Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Türkiye - Kosova Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı
Barış ve Zafer - Rıdvan Dilmen
Ülkemizin çok büyük baskısı oldu Kosova'nın FIFA'ya kabul edilmesi için... Açıkçası da iyi ki de faydamız olmuş. Şöyle ki Kosova 2-3 yıl sonra en alt gruptan çıkabilecek bir potansiyele sahip. Cebelitarık, Faroe Adaları gibi ekiplerden daha iyi takımlar. Kaldı ki çok milliyetçi sporcuları var. Savaşan bir yapıları var. Bundan sonra kendi ülkelerinde oynamayı tercih edecek oyuncuları da düşünecek olursak birkaç yıl sonra eli ayağa düzgün bir ülke takımı olurlar.
Neden Kosova'dan başladım? Milli Takımımız net favoriydi. Kriz bitmiş, sulh sağlanmış. Geriye dönmeden artık önümüzdeki 3 maçı hazirana kadar kazanmak zorundayız ki bu işte olalım. Bu da bir başlangıçtı. Ben Milli Takım'ın başında olsaydım bu oyuncularla çıkardım. Riskli, yetenekli oyuncularla başlardım. Açıkçası hücum yönünden 4-5 tane net pozisyon da bulduk. Fakat şunu hesaplayamazdım herhalde, rakibin bu kadar yürekli ve çabuk çıkışlar yapacağını düşünemezdim..
Yetmez ama evet - Şansal Büyüka
Barışma, kucaklaşma, ayağa kalkma ve ilk galibiyeti alma adına önemli bir fırsat, önemli bir şanstı. Zaten bütün bunları kazanmak adına, karşınıza bir rakip ısmarlasanız, herhalde birkaç ekiple birlikte Kosova’yı seçerdiniz. Bu fikstür şansını iyi kullandık. Ancak bu gruptan çıkıp, finallere gitmek istiyorsak, ölçüyü henüz ağzı süt kokan Kosova ve benzeri takımlara göre değil, grubun “ağır abilerine” göre koymak gerekiyor. Hırvatistan’a, İzlanda’ya, hatta Ukrayna’ya göre...
Ama kabul edelim ki, bu galibiyet gecesinde çok şey kazanmamıza rağmen hem yıldızlar, hem takım oyunu adına “ağır abilere” kafa tutacak bir mücadele ortaya koyamadık, futbolun kalitesini o noktaya taşıyamadık. Neyse, bundan sonrası Finlandi’ya, bir sonrası gene Kosova maçı... Umarım, bu maçlarla hem puanımızı, hem futbolumuzu geliştiririz.
Başka takım olsa acımazdı - Ahmet Çakar
Milli Takımımız’da dün gecenin en başarılı ismi öncelikle Volkan Şen’di. Driplingleri, adam eksiltmeleri ile Kosova’yı sürekli rahatsız etti.
Bu tür karşılaşmlaları aslında fazla tartışmamak gerek. 'İyi mi oynadık, kötü mü oynadık?', 'Şu ne yaptı, bu ne yaptı?' demek gereksiz... Dün gece Antalya'da oynanan maç için söyleyeceğim sadece tek iyi birşey var; o da aldığımız ilk galibiyetle gelen üç puan.
İlk yarı baskı ve oyun kontrolü bizdeydi. Ama sadece bu. Özellikle orta sahamız ne ofansif anlamda ne de takım savunmasına yardımanlamında hiç bir şey yapamadılar. Özellikle bu yarıda tüm kontrol bizde olsa da Selçuk İnan ve Oğuzhan Özyakup sahada yok gibiydiler. Arda Turan aylar sonra milli takıma yeniden döndü. Belki kendini kanıtlamak istiyor. Aslında Arda'nın kendini kanıtlayacak bir durumu yok ama gereksiz top tutmalar, manasız çalımlar sistemi çok zorladı.
Milli Takımımız'da dün gecenin en başarılı ismi öncelikle Volkan Şen'di. Driplingleri, adam eksiltmeleri ile Kosova'yı sürekli rahatsız etti. İlk yarıda gol olmadı. Üstelik bu yarının son dakikasında da az daha golü yiyorduk. Kosova iyi bir takım değil ama çabuk çıkıyorlar. İşte o 45. dakikada da çabuk çıkarak pozisyonu buldular ama top direkten döndü.
