Takıntı Deyip Geçme! Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Yüzünden Hayatlarını Zindana Çeviren Ünlüler
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon yani 'takıntı' adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunması olarak tanımlanabilir.
Pek tabii ki bundan muzdarip pek çok kişi var. Hatta en yaygın psikolojik bozukluklardan biri desek yanılmış olmayız bence.
Birçok tipi bulunan obsesif kompulsif bozuklukların en sık rastlananı 'temizlik hastalığı'dır. 'Temizlik hastalığı' olan kişiler, mikrop bulaşabilir endişesiyle pislikten uzak durmak bir yana pislikten korkar derecesinde tiksinirler desek doğru olur.
OKB'nin sonsuz çeşitliliği olduğunu düşünsek de, bir kişinin sahip olduğu obsesif kompulsif bozukluğu 5 ana kategori altında inceleyebiliriz.
Peki nedir bu 5 kategori, bakalım:
şüphe/kontrol OKB'si,
düzen/simetri OKB'si,
uygunsuz düşünce (dinsel, cinsel, saldırgan) OKB'si
batıl düşünce OKB'si
istifleme OKB'si.
OKB'yi eğlenceli bir dilde ele alan bu filmi izlemenizi tavsiye ederim. Filmde, simetri takıntısı olan bir adam, temizlik takıntılı bir kadın, sürekli bir şeyi unuttuğundan ya da kötü bir şey olacağından şüphelenen bir kadın ve daha birçok değişik karakteri göreceksiniz.
Bakalım hangi ünlüler OKB'den muzdarip? Dünyanın en ünlü aktörlerinden biri olan Leonardo DiCaprio ilk ismimiz. Çocukluğunda da bu rahatsızlıkla mücadele eden yıldızın hastalığı Aviator filmi çekimlerinde nüksetmiş.
Bir röportajında, DiCaprio, obsesif davranışlarının özellikle kapılardan tekrar tekrar geçmeye ve yoldaki görünen tüm sakız lekelerine basmaya odaklandığını itiraf etmişti.
Güzel yıldız Jessica Alba da çocukluğunda geçirdiği çeşitli böbrek rahatsızlıkları, astım krizleri ve zatürre sonucu bu hastalığa yakalandığını düşünüyor.
Alba bir röportajında, 'Eskiden evden çıkmadan tek tek her cihazın fişini çekerdim, ve emin olmak için tekrar kontrol ederdim.' diye belirtmişti.
Bir başka takıntısı ise, gece uyumadan evdeki her kapıyı kilitlemek ve tekrar tekrar kontrol etmekmiş.
Bunu panik halinde yaptığını ama yaptıktan sonra da rahatladığını anlatan ünlü yıldız, şu anda takıntılarını minimum seviyeye indirmiş gözüküyor.
Yakışıklı futbolcu da düzen konusunda oldukça takıntılı. Buzdolabında bile her şeyin simetrik ve düzenli olması konusunda çok titizmiş. Bu rahatsızlık, eminim hayatını çok yorucu bir hale getiriyordur.
Beckham, 'İçecekler, sebze-meyve ve diğer yiyecekler olmak üzere üç ayrı buzdolabı kullanıyoruz.' açıklamasını da yapmıştı. Hem zor hem de masraflı...
Megan Fox da hijyen konusunda takıntılı. Restoranlardaki çatalların daha önce başkasının ağzına değmiş olma fikri onun iğrenmesine ve tüylerinin diken diken olmasına yetiyor da artıyor bile.
İşte Megan Fox'un kendi ağzından birkaç cümle:
“Dışarıda bir daha asla tuvalete girmiyorum. Birisi tuvaleti kullandığında ve sifonu çektiğinde, tüm bakteriler havaya uçuşuyor ve biz onları soluyoruz.'
Güzel yıldız bu sebeple klozet kapağı olmayan tuvaletleri asla kullanmıyormuş.
“Ağızda taşınan tüm bakterilerin varlığını bilerek, milyonlarca başka ağzın değdiği yere ağzını mı değdiriyorsun? Eeew!”
Burda sanatçı restorandaki çatal ve kaşıkları kastediyor. Bu kadar titiz yaşamak hiç de kolay olmasa gerek...
Cameron Diaz, mikrop bulaşmış kapı tokmağına dokunmamak için dirsekleriyle kapıları açıyormuş. Gerçi bu süreçte hepimiz öyle olduk ama 'normal zamanlar' için aslında ekstra bir titizlik göstergesi olduğu bir gerçek.
Yukarıda bahsettiğim filmde tam da böyle bir karakter var ve inanın bana hayatı hiç de kolay değil.
Nurgül Yeşilçay birçok ismin aksine bu hastalığa anne olduktan sonra yakalanmış. Çocuğunu dünyaya getirdikten sonra hijyen takıntılı birine dönüşen Yeşilçay, rahatsızlığının da farkında.
Şarkıcı Justin Timberlake OKB'nin kendi günlük yaşantısını olumsuz yönde etkilediğini açıklamıştı. Örneğin, nesnelerin her zaman mükemmel bir şekilde sıralandığından emin olması gerekiyor, aksi halde rahat edemiyor.
Şarkılarıyla hala nesilleri büyülemeye devam Frank Sinatra'nın OKB'den muzdarip olduğunu biliyor muydunuz?
O tam bir temizlik canavarı imiş. Başta sadece ellerini temiz tutmaya takıntılıymış fakat bu saplantı giderek büyümüş ve kariyerinin ikinci yarısında zirveye ulaşmış.
ABD Başkanı Donald Trump'ın da ileri derecede obsesif kompulsif bozukluğa sahip olduğu iddia ediliyor. İddia ediliyor diyorum çünkü bu konuda kendisinin bir açıklaması olmamakla birlikte, onu destekleyenler bunun bir karalama kampanyası olduğunu düşünüyor. Şahsi fikrim bu neticede bir hastalık ise bunun karalaması olmaz, bir dedikodu çıktıysa doğrudur ama belki abartılmıştır diye düşünüyorum.
Donald'ın, mikroplardan korkmasına neden olan “borderline” obsesif kompulsif bozukluğuna sahip olduğu söyleniyor.
Ancak bu biraz abartılıyor olabilir, neticede kendisi sürekli insanlarla tokalaşıyor, öyle değil mi?
Yorum Yazın
Birazdan gelir ocağı açık unuttumcular.Bu o kadar basit bir şey değil,insana ölsem de kurtulsam keşke dedirtiyor.Bazı ağır vakaları işi cinayet işlemeye kada... Devamını Gör
Gelmediler.
Çözüm ilaç artı psikoterapi uzmanından.
Okb takıntı değildir. Buna takıntı demek yanlış olur. Okb obsesif kompülsif bozukluktur akla istemsiz davetsiz kontrol edilemeden gelen rahatsız düşünce sonu... Devamını Gör