Ülkemizde Ailelerin İstenmeyen Çocukları Olduğunda Ölmesi için İşkence Yaptıkları Gerçeği "Pes" Dedirtti
Çocuklara yapılan her türlü şiddet çok acımasız ancak ülkemizdeki bu korkunç girişim akıllara durgunluk verecek türden.
Son günlerde sosyal medyada gündem olan Adem bebek haberi hepimizi şok etti. 2 ay önce doğum yapan Özlem Gökdere, oğlunun sürekli ağlamasının sebebini oğlunun altını değiştirirken fark etmiş ve bebeğin sürekli ağlamasının vücudundaki enjektör iğnesi olduğunu görmüştü. Okuyanı şaşkına çeviren bu haber ile birlikte Yoğun Bakım Hekimi Dilek Dai Özcengiz Twitter'da yazdıkları ile ikinci kez şoka uğrattı. Olayın incelenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
2 ay önce Iğdır'da dünyaya gelen Adem bebeğin şok eden hikayesi hepimizi çok üzmüştü.
Doğduğu günden bu yana devamlı ağlayan bebeğin sıkıntısını annesi Özlem Gökdere fark etti. Bebeğin vücudundan enjektör iğnesi çıktı.
Yoğun Bakım Hekimi Dilek Dai Özcengiz, Twitter'da haber ile ilgili yaptığı yorumda başından geçen bir olayı anlattı.
Yıllar önce şiddetli baş ağrısı nedeniyle gelen hastasının kafa filmini ve sonrasında olanları anlatırken şok geçirdiğini yazdı.
Hastanın beyninde (ön fontanelde) iğne görünce Özcengiz, büyük bir şok atlatmıştı. Beyninde iğne bulunan hastasının nasıl bu duruma geldiğini ise sonradan araştırıp öğrenince inanamadı.
O yıllarda gebelikten korunma yöntemlerini uygulamayan aileler istenmeyen bir çocuk olduğunda hayatını sonlandırmak için çeşitli yöntemlere başvuruyorlar. Özcengiz de tam da bu konu ile ilgili bir olay yaşamıştı.
Meğer hasta istenmeyen bir çocuk olduğu için bebekliğinde fontanel açıkken beynine iğne sokulup karıştırırlarmış 'ölsün' diye.
"Her aile çocuğa dost değildir" diyen Özcengiz, "Çocuk korozif madde içmiş, yemek borusu yanmış.çocuk yüzlerce kez anestezi aldı ve 25 yıl hastanede yaşadı. Eve gidebileceği zamanlar oldu ama aile çocuğu terk etti" diye gördüğü akıl almaz olaylar silsilesini vurguladı.
Bu olayı da araştırsınlar, diyen Özcengiz durumun vahametine dikkat çekti.
Kullanıcılar yaşadıkları benzer olaylar ve aynı şekilde çocukların can güvenliğinin ne kadar azaldığını gözler önüne seren yorumları ile dikkat çekti.
Ne yazık ki gerçekmiş!
İranlı yazar Sadık Hidayet'in "Üç Damla Kan" kitabından paylaşılan bazı alıntılar bebeğin nasıl öldürülebileceğini detaylıca anlattığını gösterdi.
Bildiğiniz gibi, bebek ilk doğduğunda "bıngıldak" kısmının, yani başının ön tarafının, ne kadar hassas olduğu hakkında uyarılır.
Bebeğin kafatası kemiklerinin birbirine yaklaşmasını ve hatta üst üste binmesini sağlayan bu yapı zarar görürse beyinsel gelişime zarar verebilir ve çocuğu öldürebilir.
Bıngıldağına iğne sokulan bir bebek ölmezse yetişkinliğinde sorunlar yaşayabilir.
Her yer benzer hikayelerle dolu...
Dahası günümüzde bile internet aramalarında "istenmeyen bebeği öldürmek" ile ilgili aratmalar olduğunu görebilirsiniz.
İslamiyet öncesi Arap Yarımadası'nda kız çocuklarının diri diri gömüldüğü hikayelerini cahiliye dönemi, deyip geçeriz. Peki, ya hala devam eden bu korkunç işkence biçimlerine ne demeli? Yorum sizlerin...
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Yorum Yazın