Görüş Bildir
Tarihin Akışını Değiştiren 20 Kadın
Devletlere yön veren, tek bir sözüyle imparatorlukları titreten, yaptıkları buluşlarla dünyayı güzelleştiren kadınlar, yüzyıllardır tarihin akışını değiştiriyor. İşte tarihin akışını değiştiren kadınlar…
İyi Bir GAMER Olmak İçin Dikkat Etmeniz Gereken 10 Madde
Bilgisayarın başında uzun soluklu bir yaşama hazır olun.Bilgisayarın başından uzaklaştığınız zaman sanki sizden bir parçası eksik olmuş gibi hissetmeye başladığınızda ve kafanıza ağrılar girmeye başladığında bu durumun nasıl bir his olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Çeşitli Objelerle Yapılan Aşırı Eğlenceli 60 Sanatsal Çizim
Hyemi Jeong' adlı Uzak Doğulu sanatçı sıra dışı çizimleriyle müthiş işlere imza atıyor. Mühendislik öğrencisi olan sanatçının gündelik hayatta sıkça kullandığımız çeşitli objelerle gerçekleştirdiği çizimleri görünce gülümsemekten kendinizi alamayacaksınız...
Reklam
Mevcut Siyaset Dilinin 'Kadını Ötekileştirdiğini ve Erkeklerin Hedefi Haline Getirdiğini' Kanıtlayan 18 Demeç
21. yüzyılda halen kadın-erkek eşitliğine inanmayan insanların yönettiği bir dünyada yaşıyoruz. Salt bu sebeple Birleşmiş Milletler'in kadınların üreme haklarını ve kararını koruyan pek çok bildirgesi var. Siyasi erk kürtaj, doğum kontrolü, doğacak çocuk sayısı, doğum şekli gibi konularda kadınların yasalarla elde ettiği hakların karşısına ahlak, günah, aile yapısı, toplumsal değerleri çıkarıyor. Kadın bedeni üzerinden yapılan politikalar, kimi söylemler de, onu erkeğin hedefi haline getiriyor, ötekileştiriyor.Galeride kullanılan görseller İtalyan fotoğraf sanatçısı Emi Haze'e aittir. Sanatçının çalışmalarını buradan takip edebilirsiniz.
E-Ticaret Sitelerine "Güven Damgası" Geliyor
Çevrimiçi alışverişin daha güvenli gerçekleşmesi amacıyla, e-ticaret sitelerine yönelik güven damgası sistemi oluşturulacak.Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, elektronik ticaretin daha güvenli hale getirilmesi için bir dizi önlem alınacak.Türkiye’de internet kullanıcılarının çevrimiçi alışveriş yapmalarının önündeki başlıca engellerden birini güvenlik, gizlilik ve hizmet kalitesi konularında yaşanan endişeler oluşturuyor.Türkiye’de çevrimiçi alışverişe olan talebi artırmak ve bu alandaki güven algısını geliştirmek amacıyla e-ticaret sitelerine yönelik bir güven damgası sisteminin oluşturulması ve bu sistem çerçevesinde belgelendirme ve denetlemeye ilişkin bir yapı kurulması ihtiyacı bulunuyor.e-ticaret sitelerine yönelik belirli standartlara uyumu gösteren güven damgası uygulamasına ilişkin uluslararası örnekler bulunuyor. Diğer yandan birçok ülkede e-ticaret sitelerini güvenlik, mevzuata uygunluk, müşteri memnuniyeti ve benzeri konularda denetleyen ve belgelendiren kurum ve kuruluşlar faaliyet gösteriyor. Bu kurumlar özellikle tüketici tarafındaki endişeleri gidermek ve kullanıcı güvenini tesis etmek amacıyla uygulamalar geliştiriyor.Bu kapsamda internet kullanıcılarının çevrimiçi alışveriş ile ilgili endişelerinin giderilmesi, e-ticaret hacminin artırılması, hizmet kalitesinin geliştirilmesi ve bu alandaki kayıtdışılığın azaltılması amacıyla e-ticaret sitelerinin belirli standartlara uyumunu gösteren güven damgası sistemi oluşturulacak. Ayrıca bu sistem çerçevesinde belgelendirme ve denetlemeye ilişkin bir yapı kurulacak. Türkiye’de e-ticaret sitelerine yönelik güven damgası sisteminin kurulması, çevrimiçi alışverişte güvenin tesisine katkı sağlayacak, e-ticaret hacminin ve hizmet kalitesinin artmasına yardımcı olacak.Siteler sürekli gözden geçirileceke-ticaret sitelerine yönelik bir güven damgası sisteminin oluşturulmasına yönelik şu adımlar hayata geçirilecek:Başta AB uygulamaları olmak üzere, küresel yaklaşımlarla uyumlu şekilde güven damgasına ilişkin süreçler ve standartlar belirlenecek.Belirlenen standartlar doğrultusunda, belgelendirme yapacak kuruluşlara yönelik usul ve esaslar geliştirilecek, söz konusu kuruluşların akreditasyonuna ilişkin düzenleme yapılacak.Güven damgası uygulamasının, e-ticaret siteleri ve tüketiciler açısından sağlayacağı faydalara yönelik tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri yürütülecek.e-ticaret işlemlerinde karşılaşılan anlaşmazlıkların çözümünde, uyuşmazlık çözümü süreçleri belirlenecek, buna ilişkin mevzuat hazırlanacak.