Kararda, sanık Yıldırım'ın Gider'in başını eline alıp av tüfeğini omzuna astıktan sonra köy meydanında bulunan kahvenin önüne gittiği, öldürülen Nurettin Gider'in başını köy meydanına atarak, 'İşte namusumla oynayanın kellesi, benim arkamdan konuşmayın' diyerek eve döndüğünden bahsedildi.
Kurulun gerekçeli kararında, tanıkların anlatımları, sanığın gider tarafından çekilmiş maktulün güneş gözlüğünü takıp gülerken ki fotoğrafı, sanıkla maktul arasında 3 yıla yayılan telefon görüşmeleri, 2012'de gerçekleşen 114 saat 47 dakika 33 saniyelik toplam konuşma süresi, sanık ve öldürülen Gider arasındaki görüşme ve mesajlarda, 'Seni seviyorum, canım' gibi sevgi içeren samimi sözlerin kullanıldığına ilişkin iletişim kayıtları ve buna ilişkin tanık beyanları, sanık Nevin Yıldırım'ın bu sözleri maktulden korktuğu için söylediği bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanığın Nurettin Gider'ın birkaç yıl boyu süren sistematik tecavüzüne uğradığı için Gider'i öldürdüğü yönündeki cezadan kurtulmaya yönelik soyut iddiadan ibaret savunmasına itibar edilemeyeceğine yer verildi.
Olayda, maktulden kaynaklanarak sanığa yönelen haksız bir fiilin bulunmadığının kaydedildiği kararda, sanığın rızaya dayalı olarak maktulle yaşadığı cinsel birlikteliğin, sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmasına yol açmayacağına değinildi.
Ayrıca kararda, duruşma sırasında tanık olarak beyanları alınırken taşkınlık yapması ve birçok kez mahkeme heyetine karşı gülerek gayri ciddi bir tutum sergilemesi ve yargılamalar boyunca olumsuz hal ve tutum içinde bulunması sebebiyle sanık Yıldırım'a takdiri indirim hükmünün uygulanmaması kararında bir isabetsizlik bulunmadığı aktarıldı.
Bu gerekçeler ışığında kurul, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazı reddederek, yerel mahkeme tarafından verilen kararı onadı.
Yorum Yazın
ablada masum köylü görünümlü porno yıldızıymış.
İnsanın alacası içindedir diye boşa dememişler. Dışarıdan bakınca dini bütün, kendi halinde bir ev hanımı gibi durmuyor mu?