Testi Adım Adım Çözerek Dünyanın En Zeki Seri Katilini Bulabilecek misin?
Tüm ülke dehşet içinde, çünkü dünya tarihinin görüp görebileceği en zeki seri katil dışarıda bir yerlerde kol geziyor. Kurban olarak kendisine sadece 20'li yaşlarının ortasındaki sarı saçlı kadınları seçen katil yüzünden daha şimdiden bir sürü kadın saçlarının rengini sarı dışında bir renge boyatmış bile! Ancak işi hiç de kolay değil, çünkü karşısında sen, yani dünyanın gelmiş geçmiş en zeki ve yetenekli dedektifi var!
Bir süre sonra katil sana mektuplar atmaya başlıyor ve olağanüstü yeteneklerinle dalga geçercesine kurbanlarının cesetlerini nerede bulabileceğini yazıyor. Olay yerlerine gidip inceleme yapıyorsun ancak bir sonuç alınamıyor hiçbir zaman. Zamanla mektupların içeriği değişiyor. Katil sana 'Korkarım ki sandığım kadar bir olayın yokmuş, dedektif. Bundan sonra atacağım her mektup aramızda sır olarak kalacak, yoksa beni bir daha asla yakalayamazsın. Artık sana cinayetleri nerede işleyeceğimi yazacağım, oraya gelip beni bulmayı deneyebilirsin. Ancak polislerden veya herhangi başka birinden yardım aldığını anlarsam, oyunu kaybedersin!' diyor.
Bir kaç defa söylediği yerlere gidiyorsun, gerçekten cinayetler işleniyor; yakalayamıyorsun. Dünya senin bile aslında o kadar zeki olmadığını konuşmaya başlıyor, bunalıma giriyorsun. Katil de senden sıkılmış olacak ki; 'Sana son bir şans veriyorum. Gönderdiğim adresteki baloya gel ve bol bol eğlenelim. Unutma, başkasını karıştırmak yok!' diye bir mektup daha atıyor. Hemen koştura koştura baloya gidiyorsun, oyun başlıyor!
İlk olarak ne yapacaksın?
İki kokteyl görünce yelkenleri indirdin, bir odada sızıp kaldın. İşin kötüsü hemen yanında bir ceset var.
Her şeyi eline yüzüne bulaştırdın!
Ceset Rachel adlı bir kıza ait ve üstünde bir not var: "Hediyemi beğendin mi, dedektif?". Hemen ana salona geçecekken kapının kilitli olduğunu fark ediyorsun, üstelik anahtarı da üstünde. Kapı içerden kilitlenmiş, ama bu nasıl olabilir?
Odada kalmaya devam ettin ve biri gelip kapıyı çalmaya başladı: "Rachel, iyi misin? 15 dakika uzanacağım demiştin, 1 saati geçti."
Yanlış kararlar almada dünya markasısın!
Senden dedektif olmaz, yol yakınken vazgeç.
Odadan çıktın ve baloyu durdurdun. Herkese seni dinlemesini söyledin ve "Az önce bir odaya girdim ve bir cesetle karşılaştım, hepiniz şüpheli konumundasınız. Kimse baloyu terketmeyecek, birazdan polisler gelecek ve ifadelerinizi alacağız" dedin. Şimdiki adımın ne olacak?
Bir sonuca ulaşamadın!
Cesedi incelerken yaranın belinin sağ tarafında olduğunu fark ettin. Cinayeti sol elli biri işlemiş olabilir. Aynı anda polis ifadeleri sonucunda odaya birinin girerken görüldüğü anlaşıldı. Bu kişi kapıda davetlileri karşılayan yaşlı bir adamdı, sol elini kullanarak tokalaştığını hatırlıyorsun.
Yaktı başını sabırsızlığın!
Adam ifadesini imzalarken sol elini kullandı, bunu diğer polislerle beraber sen de farkettin!
Olmadı, beceremedin!
1 ay sonra olay tekrar hortladı, yeni bir mektup aldın!
Olay çözümsüz kaldı!
Arama emri çıkarttın ve adam yakalandı. İfadesini alıyorsun. O olduğundan eminsen delilleri ifşa edebilirsin, ancak değilsen delilleri göstermeden sorular sorarak ilerlemen gerek.
Sana yine çıkmaz yollar gözüküyor, dedektif!
Yaşlı adam mektuba baktı."Ölen kızın adı Rachel idi, değil mi? Mektuptaki tüm büyük harfleri yan yana getirir misin?" dedi.
Uzun emeklerine rağmen olayı hala çözemedin!
Yeterince iyi bir dedektif olamadın!
Davetlilerin listesini incelerken önceki cinayetin gerçekleştiği baloda da Rachel'ın olduğunu öğrendin.
Ne yapıyorsunuz dedektif bey?
Rachel'ın katil olduğunu açıkladın ve olayın tüm sırlarını tek tek açıklığa kavuşturdun!
Aradan yıllar geçti, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüyordun; bir gün bir mektup aldın. Mektupta şu ifadeler var; "Bu sana gelecek son mektup, Ryan. Bir daha mektup almayacaksın. Ancak şunu söylemek istiyorum, hiçbir şey bildiğin gibi değil. Hiçbir şey. Hiçbir şeyi çözemedin!"
Kendi keyfini düşündün, bencilliği seçtin!
