Yaşınız 30 Olmadan Aşk ve Seks Hayatınızda Yapmanız Gereken 15 Değişiklik
Seks hakkında bildiğimiz şeyleri nereden öğrendik, bir düşünsenize? İlk olarak ergenlik zamanlarımızda arkadaş ortamlarında konuştuğumuz şeylerden, sonrasında internet sitelerinde okuduklarımızdan... Yaşadığımız ülke şartlarında aile ve okul ortamlarında cinsel ilişki hakkında açık açık bizimle konuşulmadı; ailelerin öğütlediği şeyler ise hep üstü kapalı ve teknik şeyler olmuştur genelde. Yaşımız ilerledikçe ve kendi bedenimizi fark etmeye başladıkça çoğumuz seksi kendimiz deneyimledik ve her şey spontane gelişti; genelde yaşadığımız şeylerden ders çıkarmaya çalıştık, başarılı veya başarısız olduk... Memleketin yazılı olmayan kuralları çerçevesinde konuşamadığımız çoğu şey, özel hayatımıza birer eksi olarak dönebiliyor. Bugün sizinle yaş 30 olmadan aşk ve seks hakkında neler bilmemiz gerektiği hakkında biraz konuşalım istedik. Cultura Colectiva'dan derlediğimiz içerikle sizleri baş başa bırakıyoruz...
1. "Hayır" demeyi öğrenin!
Yapmak istemediğiniz bir şey varsa veya özellikle biriyle çıkmak istemiyorsanız, 'hayır' demenin yanlış bir tarafı yoktur. Çoğumuz için bu küçücük kelimeyi söylemek çok zor olabiliyor. Minnoş kalplerimiz birini kırma ihtimalinin ağırlığı altına girmek istemiyor. Ama sizi temin ederim ki 'hayır' diyebilmek hayatınızı tahmin ettiğinizden daha fazla kolaylaştıracak. İlk başlarda biraz çekineceksiniz belki ama sonra rahat bir 'Ohh!' çekeceksiniz, emin olun.
2. Bedeninizle barışın!
Işıkları söndürmeyi ve bedeninizden utanmayı bırakın. Bunun en önemli yanı bedenini ve kendinizi nasıl seveceğinizi bilmekten geçiyor. Asla kim olduğunuzdan ve nasıl göründüğünüzden utanmayın.
3. Yeni şeyler deneyin!
İnanın 60 yaşınıza geldiğinizde denemek istediğiniz şeyleri yapmak çok daha zor bir hale gelecek ve artık çok geç olacak. Bu yüzden şimdi yapın! Beklemenin ve durmanın iyi bir tarafı yok, aradığınız o mucize ayağınıza gelmeyecek! Sözsüz kuralları, çevrenizdeki insanları, ne diyeceklerini umursamayın ve düşünmeyin... Tamamen kendinize, ne istediğinize odaklanın. Tekrar olduğunuz yaşa dönemeyeceksiniz!
4. Kalbiniz kırılacak...
Ne kadar aşık olursanız olun veya isterseniz sevgilinizin ruh eşiniz olduğunu düşünün, bazı şeyler sonsuza dek sürmez, özellikle ilişkiler... Birlikte olduğunuz kişi evleneceğiniz, çocuk sahibi olacağınız ve sonsuza kadar mutlu yaşayacağınız kişi olmayabilir. Bazı ilişkiler geçicidir ve gittiklerinde arkalarında çok değerli dersler bırakırlar. Hayatınızdaki en önemli kişiyle tanışmak için önünüzde upuzun bir yol var, kendinizle... Kendinizi olabildiğince çok tanımaya çalışın, böylece hayatınızdaki ilişkiler ve hatta özellikle aşk, inanın, çok daha derinleşecek.
5. Açık konuşun!
Yatakta ve aşkta, açıklık ve iletişim esastır. Geride kalmayın, sevgiliniz sizi dizginlemeye çalışıyorsa ve gerçekten yapmak istediğiniz şeyler için size engel oluyorsa bir daha düşünün... O sizin için doğru insan olmayabilir.
6. Orgazm bir illüzyon değildir. Onu isteyin!
Çoğu kadın hayatları boyunca orgazmın nasıl bir his olduğunu bilemiyor. Bazıları ise bunu hiç deneyimlemez, bazılarıysa hayatları boyunca yalnızca bir iki kere orgazm olmuş olmanın normal bir şey olduğunu düşünür. Yalnız, partnerinizin şunu anlamasını sağlamalısınız: Orgazm, seks esnasında ikinizin de olması gereken bir şeydir, bu yalnızca onlara bahşedilmiş bir lüks değildir. Karşısındaki kadının zevkini düşünmeyen bir erkekle beraberseniz oradan hemen uzaklaşmanızı tavsiye ederiz. Dünya üzerindeki en kötü şey, bencil bir sevgilidir...