- e-ticaret firmalarının sakladığı ve işlediği kişilere ait finansal verilerin güvenliğine yönelik şartlar ve yaptırımlar belirlenecek, ilgili kurumlar tarafından denetimler yapılacak.Güven damgasına uyumun denetlenmesine ilişkin süreç ve mevzuat, uyum göstermeyen sitelere yönelik yaptırımlar belirlenecek ve sitelerin sürekli şekilde gözden geçirilmesi suretiyle dinamik bir denetim yapısı oluşturulacak.AA
Reklam
Bir Ayda 56 Bin Esnaf Kepenk İndirdi
Uzun süredir ekonominin geri plana itilmesi sebebiyle piyasalarda yaşanan büyük durgunluk esnafı vurdu. SGK verilerine göre geçen ekimde 2 milyon 924 bin olan Bağ-Kur’lu sayısı kasımda 2 milyon 868 bine geriledi. Faaliyetini sürdürenler ise borç batağında. Her beş esnaftan dördü borcunu ödeyemiyor.Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “Benim orta direğim” sözüyle büyük önem verdiği Esnaf, ekonomideki daralmaya yenik düştü. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre sadece geçen kasım ayında 56 bin esnaf, dükkânına kilit vurdu. İşlerdeki durgunluğun yanı sıra fahiş vergi, sigorta primleri ve işyeri kiraları kötü gidişte önemli rol oynuyor. Boşta kalan esnaf, ya maaşlı olarak çalışmaya başlıyor ya da işsizler kervanına katılıyor. Son dönemde kepenk indirenlerden biri de Muhsin Terzi. İstanbul Bahçelievler’deki restoran ve kafesini kapatmak zorunda kalmış. “Müthiş bir iş kaybı var. Piyasalar durgun. Talep yok, insanlar alışveriş yapmıyor. Vatandaş borç batağında, harcayacak parası yok.” diyor. 64 yıldır Bayrampaşa’da üretim yapan Lvnt Tekstil de kriz sebebiyle kapısına kilit vurdu. 95 işçiyi çıkaran şirketin yöneticisi Mehmet Aygün, tekstil sektörünün bitme noktasına geldiğini vurguluyor. Varlığını sürdüren esnaflar da zor günler geçiriyor. 2 milyon 868 bin esnaftan 2 milyon 366 bininin Bağ-Kur prim borcu bulunuyor. Son 10 yılda ise 460 bin esnaf kepenk indirdi.Ekonomik daralmayı en çok hisseden kesimin başında küçük esnaf geliyor. Ayakta kalamayan berber, manav ya da bakkal kepenk indiriyor. Son yıllarda yüz binlerce kişi işyerini kapatarak ya işçi oldu ya da ticari hayattan tamamen çekildi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri incelendiğinde tablo net olarak ortaya çıkıyor. Kurumun verilerine göre sadece bir aylık dönemde Bağ-Kur’lu sayısı 56 bin azaldı. Ekim döneminde 2 milyon 924 bin olan Bağ-Kur’lu sayısı kasım döneminde 2 milyon 868 bine geriledi. Son 10 yıllık dönemde ise 460 bin esnaf kepenk indirdi. Hem nüfus hem de istihdam hayatına giren kişi sayısı hızla artarken, esnaf sayısının azalması dikkat çekiyor.Ekonomide büyüme söylemlerine karşın esnafın kepenk indirmesi, sadece belli meslek kollarıyla ilgili değil. Her işkolunda esnaf sayısı, alışveriş merkezleri karşısında tutunamayarak yok oluyor. Kan kaybının en çok hissedildiği meslek gruplarının başında fotoğraf stüdyoları, marangoz atölyeleri, bakkallar, büfeler, tesisatçılar, ayakkabıcılar ve terziler geliyor. Esnafların kan kaybında, sosyal güvenlik primlerinin yüksekliği ve vergiler önemli rol oynuyor. Kazandığıyla vergi ve primini ödeyemeyen esnaf, kurtuluşu kepenk indirmekte buluyor.Orta sınıftaki kan kaybının 2008 yılından sonra arttığı görülüyor. Esnaf sayısının dip yaptığı dönem ise ekonomik krizin yaşandığı 2009 yılı. 2010’dan sonra da kan kaybı hız kazandı. Nüfusun artmasına karşılık esnaf sayısının azalmasını yorumlayan