. Çalışma arkadaşlarının onlara katıldığını düşünen insanların kendi görüşlerini 3 kat daha fazla ortaya koyduğu da ortaya çıktı. Facebook'ta sosyal medyadakilerin görüşlerine katıldığını düşünen insanların bir tartışmaya katılma ihtimallerinin iki kat daha fazla olduğu da kaydedilen başka bir bulguydu. WSJ
Sabahları Alarmı Ertelemenin İyi Bir Fikir Olmadığını Gösteren 20 Gerçek
Vücut şaşılacak derecede kendi mekanizmasını kurmuş, tıkır tıkır işleten bir sistem. Kendisine dışarıdan yapılan müdahale ne kadar az olursa, bu sistemin aksaksız işlemesi de o kadar kusursuz oluyor. Ancak modern insan vücudunu kendi istediği gibi yönlendirebileceği gibi bir yanılgıya sahip, bunun en çok ortaya çıktığı alan ise 'uyku'. Yorgun uyanmak, uykusunu alamamak, bir türlü dinlenememek gibi şikayetler hepimizin ortak şikayetleri. Peki bu durum sadece geç yatmakla, uyku bozukluklarıyla, vs. açıklanabilecek bir şey mi? Hepimizin her sabah yaptığı 'bir 10 dakika daha uyuyayım' düşüncesi ne derece mantıklı? Galerimizi okuyup kararı siz verin ve dizginleri elinize alın!
Reklam