"Yeme Bozukluğum Bile Düzeldi" Sevgilisiyle Yaşadığı BDSM İlişkinin Ona İlaç Gibi Geldiğini Düşünen Kadın
İtalyan çift Antonina Barbuzza ve Emanuele Mureddu BDSM bir ilişki yaşıyorlar çünkü o sıradan 'vanilya' ilişkilerden çok sıkılmışlar... Detaylar için Mirror kaynaklı içeriğimize buyurun.
Anonina Barbuzza 23 yaşında, 24 yaşındaki sevgilisi ile BDSM bir yaşam tarzına sahip. Tamamen itaatkar olduğunu dile getiren kadın yeme bozukluğu olduğunu ve bu yeni ilişki tarzından sonra düzeldiğini söylüyor.
Roma'da yaşayan çift aynı zamanda Nancy ve Jack olarak biliniyor. Bir yıl boyunca sıradan ilişkiler gibi yaşadıklarını daha sonra ise Jack'in ilişkilerini değiştirme teklifini kabul ettiğini ve günlük yaşantılarının değiştiğini söyleyen Nancy tasma takıyor ve kendini diğer yarısının 'kölesi' olarak görüyor. Yaşadıkları ilişki gereği Nancy, Jack her ne isterse itaat ediyor ve hemen yapıyor.
Görevleri bir itaatkar olarak olağan şeylerden, küçük düşürücü durumlara kadar değişiyor.
Genellikle Jack için çay yapıyor, botlarını temizliyor ama bazı durumlarda Jack'in 'insan kül tablası' oluyor ve Jack sigaralarını orada söndürüyor.
Moda tasarımcısı olan Nancy, ilişkileri dışında hiç kimseye itaat etmediğini ve BDSM ilişkilerinin onun uzun zamandır süren blumia problemine iyi geldiğini söylüyor. Ve şunları ekliyor: 'Her zaman yemek yemeyi ve yiyecekleri çok sevdim ama bunun yanlış olduğunu ve beni pislettiğini düşündüm. Vücudumun üzerinde eski gücümü geri kazanmak istiyordum, vücuduma yaşattığım acıyı hiçbir zaman istemedim. Kendimi rahatça bırakıp, sorumluluğu karşımdakine verebileceğim bir ilişki yaşıyorum. Çünkü karşımdaki kişi bana yardım edebiliyor.'
İtaatkar rolünü üstlenerek, Jack'in günlük hayatına bile müdahale ettiğini söylüyor Nancy, yani Jack yeme alışkanlıklarına bile karışabiliyor.
Peynirci olarak çalışan Jack ise bu konuda 'Birisini diyet yapmaya zorlamak gerçekten dengede tutulması zor bir durum. Bu bizim ilişkimizde büyük bir rol oynuyor. 7/24 süren BDSM aynı zamanda birbirimizin hayatlarına sınırlar koymamız anlamına geliyor. Amaç bunları sürdürmek değil, huzurun olduğu bir ilişkiye ulaşmak.' diyor.
BDSM sadece günlük hayatlarında değil, yatak odalarında da işliyor. Jack, Nancy ile oynamayı seviyor, çoğu zaman onu tokatlıyor, tekmeliyor ya da kırbaçlıyor ama Nancy bu durumdan hiç rahatsız olmuyor.
Bu durumun vücudunda morluklara neden olduğunu ve bazen çok yorulduğunu bu yüzden giyinmesinin 3 saatini aldığını dile getiriyor.
Bütün morluklarına rağmen Nancy şu açıklamayı yapıyor:
'Biliyorum birçok insan yeterince dikkat etmediği için kazalar nedeniyle hastaneye gidiyor. Ama biz üç senedir hiçbir sorun yaşamadık çünkü ikimiz de çok dikkatliyiz.'
Tek eşli ve romantik bir hayat sürmelerine rağmen Jack BDSM'i tercih ediyor çünkü etkilendiği kadınlara geleneksel yoldan ilgisini belli edemediğini düşünüyor. Ve bir televizyon programında şu açıklamaları yapıyor: 'Sarılmak gibi şeylerle aram çok iyi değil. Ben daha çok suratına bir tokat attıktan sonra gidip çenesini okşamayı tercih ediyorum.'
Nancy'nin ailesi bu hayat tarzından haberdar değiller, bu yüzden sürekli dikkatli olmaları gerekiyor.
Çiftin güvenli kelimesi ise 'Winnie The Pooh' yani Nancy dayanamadığı zaman bu kelimeyi söylüyor ve duruyorlar.
Nancy bu konuda 'İnsanlar benim zavallı olduğumu söylüyorlar ama öyle değil. Evet o efendi ama acıyı ben seçtim. Acı çektikçe hoşuma gitmeye başladı. Onun bana istediğini yapabiliyor olması ve kendini rahat hissetmesi hoşuma gidiyor.' diyor.
Yorum Yazın
Bir insan bdsm'den nasıl zevk alır anlayamıyorum. Bu resmen psikopatlık.Sizin o küçümsediğiniz "vanilya" ilişkiyi tercih ederim.
Onu küçümseyen yok. Yazıda da bu ifadeye denk gelmedim. Ve bdsm dışarıdan göründüğü gibi değildir. Çünkü çeşit çeşit dallara ayrılan bir alandır.
Genellikle Jack için çay yapıyor, botlarını temizliyor ama bazı durumlarda Jack'in "insan kül tablası" oluyor ve Jack sigaralarını orada söndürüyor. ama'dan ... Devamını Gör
Kafayı yemişsin sen teyze başka açıklaması olamaz