Yeni Mezunların Karşılaştığı 9 Dramatik Durum
1. Şimdi ne oldun sen?
2. KPSS'ye girdin mi?
-Girdim. (Ama kim kime girdi bilinmez.)
+Kaç aldın?
-60 falan ama çalışmamıştım ya.
+Devlete sırtını DAYIyacaksın bu devirde.
Tabi DAYIyacaksın ama 90 puanla atanamayan insan duyunca hevesi kaçıyor insanın.
-Seneye inşallah. (DENEDİ, OLMADI!)
3. 3 Yıl DENEYİMLİ.
Ömrünüz iş bulma sitelerinde çürür.
-En az 3 yıl deneyimli. (Yahu bu insanlar ilk nasıl işe giriyor da deneyim kazanıyor vicdansızlar.)
-İyi derecede ingilizce bilen. (Türkiye'de değil Amerika'da falan yaşıyoz sanki.) (Önemli olan Türkçeyi güzel konuşmak, dilimizin değerini hiç bilmiyorlar, cık cık cık!)
-Diksiyonu düzgün, prezantabl olan. (Search; Prezantabl nedir?, Nasıl olunur?)
4. Evlilik, Nişan?
-Hanım kızım evlilik ne zaman?
+Ne evliliği teyzecim. Kariyer yapcam ben daha.
-Aman ne kariyeri yapcan daha. Geldin kaç yaşına evde kaldın kız. Bizim Nuran'ların memur oğlu Sedat'a yapalım bunu. Hahahahaha! (Hüüüpp diye çaydan sömürülür.)
Yapalım bunu mu dedi o? YAPALIM! BUNU!
5. Felaket tellalı teyzeler...
-Öğrenci misin evladım?
+Yok teyzecim. Yeni mezun oldum. İş bakıyoruz işte.
-Ah zor zor! Tahsil ne çocum?
+İşletme.
-Bizim Fadime'nin kızı var. Fadime benim alt komşum olur. Oda öyle senin gibi işletme okumuş. 3 yıldır işsiz. Psikolojisi bozulmuş kızın. İntihara girişmiş. Hep ağlıyormuş. Psikologlara gidiyomuş yazık evlatcık. Neyse inşallah hayırlısıyla bi iş bulursun sen şey etme.
Sağol be teyzem. Nasıl içimi rahatlattın. Şey etmem ben şimdi.
6. İlk Mülakatlar...
Biraz kendinizden bahsedin dendiğinde, siz heyecanla okuduğunuz üniversiteyi katıldığınız faaliyetleri anlatırsınız. O kadar kendinizden eminsinizdir ki, o iş sizindir.
-Tamam Emre bey, biz sizi daha sonra arayacağız.
ARAMADILAR!
Kabul et. ARAMAYACAKLAR!
7. Toplu taşımada statü sorunu...
Dolmuşlarda 'Şurdan 1 öğrenci' lafının tarih olmasına kendinizi uzun süre inandıramazsınız. Yanlışlıkla ağzınızdan çıkıverir çoğu zaman.
Bazense bilerek öğrenci ücreti uzatmaya devam edersiniz.
Çünkü tam ücret vermek işinize gelmez.
İndirimli otobüs kartınızın süresi bittiğindeyse tam bi depresyon!
8. Genel anlamda bi statü sorunu...
'Ne işle meşgulsünüz?' tarzı sorulara cevap verirken bir kağıt dolduruyorsanız, 'yeni mezun' yazıveriyorsunuz.
Ama bilgisayarda kodlanmış meslek dallarında 'yeni mezun' seçeneği olmadığı için bön bön siteye bakıyorsunuz.
Birde doldurmak zorunluysa (*) vay halinize.
9. Öğrencilik özlemi...
Daha 1. sınıftayken son sınıfların 'öğrenciliğin tadını çıkarın' lafını saçma bulup 'mezun olmak daha güzel ya' dersiniz.
Zorlu vize ve finaller, çekilen para sıkıntıları size bunları söyletir.
Ama bunların en tatlı sıkıntı olduğunu bu evreye geldiğinizde anlarsınız.
Hele farklı bi şehirde okuduysanız, geri döndüğünüzde o 4 yıldır alıştığınız renkli hayat artık yerini koca bi strese bırakmış olur. 24 saat zaman geçirdiğiniz arkadaşlarınız artık yoktur. Batak partileri yerini, dizilere bırakmıştır. Öğrenciyken saçma gelen diziler, 'Lan bu dizi güzelmiş meğer.' kelimeleriyle süslenerek izlenmeye başlanır.
Özlersiniz...
Nefret ettiğiniz cafeler bile burnunuzda tüter. Gülüp eğlenilen her dakika aklınıza geldikçe o günlere geri dönmek istersiniz.
Benliğinize, gerçek olan size geri dönmek...
İçinde bulunduğumuz sistem bizi o kadar çaresiz yapıyor ki, değişiyoruz. Yeteneklerimizi göremiyor her şeye 'eyvallah' demeye başlıyoruz.
Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle...
Yorum Yazın