Umut Kısa Yazio: Senden Nefret Edenleri ve Sana Tuzak Kuranları Göremiyorsan Bir Sebebi Var
Bugün gazetede ülkenin üst düzey yöneticilerinden birinden aşağıdaki açıklamayı okudum.
“Ülkemizin hak ve adalet eksenli attığı adımların eleştiriye ve itibar suikastına maruz kalması haksızlıktır. Ülkemizi ve şahsımızı hedef alan bu kampanyaların kimler tarafından niçin yürütüldüğünü biliyoruz.”
Böyle bir açıklamanın en önemli problemi bu kampanyaların kimler tarafından yürütüldüğünün -sözüm ona- bilinmesine rağmen açıklanmamasıdır.
Eski ve yeni dünya arasında hem çok fazla benzerlik hem de çok fazla farklılık var. Bugün dijital dünya, yaşadığımız fiziksel dünya ile hem ayrı hem de birleşik.
Örneğin depremin zina yüzünden olduğuna inanacak kadar ileri gittiniz.
Yani tam anlamıyla “Bir deli kuyuya bir taş atıyor ama kırk akıllı taşı çıkaramıyor.” durumu var.
Aslında basit bir açıklama her şeyi çözer. Kimden nefret etmeliyim? Bana isim ver!
Düşmanımız ki? Yel değirmenleri ile mi savaşıyoruz? Don Kişot muyuz? Kimden nefret ediyoruz ve gerçekten bu nefret, safların sıklaşmasına fayda sağlıyor mu? Hadi fayda sağladı diyelim, kime ve nasıl fayda sağlıyor.
En üzücü olanı da sadece bunları yazdığım için bir mihrak hâline geliyor muyum?
Nefret en masum hâliyle bile insanları birbirlerine yaklaştırmıyor. Sadece senin gibi olmayanı anlamak buna yarayabilir. Bu ülkenin nefrete geçici olarak gark olmuş insanlarının, tüm kalpleriyle komşularını yeniden sevmeye (en azından nefret etmemeye) başlamasını diliyorum.
Master Yoda’nın dediği gibi:
“Korku karanlık tarafa geçiş yoludur. Korku öfkeye dönüşür. Öfke nefrete… Nefret ise acı çekmeye yol açar.”
Yorum Yazın
iste bu yuzden hemen suan daha cok insanin kendine bakmasi, kendini gormesi, kendini anlamasi, anlamdirmasi cok onemli. bu kadar disariya bakarsan, iceride o... Devamını Gör