Yüzde Kaç Ankara Yüzde Kaç İstanbul'sun?
'İstanbul çocuğu Ankara'yı sevmez' ya da 'Ankara'nın bir tek denizi eksik!' gibi klişe sözlerimiz vardır. Sen Tunalı'yı bilmezsin, ben Bağdat Caddesi'ni. Sen 'Kızılay mı? Neresi orası? Taksim'e mi benziyor?' dersin, ben 'Taksim Meydanı dediğin zaman sadece tramvay' derim. Yıllardır inatla bir benzetme çabamız vardır. Şimdi senin vereceğin cevaplara göre ne kadar inat bir İstanbullu ya da Ankaralı olduğunu göreceğiz.
1. Başlıyoruz o zaman; yaşadığın şehrin tüm güzelliklerinin sonuna kadar tadını çıkartır mısın?
İsterim tabii ama maddi imkana bağlı bu biraz
Her yer aynıdır benim için fark etmez
Çıkartmam sanırım
Ne var ne yok çok merak etmem aslında
2. Peki ben deniz olmadan yaşayamam diyenlerden misin ?
Evet deniz olmadan yaşayamayanlardanım
Fark etmez bana
Toprak çocuğuyum ben ya
Martı görücem ben kardeşim
3. Hımmm o zaman soruyoruz; bulunduğun şehir her yere yakın olmalı mı sence?
Evet önemlidir
Özellikle yazın önemlidir
Fark etmez bana ya
Bilemedim
4. Kokoreç mi? Midye mi?
İkisi birden
Midye
Kokoreç
İkisinden de tiksinirim
5. Yaşadığın şehir seni içine çekmeli mi ?
Hayır, kendi halimde olmalıyım yoksa huzursuz olurum ben
Evet her yönden çekmeli
6. Al sana kritik bir soru; sigaranı küllüğe mi basarsın ortalığa mı atarsın? Söyle bakalım!
Sigara kullanmıyorum
Kül tablasına basarım
Ortalığa fırlatırım
7. Şehrini terk edip etmemenle alakalı seçimini yap dersek!
Ama benim çok sağlam arkadaşlarım var ya gidemem bir yere
Arkadaşlığı boş ver be kuzum hayatı yaşamaya bak sen
Ben düzenli hayat seviyorum trafikte falan delirmek bana göre değil
Deliliğe vurup geçeceksin aslına her yer aynı bence
Evlenip yuva kuracaksın
Profesyonel düşünüp tebdil-i mekanda ferahlık var der giderdim
8. Peki son sorun; Jazz mı Hard Rock mı?

Jazz

Hard Rock

İkisi de değil

İkisi de
9. %100 Angara bebesisin la!
Sen tam bir Angara bebesisin ya la! Öyle tesbih sallamalar ya da misket havaları gelmesin kuzum hemen aklına. Onlardan bahsetmiyorum. Ankara’nın o düzgün, sanki yazılmış, çizilmiş hazır bir senaryosu vardır. Angaralılar da oynar o senaryoyu. Sanki her şey düzenlidir hayatlarında. Tıpkı senin gibi. Senin de oldukça düzenli memur zihniyetinde bir hayatın var bence. Ay başı gelince borçlar ödenir, hatta mümkünse çok borca girilmez. Olduğu kadar harcanır. Ayda 2-3 dışarda yemeğe çıkılır. Öğrenci isen zaten öyle concon bir öğrencilik hayatın olmaz bence. Tunalı’ya Kıtır'a gidip bir bira bir kumpirlik lüksün var işte. O da ilaç gibi gelir. Zaten ODTÜ’lü isen ayrıcalıklısındır. Biraz isyankar, biraz yüksek IQ, Angara sokakları dar geliverir sana. Ve işte o mezuniyet gelip çattığı an, İstanbul’un kokusu gelir yavaş yavaş burnuna!
%100 İstanbullusun!
Gel bakalım seni çılgın insan! Avrasya ruhlum benim. Tarih ile teknolojnin arasında kaynayan o kültürün cici meyvesi seni. Tam bir deniz tutkunusun evet. Öyle suya gireyim, yüzeyim taklalar atayım değil senin derdin. Balık ekmek kokusu ve martı sesi. Midye kokan kıyılarda, kaçamak bira molas, Taksim Meydanı'nda asileşmek... Tarihi koklamak bir yerde. İstanbul’da yaşayan Avrupalılar nasıl özlem içindeyse İstanbul’a, sen de bazen yabancı gibi hissedebiliyorsun kendini bu kocaman şehre karşı... Neden mi? Çünkü keşfedemediğin o kadar çok yeri var ki. Seni içine çekip boğmasından korkuyorsun. Bazen ama şehrin bu gizemi seni cezbediyor. Bazen de burada kaybolup gitmekten korkar oluyorsun. Yeri geliyor meşhur birini görmüş olmak çok doğal geliyor sana, yeri geliyor vapurda uyuyup kalmayı seviyorsun.
%50 İstanbul, %50 Ankarasın!

Sanki çocukluğun, ergenliğin Ankara. Büyüme çağın, yetişkinliğin de İstanbul gibisin. Sen Anadolu’nun başka yerlerinde dünyaya gözlerini açmışsın. Sonra hasbel kader Ankara ya da İstanbul’a düşmüş yolların. Bazen sınırlarını aşmak, bazen mülayim olmak istiyorsun. Bazen kurallara uymak, bazen yasa dışı işler yapacak kadar taşkın olabiliyorsun. Dengeli bir ruh halin yok bence. Ama o an canın hangi ruh halinde olmak istiyorsa onu yaşıyorsun. Ankara olup evrak çantanı koltuğunun altına alıyorsun ya da sırt çantanla okuluna geçiyorsun . Bazen okulu asıyorsun. Deniz kenarına gidiyor dertleniyorsun. 'İstanbul sen mi büyüksün, ben mi?' diye çığlıklar atıyorsun. Toprağını özlüyorsun, çakma İstanbullu oluveriyorsun. Anneciğinin böreklerini, dolmalarının hayallerine dalıyorsun. Bazen de bilmediğin yer kalmıyor her gece bir yerde oluyorsun. Ulan ben bilmiyorum bu yaşımda şehrin her yerini ;)
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
%100 Angara bebesisin la! evet ankaralıyım..
ANGARA bebesiyiz....
Deniz olmadan yaşayamam dedim, Ankaralısın dedi. Ee ben öldüm!?