Yumurta Kapıya Dayanmadan Asla İş Yapamayan Erteleme Hastaları İçin 6 Çözüm Önerisi
“Erteleme zamanın hırsızıdır; yakasına yapışın.” –Charles Dickens
Muzdarip olan herkesin çok iyi bildiği gibi erteleme hastalığı (procrastination) feci bir bağımlılıktır. Erteleme hastaları bütün gün önlerinde duran işten kaçınıp, akşam yemeğinden önce rahatça bitecek şeyler için çoğunlukla sabahlamak zorunda kalır. İşi yapmadıkça katlanarak artan stres, beraberinde gelen anksiyete ve hatta en son artık tansiyonumuzun fırlaması da cabası.😰
Yine de bize bizden başkası derman olmaz diye düşündük; ve birbirimize telkin niteliğinde, sık kullanılan bahanelerin üstesinden gelmenize yardımcı olacak stratejileri listeledik.
1. "Nerden başlasam, nasıl anlatsam?"
Öneri: Şurdan başla mesela
Başlayabildiğin andan sonrasının yağ gibi akacağını biliyoruz; sen de biliyorsun. Bitmek bilmeyen bir suçluluk duygusuyla yaşamak yerine şunu dene: Gözlerini yapman gereken işe dik, kapat ve 10'a kadar say. Gözlerini tekrar açtığında, başka hiçbir şey düşünmeden işe koyul.
2. "Hayatta yapamam / Yapılmaz ki bu?"
Uzun zamandır beklediğin yeni bir proje sana verildi. Ancak geçmiş hatalarını düşünmekten işe bir türlü başlayamıyorsun. Ya batırırsam? Nasıl yapacağım? Beceremezsem kovulur muyum? Ve sonunda, hatadan kaçınmak için en güvenli yolu buluyorsun: Hiç başlamazsan, hata yapmazsın değil mi?
Öneri: Her şeyin kötü gideceğinden endişe etmeyi bir kenara bırak.
Her şeyin kötü gideceğinden endişe edip durmak seni iyice geri durdurur. Zihnini kendinden emin olduğun bir yöne çevirip başardığında kazanacaklarına odaklan. Bu seni bir miktar gaza getirebilir. Yani kısaca kır zincirlerini 🏂
3. "Her şey dikkatimi dağıtıyor 😠"
Biz erteleme hastaları, dikkatimizi esas görevden başka yöne çekecek her türden alakasız ufak tefek işle boğuşuruz. E-mailleri kontrol ederiz, telefonla görüşürüz, Onedio'da takılırız…Acı gerçekten kaçınmak için her şeyi yaparız ve sonra da çok dikkatim dağılıyor deriz 😒
Öneri: Kendini ciddi boyutta bir görevden kaçınırken bulduğunda önce zihnini sakinleştir.
...ve işi savsaklamaya devam edersen başına gelecekleri de düşün. Ayrıca kesinlikle bildirimlerini kapat. Hadi bu sekmeyi de sakince yere bırak ve işinin başına dön.
4. "Fazla kolay 😏"
Çok basit görünen görevler erteleme hastaları için şaşırtıcı şekilde tehlikeli olabiliyor. Ama işte kısa zamanda halledeceğini düşündüğün kolay bir görevin başına oturduğunda, tamamlamak için artık yeterli süre olmadığını fark ediyorsun çoğu zaman.
Öneri: Basit görünen bir görevin büyük resimdeki yerini görmeye çalış.
Diğer işlerle bağlantısını gördüğünde önemini ve aciliyetini kavrayabilirsin. Çok iyi bildiğin gibi, küçük ve önemsiz görünen görevler ertelendiğinde ya da özensizce yapıldığında kelebek etkisiyle büyük yıkımlara yol açabiliyor.
5. "Beğenmedim bunu."
Erteleme hastalığı işin kolay ya da zor oluşuyla ilgili olmak zorunda değil. Bazen sadece, konu ilgini çekmediği ya da küçük gördüğün için yapmak istemezsin.
Öneri: Bu tip işleri halının altına süpürmek yerine kendine bir kural koy.
Ne yazık ki, görevinin ilgini çekmesini sağlamanın bir formülü yok. Bu yüzden kendine bir kural belirle: Diyelim önündeki iş bitene kadar başka hiçbir şeye elini sürmeyeceksin. Sebzeler bitmeden tatlı yok bize 😕
6. "Mükemmel olmayacaksa hiç olmasın."
Procrastinator'ların büyük bölümü olarak fazlaca mükemmeliyetçiyiz. Neticede en basit işin gözümüzde büyüdükçe büyümesine yol açar, pireyi deve yaparız.
Öneri: Facebook ofis mottosunu hatırla; "Bitirmek mükemmelden iyidir".
Sen işi bitirmeye odaklan; bitir geç. Mükemmeliyetçilik bizi boğup tüketiyor; ayrıca en büyük verimlilik katili...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!