uzmanlar, bu kesime yönelik özel tedbirler alınmasının önemine işaret ediyor. Hükümetin 2015 programı incelendiğinde de esnafın kan kaybı net olarak ortaya çıkıyor. Hükümet programında yer alan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2009’da çalışanların yüzde 60’ı maaşlı olarak çalışırken bu oran 2013’te yüzde 64’e yükseldi. Aynı dönemde ‘kendi hesabına çalışan’ olarak ifade edilen esnafların oranı yüzde 20,8’den yüzde 18,7’ye düştü. İşveren sayısı da azaldı. Çalışanların yüzde 5,7’si işveren iken, bu oran yüzde 4,6’ya geriledi. Bu tablo esnaf ve işveren sayısının azaldığını, buna karşılık maaşlı çalışan sayısının arttığını gösteriyor. Orta sınıfı oluşturan esnaf ve küçük işverenin devreden çıkması, gelir uçurumunu artırıyor. Küçük esnafın yok olması, pek çok geleneksel meslek kolunun da tarihe mal olmasına yol açıyor.Küçük esnaf borç batağında400 bin esnaf kepenk indirirken varlıklarını sürdürenler de zor günler geçiriyor. Borcu bulunan esnaf sayısı hızla artıyor. 2 milyon 868 bin esnaftan 2 milyon 366 bininin Bağ-Kur prim borcu bulunuyor. Bu tabloya göre borcu olmayan esnaf sayısı sadece 558 bin. Her beş esnaftan dördü borcunu ödeyemiyor. Borçlu esnaf sayısı 2011’e göre de artış gösterdi. Hayatta kalma mücadelesi veren işletmeler, prim affına da ilgi göstermedi. Bağ-Kur prim borcu bulunan 2 milyon 366 bin esnaftan 1 milyon 61 bini borçlarını yapılandırdı. Geriye 1 milyon 305 bin esnaf affa başvurmadı. Affa başvuranların önemli bir bölümü de taksitlerini ödeyemediği için yapılandırması bozuluyor. Prim affına ilişkin başvuru rakamları, küçük esnafın içinde bulunduğu ekonomik zorluğu bir kere daha ortaya koydu.Yıllardır İstanbul Bahçelievler’de restoran kafe işleten Muhsin Terzi, geçen yazdan itibaren gittikçe kötü bir hal alan süreci durduramayınca işyerlerini kapatmak zorunda kalmış. Reklam ve tanıtım yapmasına rağmen ekonomik darboğazın kendilerini yuttuğunu belirten Terzi, “Vatandaş harcama yapmıyordu. Ciddi manada satışlar azalıyordu. Yazdan başlamak üzere temel tüketim maddelerinde, un, şeker, yağ, peynir, et ve süt ürünlerinde yüzde 30’a varıncaya kadar zam oldu. Bu zamlar maliyetleri artırdı.” diyor. İşyeri kiralarının da çok yüksek olduğunu vurgulayan Muhsin Terzi, kiraların 5-6 bin liraya ulaştığını, iyi yerlerde ise bu rakamın 10-15 bin liraya ulaştığını kaydediyor. Kimsenin asgari ücretle çalışmak istemediğini belirten Terzi’nin en çok şikâyet ettiği konu ise yüksek vergiler: “Bu sene geçmiş dönemlere göre yüzde 30-40 civarında bir kayıpla çalıştık. Büyük firmalar pastadan payını alıyor; olan küçük esnafa oluyor. Devlet bizden yüzde 18 KDV alıyor, satışlara yüzde 10 zam yapsan da bu açığı bile kapatamıyorsun.” 1951 yılından bu yana Bayrampaşa’da üretim ve ihracat yapan Lvnt Tekstil de kapısına kilit vuran işyerleri arasında. Piyasada iş olmadığını vurgulayan İmalat Müdürü Mehmet Aygün, işletmeyi kapattıklarını belirtiyor. Aygün, iş olursa diye 3-5 personel bıraktıklarını, 95 kişiyi işten çıkarmak zorunda kaldıklarını söylüyor.Zaman
Başbakan Davutoğlu Brifing Aldı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York temasları ardındanMerkez Bankası Başkanı Başçı, SPK Başkanı Ertaş ve Hazine Müsteşar vekili Dağdaş'tan ayrı ayrı brifing aldı.Başbakanlık: 'Sayın Başbakanımız, New York temaslarını tamamlayıp Ankara’ya dönmesinin hemen ardından Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş ve Hazine Müsteşar Vekili Cavit Dağdaş'ı Başbakanlık Resmi Konut'a çağırarak ayrı ayrı brifing aldı.'Başbakanlık: ' Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, kabulde, Pazartesi günü İsviçre'nin Basel şehrinde yapılacak olan, önde gelen büyük ekonomilerinMerkez Bankası Başkanlarının katılacağı ve son gelişmelerin ele alınacağı Küresel Ekonomi Toplantısı hakkında da bilgi verdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da katıldığı brifinglerde ekonomi ile ilgili kurumların önümüzdeki dönem atabileceği adımlar da değerlendirildi.'AA