Dava dosyasını son bir kez eline aldın ve yaşlı adama tekrar ulaştın. Bir parkta kayıt altında olmayacak bir buluşma ayarladın.
Yine batırdın işi!
Yüzdün yüzdün kuyruğuna geldin, ama olmadı.
Adam şöyle bir durdu ve daha önce bir şeyi anlatmadığını, ama olayla ilgisi olduğunu sanmadığını söyledi.
Dedektifliğin kitabını yazdın, Sherlock yanında halt etmiş!
Güvenlik görevlilerini durumdan haberdar ettin, içlerinden biri kurban profiline uyan kadınları bilgilendirmeniz ve dikkatli olmaları konusunda uyarmanız gerektiğini söylüyor.
Eline yüzüne bulaştırdın!
Her şey ayarlanmış biçimde beklerken birdenbire fenalaştın, ne yapacaksın?
Önce sağlık!
Kendi canından önemli ne olabilir? Nasıl olsa geçer dedin ancak geçmedi, iyice kötü oldun ve birdenbire bayıldın. Hemen bir ambulans çağrıldı ve hastaneye götürüldün, biraz dinlensen böyle olmayacaktı. Baloda cinayet işlenmediğini öğrendin ve 3 gün sonra bir mektup aldın; 'Sensiz oyunun tadı çıkmazdı dedektif, son şansının ellerinden böyle kayıp gitmesi ne acı.' yazıyordu. Yani inadın pahalıya patladı, katili bulamadın!
Bir odaya gidip biraz uyudun, uyandığında yanında bir ceset vardı.
Kurban profiline uygun bir kadın yanına yaklaştı ve biraz bekledikten sonra "Tek başına napıyorsun, eğlensene" dedi.
İnsanları telaşa sürükledin!
Kadın 'Ne katili ya' diye bağırmaya başladı, herkes telaşa düştü ve salon kısa zamanda boşaldı. Bir cinayet gerçekleşmedi belki ama katili de yakalayamadın...
Ayak üstü sohbete devam ettiniz, ama artık bir yere bağlaman gerek.
Balodan atıldın!
'Hepiniz aynısınız ya' dedi ve balo görevlilerine şikayet etti, damsız girilmeyen baloya güç bela girebilmişken bunu yapman hiç hoş olmadı! İki dakika duramadın yerinde değil mi?
"Hmm, peki" diyerek uzaklaştı ve tekrar kalabalığın içine karıştı. Sen de etrafı gözetlemeye devam ettin, ilerleyen saatlerde müzik devam ettiği halde ışıklar kesildi, ortalık zifiri karanlık.
Işıkların gelmesini bekleyedururken balkon tarafında ay ışığının yardımıyla bir sarışın kadının ve erkeğin balkona çıktığını gördün. Bir şeyler yapman gerekiyor.
İyi mi ettin, kötü mü ettin; bilemedik be dedektif!
Yöntemin işe yaramış olacak ki, herhangi bir cinayet işlenmedi; ancak katili de bulamadın. Adamı durduk yere gözaltına alamazsın, elinde herhangi bir delil yoktu, dolayısıyla katil oysa bile yaptığın tez canlılıktan dolayı hiçbir zaman bilemeyeceksin!
En son balkona adım attığını ve adamın yüzünü gördüğünü hatırlıyorsun, ancak şuanda bir sokak arasındasın.
Canından oldun!
Adamı etkisiz hale getirmeye çalıştın ancak fazla kuvvetliydi, ölüp gittin sokak aralarında be dedektif! Daha da kötüsüyse ne olduğu hakkında en ufak bir fikrin olmamasıydı, gerçekten katili kovalayarak mı oraya gelmiştin, balkonda neler yaşanmıştı, gerçek katilin oyununa mı gelmiştin, yoksa katil gerçekten seni öldüren adam mıydı, bilemiyoruz. Öbür dünyada cevabı öğrenirsen bize de söyle, olur u
Adamı öldürdün!
Fena oyuna getirildin!
Her şey bir oyunmuş! Olaydan haftalar sonra bir mektup aldın; mektupta aynen şöyle yazıyordu: 'Dedektif, seni daha zeki sanmıştım. Bu kadar mı kolay oyuna gelmen, bu kadar mı kolay inandırılman? Çocukları kandırmak bile daha zor. Yüzünde başardığını düşünürken oluşan o safça ifadeyi asla unutmayacağım. Hiçbir zaman benim kadar iyi olamadın, son şansını da mahvettin, hem de suçsuz birini öldürerek!'. Mektubu okuduktan sonra kendine gelemedin, bir kaç gün odandan çıkamadın. Sonrasında olayı tekrar araştırmaya başlasan da en ufak ipucu elde edemedin ve en sonunda dayanamayıp intihar ettin, çünkü başarısızlık senin için tahammül edilemezdi. Yazık ettin kendine!
Yorum Yazın
LGS'yi çözerken bu kadar zorlanmadım amq...
1. güvenlikleri topla ve konuşma yap 2.reddet 3.bir odaya git ve biraz kestir 4.cesedi incele ve ana salona geç 5.düşünmekle vakit kaybetme 6. polisler gelir... Devamını Gör
helal be karşim
1. güvenlikleri topla ve konuşma yap 2.reddet 3.bir odaya git ve biraz kestir 4.cesedi incele ve ana salona geç 5.düşünmekle vakit kaybetme 6. polisler gelir... Devamını Gör