7. Mükemmel sevgili yoktur, romantik filmler vardır!
Kaç tane romantik film izlediğiniz ya da kaç mutlu sonu arzuladığınızın bir önemi yok; muhteşem, anlayışlı ve romantik sevgili yoktur! Her insan yaralanır ve yaralar açar birbirinde. Önemli olan o yaraları nasıl sardığınız, o yaralardan kalan izleri sevip sevmediğinizdir. Kimse mükemmel değildir, kendiniz dahil!
8. Sarhoşken seks gerçekten kötü bir fikirdir.
Sarhoşsanız seks beceriksiz ve genel olarak korkunç olacaktır. Orgazma ulaşmanız daha uzun sürer, en kötü senaryoda sevişemeyebilirsiniz bile... En iyisi o gece sarhoş olun ve seksi ertesi güne bırakın.
9. Ön sevişme bir anahtardır!
Orgazma ulaşmanın neden bu kadar uzun sürdüğünü hiç merak ettiniz mi? Eğer partneriniz ön sevişmeyi atlamak istiyorsa, büyük bir sorununuz var demektir. Hatta partneriniz ön sevişmeyi kısa tutmaya çalışıyorsa yine bir sorun var demektir. Karşınızdaki kişiye işleri yavaştan almasını, böylece işlerin daha keyifli olacağını söyleyin. Bırakın da işler 'ikiniz için de' eğlenceli bir hale gelsin...
10. Hayatınızın aşkının kim olduğunu asla bilemezsiniz!
Çoğu zaman birine bir şans vermeden önce hemen kapıları kapatabiliyoruz. Bu hayatınıza keşkeler ve pişmanlıklar getirebilir. Küçük ve önemsiz detaylar için insanları hayatınızdan uzaklaştırmayın, bu haksız bir yargılama olur. Olasılıklara kapılarınızı kapatmayın. Hayat sürprizlerle doludur, asla bilemezsiniz...
11. Korunun!
Bir kereden bir şey olmaz, diye mi düşünüyorsunuz? Korunmadan cinsel ilişkiye girmek, Rus ruleti oynamak gibidir. Hastalıklardan veya gebelikten ilahi bir şekilde korunduğunuzu sanmayın. İşler yolundan bir anda çıkabilir, bu yüzden işinizi her zaman garantiye alın.
12. Sizi öpme şekli, diğer alanlarda nasıl olacağının bir göstergesi olabilir...
Tutkulu? Doğal? Rahat? Birinin nasıl öpüştüğü size yatak odasındaki performansı hakkında bilgi verebilir. Bir düşünün, kötü öpüşen biriyle sevişmek ister miydiniz? Yani belki aptalca geliyor olabilir ama tek bir öpücük bile bir insan hakkında size bilgi verebilir. Birçok öpüşme stili vardır, önemli olan doğru eşleşmeyi bulmak...
13. Peki kendi ailesiyle arası nasıl?
Belli bir yaşa geldikten sonra değişmeyen davranış kalıpları vardır. Biraz inceleyin ve üzerine düşünün, kendi ailesine nasıl davranıyorsa yüksek ihtimalle size de ileride öyle davranacaktır.
14. Artık ilişkinizde ilgiyi hissedemiyorsanız...
Sindirmesi en zor gerçeklerden biridir bu. Bir telefon görüşmesi, bir mesaj, ufak bir 'Seni seviyorum' ya da küçük jestler hala ilişkinizde ilginin ve sevginin devam ettiğinin göstergesidir. Eğer ilgisinin artık sizinle olmadığını ve bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsanız, bunu ona söyleyin ve oturup konuşun. İyi hissetmediğiniz bir ilişkinin içinde kalmaya çalışmak zorunda değilsiniz.
15. Asla mutsuz olduğunuz bir ilişkinin içinde kalmaya çalışmayın.
Bazen, alışkanlıklar ve rutinler o kadar güçlüdür ki, mutsuz bile olsak ilişkimizi bitirmek istemeyiz. İlişkinin yokuş aşağı bir yolda olduğunu bile bile belki ileride düzelir umuduyla onunla kalmaya çalışırız. Ama hayır, bazı şeyler hiç değişmez. Bırakın, daha fazla çabalamayın... Mutsuzluk size güzel şeyler getirmez. Daha fazla kendinizden kayıplar vermeyin ve yolunuza bakın. Her şeyin daha güzel olacağına, altından kalkabileceğinize ve en önemlisi, kendinize inanın.
Yorum Yazın