Yüzyılın Sesi! Gelmiş Geçmiş En Işıltılı ve Karanlık Diva Whitney Houston'un Trajedisi
Yüzyılın Sesi! Gelmiş Geçmiş En Işıltılı ve Karanlık Diva Whitney Houston'un Trajedisi
Son yüzyılın en tanrısal sesi, gelmiş geçmiş en ışıltılı ve karanlık divası Whitney Houston trajedilerle dolu bir hayat sürdü. Divanın doğum günü anısına sizlerle onu bir kez daha anmak istedik.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Muazzam bir sese ve gırtlağa sahip olan Whitney Houston, hala dünyanın en başarılı şarkıcılarından biri olarak anılıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bodyguard filmindeki "I will always love you" şarkısı ile hafızalarımıza kazınan divanın hayat hikayesi ise maalesef tam bir trajedi.
Whitney Houston, Cissy Houston gibi bir gospel şarkıcısının kızı ve Dionne Warwick gibi başarılı bir R&B şarkıcısının kuzeni olarak dünyaya geldi.
Ailesinin de etkisiyle müziğe ilgi duydu ve kilise korolarında şarkı söylemeye başladı. Taa ki bir gün solo bir şarkı söyleyene dek.
Bir akşam ilk defa sahneyi kısa bir solo söylemek için aldı. Onun güçlü ve saldırgan sesi herkesi büyülemişti. Salondaki herkes 11 yaşındaki bu küçük kızın sesinin etkisiyle duygulandı. O günden sonra asla bir vokal olarak kalmayacağı anlaşıldı...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Önceleri annesinin, Chaka Khan'ın ve Lou Rawls'ın vokalistliğini yaptı Whitney. Aynı zamanda modellik de yapıyordu.
Sahnelere terfi ettiğinde, ünlü prodüktör Clive Davis'in dikkatini çekti. Davis'in bu tanrısal sesli genç kız için bambaşka bir planı vardı. Whitney'i 2 yıl kampa aldı ve onu bir star olarak hazırlamaya başladı.
New Jersey sokaklarından gelen ve zaman zaman 'Ben toplu konutların çocuğuyum' diyerek onu üst orta sınıf adetlerine göre yetiştirmeye özen gösteren annesini kızdıran genç kız, şimdi bir "diva" olmayı öğreniyordu.
Whitney Houston'un ilk hiti 1984'te yaptığı 'Hold me' isimli şarkı. Albümden çıkan "Saving all my love for you", "Greatest love of all" ve "How will i know" gibi parçalar da ABD listesi Billboard Hot 100'de zirveye oturmuştu.
Davis'in kampından sonra çıkardığı ilk albüm, o zamanlar siyah şarkıcıların girmeyi akıllarından bile geçirmediği 'beyaz müzik' dünyasını fethetti.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Aynı yıl Stevie Wonder, Michael Jackson, Ray Charles ve birçok ünlüyle "We are the world" isimli şarkıyı seslendirdi.
Sadece iki yıl sonra 2. solo albümü olan 'Whitney'i çıkardı. Bu albümle de Whitney Houston, ikinci Grammy'sini kucakladı.
Ve Bodyguard... 1992'de Houston, Oscar'lı aktör Kevin Costner'la "The Bodyguard" adlı filmde başrolü paylaştı. Bu romantik aşk hikayesi tüm dünyada büyük beğeni topladı.
Ama asıl başarı, Houston'un filmden sonra çıkardığı soundtrack albümle geldi. "I will always love you" teklisi başlı başına 20 milyona yakın bir satış elde etmiş ve kendi dalında bir rekor kırmıştı.
1990'ların başında Whitney artık tüm dünyanın tanıdığı, Amerika'nın kalbini avuçlarında tutan eşsiz bir sanatçıydı. Bu incecik bedeninden o haşmetli notaları böylesine zarif nasıl çıkardığı anlaşılmayan büyük yıldızdı...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Tüm dünyanın kalbine dokunan Whitney, kendi kalbini ise rap yıldızı Bobby Brown'a kaptırdı. Bobbi Brown Whithney'in naif kişiliğinin aksine hoyrat, düzensiz ve uyuşturucu kullanan bir adamdı.
Houston, Bodyguard filmi ve 'I Will Always Love You' hitiyle zirvede pelerini dalgalanan bir kahramanken, Brown'la birlikte kokain partilerinin huysuz kızına dönüştü.
Bobby Brown ile 1992 yılında evlenen Whitney, yıllarca çalkantılı ve inişli çıkışlı bir evlilik yaşadı.
Kızları Bobbi Kristina Brown, annesinin şöhretinin doruğunda, babasının dibe vurduğu yerde, 1993'te dünyaya geldi.
The Bodyguard'dan sonra 2 filmde daha rol alan Whitney Houston, bu iki filmin film müzikleriyle de başarılı oldu. 1990'larda elde ettiği başarıları 2000'lerde devam ettirdi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2001 yılında Michael Jackson'ın solo kariyerinin başlamasının 30. yıl dönümünde Michael Jackson'ın "Wanna be startin' something" isimli şarkısını seslendirdi ve bu şarkıyla sesinin hala güçlü olduğunu ispatladı.
6'sı Grammy olmak üzere 400'ün üzerinde ödül aldı ve "Dünyanın en çok ödül alan kadın şarkıcısı" olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.
Çeşitli hayır kurumlarına bağışlarda bulunup özellikle de AIDS ile mücadeleye tam destek vererek sevenlerinin beğenisini bir kez daha kazandı.
Whitney başarılarına başarı katmaya devam ediyordu ama bir yandan da uyuşturucuyla mücadele ediyordu. Tüm yaşananlardan sonra 2007 yılında eşinden boşandı ve bu süreçten sonra da bir türlü toparlanamadı.
2012 yılında ise Whitney Houston Los Angeles'taki Bewerly Hilton Oteli'nde ölü olarak bulundu. Yılların divası yaşadığı onca şeyi kaldıramamış ve intihar etmişti.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Annesinin cenazeden sonra kızına yazdığı mektupta, "Doğduğunda Kutsal Ruh bana bu dünyada fazla kalmayacağını söylemişti. Bunu sana hiçbir zaman anlatmadım. Sen her zaman Tanrı'nın çocuğuydun. Bana verdiğin güzel 48 yıl için teşekkür ederim" yazıyordu.
İyi ki doğdun Whitney. :) Biz seni her zaman o büyülü sesin ve bu muhteşem şarkı ile hatırlayacağız.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
iyi kalpli sanatçıların arkasında hep bi yavşak rapçi vardır ..
hayran olduğum efsane bir sesi vardı, bir daha böyle bir ses yeryüzüne gelmeyecek :((
Off kötü oldum...