Kazanmayı özlemişiz - Güntekin Onay
Krizin sona ermesinin ardından A Milli Takım’ın nasıl bir futbol oynayacağı merak konusuydu. Olumsuz bir sonuçla karşılaşmamız açıkçası büyük sürpiz olurdu. Gücü kısıtlı rakip Kosova karşısında bir şekilde kazanacaktık. Ama oyun ve formasyon nasıl olacaktı?
Terim, kağıt üzerinde olabilecek en güçlü 11’I sahaya sürdü. Tahtaya yazıldığı zaman topu rakibe vermeyecek, pas yapan ve kolay pozisyona giren bir 11.
Ama işler öyle olmadı. İlk yarıda çok yavaş bir futbol oynadık.
“Nasıl olsa yeneriz” temposuydu bu. Kosova kalecisi Ujkani de iyi oynayınca sonuç gelmedi. Deneyen ve arayan Volkan Şen’e enerji olarak Gökhan Gönül eşlik etti. Burak çok istekliydi ama ilk yarıda bir kafa vuruşu dışında santrforumuzu pozisyona sokamadık.
Umut edelim - Mehmet Demirkol
Bu bir baz maçıydı. Puan kaybetmenin konu dahi olmadığı bir maç. Bu maçın konusu daha çok ‘barış’tı. İyi niyetli olalım. Ve umut edelim. Umarız takımın önce kimyası düzelir.
Kosova bir ‘baz’ maç. İçeride dışarıda 6 puan yazmanız gereken maç. Çünkü Ukrayna, İzlanda ve Hırvatistan’ın da 6 puan yazmamasının zor olduğu bir rakip. Dolayısıyla bu maçlarda puan kaybı grubu kapatmak anlamına geliyor. Kazanmak iyi.
Arda, Burak, Gökhan ve Selçuk’un dönmesiyse, tartışmaları bitirmek değilse de azaltmak anlamında iyi. Ancak kimyanın tam yerinde olduğunu söylemek zor. Elle tutulur, gözle görülür bir bulanıklık var ilişkilerde. Af yok sanki iki tarafta da ‘hadi neyse idare edelim’ var daha çok.
Hadi neyse o zaman. Biz de zamana bırakalım. Çözülmesini umalım.
Artık huzuru bulalım - Levent Tüzemen
Arda ve arkadaşlarının dönmesiyle teknik becerisi yüksek bir takım olduk. Fikstür avantajı elimizde...
Milli Takım'ın Kosova önünde kazanma duygusuna yeniden kavuşması özlediğimiz güzellikti. Dost Kosova'nın etine buduna baktığımız zaman futbol kalitesinin bize yaklaşmasını beklemiyordum ama Kosova'nın Ukrayna benzeri futbol yapısıyla çok koşup iyi mücadele etmesi, Milli Takımımız'ın teknik becerisini çok fazla öne çıkarmasını engelledi. Kosova'nın dirençli yapısına karşı ilk yarı pozisyon üretmekte zorlandık. Volkan, Hakan Çalhanoğlu ve Burak'ın dışarıdan attığı şutlarla golü aradık. İkinci yarıya Oğuzhan'ın yerine Yunus Mallı'nın girmesiyle hücum zenginliğini kazandık ve golleri bulduk. Özellikle Yunus-Arda-Volkan-Burak dörtlüsünün birbirleriyle kurduğu pas bağlantıları sonucunda iki güzel gol attık.
Arda ve arkadaşlarının dönmesiyle teknik becerisi yüksek bir takım olduk. Oyun aklımız, ayağa pas organizasyonlarımız özlediğimiz güzellikteydi ancak Kosova'nın dirençli ve fizik kalitesi yüksek oyununa Arda ve arkadaşlarının fizik güç olarak zaman zaman karşılık veremediğini gözlemledim.
Bu evlilik yürümez - Rüştü Reçber
Maç sonrası yazmak bence en güzeli oluyor. Dün akşam Kosova maçını oynadık. Dikkatimi çekenleri de sizlerle paylaşmak istedim. 90 dakika öncesi seremonide, kimilerine göre affedilen, bana göre itibari iade edilen, futbolcuların yüzlerine baktığımda mutsuzluk ve üzüntünün bir arada olduğu ifadeler gördüm. Kolay değil. İki ay önce şu anda saha kenarında olan hocaları tarafından ağır ithamlarda bulunularak kadro dışı bırakılmışlardı. Ve kendi başarısızlığını bu gencecik çocuklara yüklemiş biriyle tekrar aynı ortamda bulunmanın verdiği ızdırabı tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.
Ne düşündü?