Reklam
Dört Güneşli Gezegen Keşfedildi
Bilim insanları, dört yıldızlı sistemde bulunan yeni bir gezegen keşfedildiğini açıkladı. Güneşlerin hepsi gezegenin yüzeyinden görülebiliyor.ABD'nin California eyaletindeki Palomar Gözlemevi ile Pasadena kentindeki California Teknoloji Enstitüsü'nde NASA tarafından sürdürülen araştırmaya göre, '30 Ari b' adı verilen gezegen, Dünya'dan 136 ışık yılı (1 ışık yılı = yaklaşık 10 trilyon kilometre) uzaklıkta, Koç Takımyıldızı'nda yer alıyor.JÜPİTER'DEN 10 KAT BÜYÜKGökbilimciler, dört yıldızlı '30 Ari' sisteminde yer alan '30 Ari b' gezegeninin bilinen yaşama uygun olmadığını belirtiyor. Bir gaz devi olan '30 Ari b', Jüpiter'in 10 katından daha fazla bir kütleye sahip. Kendi ana yıldızı etrafındaki dönüşünü 335 günde tamamlıyor.Araştırmaya göre, dört güneşin hepsi de gezegenin yüzeyinden görülebiliyor. Gezegen, daha önce üç yıldızlı bir sistemin parçası olarak tanımlanmıştı. Ancak uzmanlar bir yıldızın varlığını daha hesapladı. Buna göre, '30 Ari A' (Büyük harfle) ve '30 Ari B' adlı iki tane ikili yıldız, birbirinin etrafında dönüyor. Bu iki ikili yıldız sistemi, dört yıldızlı '30 Ari'yi oluşturuyor.GÖKYÜZÜNDE DÖRT PARLAK GÜNEŞNASA uzmanları, Güneş benzeri her 25 yıldızdan birisinin '30 Ari' gibi dörtlü bir yıldız sisteminde yer aldığını düşünüyor. Eğer '30 Ari b' gezegeninde yaşıyor olsaydık, gökyüzünde çok parlak şekilde görülecek dört yıldız olacaktı. Yeterince büyük bir teleskopla baksaydık, bu yıldızların birbirleri çevresinde dönen ikili sistemlerden oluşacağını görürdük.Dört güneşin aydınlattığı gezegen türünün ilk örneği 2012'de gözlemlenmişti. Yaklaşık 5 bin ışık yılı ötede olan ve Dünya'dan 6 kat büyük olan bu gaz devine 'PH-1'adı verilmişti. Son keşifle birlikte dörtlü yıldız sistemlerinde tahmin edilenden daha fazla gezegen olabileceği düşünülüyor.CİHAN
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Doodle Oldu
Arama motoru devi Google, 8 Mart Dünya Kadınalr Günü'nü unutmadı. Özel günleri unutmayan Google, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için özel bir doodle hazırlayarak kadınalra sürpriz yaptı.Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.Tarihçe8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın 'Internationaler Frauentag' (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü' olarak belirlendi. Birincive İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın 'Dünya Kadınlar Günü' olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştırTürkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü' olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. 'Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı' programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında 'Türkiye 1975 Kadın Yılı' kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü' kutlanmaya devam ediliyor.İHA
Reklam
"Anı Değil, Fikirleri Fotoğraflarım" Diyen Erik Johansson'dan 17 Gerçeküstü Fotoğraf
Erik Johansson, dünyaca ünlü bir fotoğrafçı sanatçısı. Aslen İsveçli. Ancak bugünlerde yaşamına Almanya'da devam ediyor. Johansson'u bu denli meşhur yapan şey, fotoğraflarıyla yarattığı illüzyonlarla insan beyninin sınırlarını zorlaması. Johansson çalışmalarıyla ilgili, 'ben anı fotoğraflamam fikirleri fotoğraflarım' diyor.  Müşterileri arasında: Google, Adobe ve Microsoft gibi büyük firmalar dikkat çekiyor. Erik Johansson'un diğer çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz
Önceki Hayatında Nasıl Öldün?
etiket
Önceki hayat hep çok gizemlidir, acaba var mıydı, acaba kimdim ben gibi sorular sorduk hep kendimize. İşte şimdi de acaba önceki hayatımda nasıl öldüm sorusunun cevabını bulacaksın. Hemen başla ve öğren!
Reklam
Reklam