Türkiye’nin İlk Drag Queen Romanının Yazarı Seçil Pala ile Keyifli bir Sohbet
Geçtiğimiz aylarda Düşbaz yayınevinden çıkan, benim de severek okuduğum Ahsen- Bir Drag Queen Romanı adlı kitabın merak edilenleri için Türkiye’nin ilk drag queen romanının yazarı Seçil Pala’ya sordum.
1- Yazmaya ne zaman başladınız?
Kendimi bildim bileli bir şeyler yazarım. Yazdıklarımı yayınlamaya ise; blog yazmanın popüler olduğu dönemde başladım. O dönem gittiğim sergileri, filmleri ve yurt dışı gezilerimi yazıyordum. Profesyonel anlamda yazmaya ise ilk kitabım Sihirli Sanat Yolculuğunun çıkmasıyla başladığımı söyleyebilirim. O kitap, kız kardeşim yeğenime hamileyken ortaya çıktı. Basılacağını hiç düşünmemiştim. Sadece yeğenimin kahramanı olduğu, sanatçıları ve akımları ona tanıtabileceğim fantastik bir hikayeydi. Tabi aynı zamanda yeğenimin sanata ilgi duymasını istediğim için ve ona unutulmaz bir anı bırakmak istediğim için de yazmıştım. Çok beğenilince olay bambaşka yerlere geldi ve ilk kitabım basıldı.
2- Sonra Türkiye’nin ilk drag queen romanını yazdınız. Bu fikir nereden aklınıza geldi?
Çocuk kitapları yazarı olarak devam edeceğimi düşünürken ve bir çocuk romanı yazarken pandemi ve sokağa çıkma yasakları geldi. Kendimde bir çocuk romanına devam edebilecek pozitifliği o dönem bulamadım. Aklımın bir köşesinde de bir gün yetişkin romanı yazarsam bir drag queen’in hayatını yazmak vardı. Bunun gerçek hayattan esinlenilen bir kurgu roman olmasını da istiyordum. Ahsen’i aradım. O da olumlu baktı ve böylece ilk yetişkin romanım “Ahsen” ortaya çıktı.
3- Drag queen ne demek?
Kadın kıyafetleri giyip, bunu bir Show’a dönüştüren erkeklere verilen ad. Ülkemizin en büyük drag queen’i ise şüphesiz Huysuz Virgin’di.
4- Başka drag Queenler de var. Neden Ahsen’i yazmak istediniz?
Ahsen benim arkadaşımdı ama ben onu arkadaşım olduğu için seçmedim. Ahsen çok azimlidir. Çok çalışkandır. Cinsel kimliğini hiç kimseden saklamadan özgürce var olabilmeyi ve kendisini kabul ettirmeyi başarmış ender insanlardan birisidir. Onun azminin, kendisini var etme sürecinin herkese örnek olmasını istedim. Ahsen zorlukların üstesinden gelmesiyle sadece LGBT+ bireylerin değil, herkesin örnek alması gereken bir kişilik.
5- Kitabı yazarken tepki almaktan çekindiniz mi?
Hiç çekinmedim. Bunun en önemli sebebi ailem. Her zaman arkamdaydılar. Kitabı ilk ailem okudu. Hatta annem okurken o kadar kendisini kaptırmıştı ki, ocaktaki yemeğini yakarak bana fotoğrafını gönderdi. Ardından; çok güzel olduğunu ve kesinlikle bu kitabı herkesin okuması gerektiğini söyledi. Onun bu cümlesi bana yetti. Diğer şanslı olduğum faktör ise çok iyi bir yayıneviyle çalışmam. Herhangi bir tepki aldığımda yayınevimin de benim arkamda olacağını biliyordum. Bu arada hiçbir tepki de almadım. Bir şeylere korkarak yaklaştığımız sürece kabuğumuzdan çıkamayız. Var olanı yokmuş gibi göz ardı etmek de kimseye bir şey kazandırmaz. Tek üzüldüğüm konu hiçbir basılı yayında yer almamamız ama böyle bir kitabın da günümüz Türkiye’sinde ve günümüz yayın basınında yer almaması oldukça normal. Sadece sosyal medyada, okuyanların paylaşımı sayesinde iyi bir okuyucu kitlesine ulaştı. Kitap almanın, ülke ekonomisi yüzünden gün geçtikçe zorlaştığı bir coğrafyada olduğumuzu da unutmamamız gerek.
6- Düşbaz Yayınevi’yle yollarınız nasıl kesişti?
Benim çocuk kitabım “Sihirli Sanat Yolculuğu” Ayrıntı Yayınları’nın bir kolu olan Dinozor Çocuk’tan çıktı. Ahsen de yine Ayrıntı Yayınları’nın bir başka kolu olan Düşbaz’dan çıktı. Yani, seneler önce yollarımız kesişmişti.
7- Yazdığınız kitaplar, özellikle Ahsen senaryolaştırmaya çok uygun. Dolayısıyla kitaplarınızdan birinin filmi çekileceği söylense ne hissedersiniz?
Filmin çekilmesi ilk etapta çok heyecan verici olsa da yönetmen faktörünün çok önemli olduğunu da unutmamak gerekir. Ahsen doğru yönetmenin elinde devleşebilir.
8- Önümüzdeki çalışmalarınız nelerdir?
Bu sene içerisinde Dinozor Çocuk’tan çıkacak, çocuklara bilim insanlarını anlattığım fantastik kurgu bir kitabım var. Onun dışında Kidly çocuk hikayeleri aplikasyonu için düzenli olarak hikayeler yazmaya devam ediyorum. Sıradaki yetişkin romanıma gelecek olursak, kurgusunu henüz sadece editörüm Cansu Canseven’le paylaştım. Bu günlerde ona odaklandım, hikayemin heyecanıyla yoğun bir şekilde yeni kitabımı yazıyorum.
9- Sizin için anlamlı olan unutamadığınız bir kitap var mı?
Evet var. Ben küçükken evimizde duvardan duvara ahşap bir kütüphane vardı. Babam özel günlerde bir kitap alır içine o günün önemini yazardı. Ben doğduğumda, benim doğumumu Peyami Safa’nın “Biz İnsanlar” isimli kitabının ilk sayfasına “bugün kızım Seçil doğdu” şeklinde yazmış. O kitabı hala saklarım. Benim için hem anlamı hem de içinde geçen hikâye çok özeldir.
Yorum Yazın