Neyse hiçbir şey olmamış gibi bu çocuklar tekrar geri çağrıldı. İster mahalle baskısı, ister gerçeklerin altında ezilme, ister vicdanın sesi deyin ama buradalar. O çocuklara sorarsanız, hiçbiri tekrardan bu ortamda bu şekilde olmak istemezlerdi. Ama işin ucunda bayrak olunca gerisi teferruat oldu. Ama bir şey daha var. Tekrar aynı kişi tarafından çağrılarak aklanmak. Evet, aklandılar, hem de analarının ak sütü gibi. Helal olsun.
Çıkarılacak dersler var - Ömer Üründül
İçeride Finlandiya, deplasmanda Kosova ile oynayacağız. Bu maçlara iyi hazırlanıp beklenmeyen puan kaybı yapmamamız lazım
Fatih Terim daha önce kadroya almadığı dört futbolcunun tümünü ilk 11'de sahaya sürdü. Beklendiği gibi de ofansif ağırlıklı bir kadroyla başladı. İlk 45 dakikanın tümünde oyunu karşı alana yıktık. Ancak alışılmış biçimde alan daraltan savunmalara karşı set oyununda yavaş hareket ediyoruz ve üretkenlik sıkıntısı yaşıyoruz. Kosova'nın geriden çıkışlarındahücum presi etkili olamayınca rakip savunmayı dengesiz yakalayamadık.
İlk yarıda hücumdaki en aktif isim Volkan Şen idi... Arda sol kulvarda ve oradan içe kat edişlerde beklenen işlerliği sağlayamadı. Burak da zaten yapısı itibarıyla geniş alanı seven santrfor tipi.. Bu yarıda Fatih Terim, Oğuzhan'dan beklediği ofansif katkıyı alamadı. Aslında Oğuzhan'ın ilk 11'de tercih edilmesi de doğru değildi. Çünkü Oğuzhan'ın ciddi bir fizik eksikliği vardı.
Futbola olmasa da mesaja doyduk - Serkan Akcan
Affedilenler neden affedildi bilmiyoruz, zaten neden cezalandırıldıklarını da öğrenememiştik. Ben Terim ile affedilenler arasında sulhun sağlandığını düşünmüyorum. Sanki taraflar savaş baltalarını ilk fırsatta kullanmak üzere arkalarına saklamışlar. Hocanın Kosova 11’i çok net; Mesaj kadrosu! Bizim bu 11’den anladığımız şu; Yalçın gelirse 97’li Çağlar dışarıda kalır, Mehmet Topal stoperde oynar. Burak ve Mehmet Batdal içerideyse, 97’li Enes Ünal olmaz. Selçuk İnan gelirse Okay Yokuşlu maçı televizyondan izler. Arda’yı çok istiyorsanız Feyenoord’lu Bilal Başacıkoğlu’nu rüyanızda görürsünüz.
Terim’in reytingi maçtan yüksekti
Bu, Terim cephesinden gelen kısa mesajlar. Bir de bu mesajlara cevap var elbette. İkinci yarıda Oğuzhan-Yunus Mallı değişimi oyunun rengini kırmızıya boyadı. Burak Yılmaz’a nefis bir asist yapan Yunus Mallı, ama Burak’ın sahada koşup boynuna atladığı Arda. Kimsenin kulübeye baktığı yok. Mesaj mesaj üstüne. Maçı izlerken resmen yorulduk bu anlamsız mesaj trafiğinden. Futbola olmasa da mesaja doyurdular bizi sağ olsunlar.
Çek bir sünger! - Turgay Demir
Topu alan rakipten kurtulup bulunduğu konumu değiştiremiyorsa etrafındakiler pozisyon değiştirip pas alternatifleri oluşturur. Ancak bunu yapmak yapmak o kadar kolay değil; kaliteyle birlikte fizik gücü gerekir! Biri eksik ise pas trafiğiniz her şekilde bozulur.
Langırt borusuna takılı kalmış oyunculardan farkınız kalmaz! Top sizin kontrol edemediğiniz alanlara gittiği anda çaresiz kalırsınız. Kosova genç ve dinamik bir takım, hadlerini biliyorlar ve durmak dinlenmek bilmeden koşuyorlar.
Dön bizim tarafa Arda, Hakan, Oğuzhan hepsi ayağına top bekliyor! Bildiğin langırt futbolu. Hal böyle olunca savunma oyuncularımız öne çıkıp garantili paslaşmalar yapsa da öndeki hareketsizlik bu paslaşmaların etkili olmasını önledi. Biz başladık şişirmeye, şişirdik, şişirdik ama ilk 45'te bir türlü pişiremedik..
Yorum Yazın