Sağlık, Güzellik, Profesyonel Mutluluk: Sosyal Medyanın Yeni Akımı "O Kız" Hakkında Konuşmamız Lazım!
Sosyal medyada sadece yemekler, eşyalar, giysiler trend olmuyor; çoğu zaman bir yaşam stili de akıma dönüşüp insanları etkisi altına alabiliyor. TikTok ve Instagram'da yavaş yavaş şekillenip son halini alan 'o kız' trendi de bunların sonuncusu. Ancak bu yaşam stili hakkında düşünülmesi ve konuşulması gereken şeyler var.
Sosyal medyada insanlar, fenomen hale gelen influencer'lar sadece ürün ve hizmet reklamı yapmıyor.
Bu kişiler kendi yaşam stillerini de anbean takipçileriyle paylaşarak insanlara yaşam tarzını da empoze edebiliyor.
İnsanlar sosyal medyada kendi yaşam stilleriyle veya ulaşmak istedikleri yaşamla uyumlu kişileri takip ediyor.
Spor yapan veya yapmak isteyenler sportif kişileri, kişisel farkındalığını artırmak isteyenler bu tür paylaşımlar yapanları takip ediyor. Bu elbette çok normal, insanlar sosyal medyada ilham aldıkları yaşam tarzlarını da kendilerine adapte ediyor.
Şimdi uzun zamandır insanların üst üste koyarak oluşturduğu bir yaşam tarzı trend haline geldi. "That girl", yani "o kız" akımı sosyal medyayı ele geçirdi.
Sosyal medyada gördüğümüz pek çok influencer bu yaşam tarzını uyguluyor.
"O kız" olmanın ilk adımı yaşamı profesyonel iş dünyası, kendini de bir şirket gibi görerek profesyonel bir şekilde yönetmek.
Bu ne demek oluyor derseniz, kişiler profesyonel bir biçimde kendilerinin en iyi ve en verimli haline dönüşmeye çalışıyor. Bu elbette güzel bir şey, ancak bahsettiğimiz akımda bu durum çok ciddiye alınıyor.
"O kız"lar gidecekleri bir işleri olmamasına rağmen sabahın çok erken saatlerinde kalkıyor. Günü verimli geçirmek adına bu adım önemli.
Güne bol, limonlu suyla başlanıyor. Ardından hemen egzersiz veya meditasyon yapılıyor. Duş, uzun uzun süren cilt bakımı rutini önemli. Çok hafif ve sağlıklı; yulaflı avokadolu kahvaltıdan sonra oturulup gün planlanıyor. Tercihen kişisel gelişim kitapları okunuyor ve günün sosyalleşme kısmına geçiliyor. Bu kişilerin hayatlarında sosyalleşme bile oldukça planlı, programlı. İnsanlarla sanki sadece kişisel sosyalleşme ihtiyacı için bir araya geliniyor. Gün içinde bol bol kahve ve sağlıklı yiyecekler tüketildikten sonra akşamları yine bakım rutini ve bir şeyler izleyerek kendini geliştirmeye ayrılıyor. Bu kişiler bakımlı olmaya aşırı önem verse de, doğal görünümden de şaşmıyor. Makyaj, estetik uygulamalar hep dozunda ve doğal görünümlü.
Bu yaşam tarzına birebir uyan "o kızların" evleri ve giysileri de birbirine benziyor.
Oldukça sade, minimal bir dekorasyon; belki birkaç eklektik ve bohem parça eklenen dekorasyonda fazlalığa yer yok. Bol bitki, mutlaka beyaz yatak çarşafları ve açık renk mobilyalar tercih ediliyor. Bu kişilerin dolaplarında da beyaz ve bej hakimiyeti mevcut. Çoğunlukla sadece spor giysilerinde renkli parçaları tercih ediyorlar.
Bu yaşam tarzı sosyal medyada vakit geçiren pek çok kişiye tanıdık gelmiştir. Herkes istediği gibi yaşasın, ne var bunda denebilir. İşte bu noktada bu trendin problemlerini konuşabilmeliyiz.
Bir yaşam tarzını tüm detaylarıyla belirleyip gençlere empoze etmek, bu yaşam tarzı ne kadar sağlıklı olursa olsun yanlış. Kişiler yaşam tarzlarını kendileri, kendi şartlarıyla belirlemeli, sosyal medyada ünlü olanlara bakarak değil.
"O kız" olmak için öncelikle bol zaman ve maddi güç gerekiyor.
Sabah kalkıp işe, okula gitmek zorunda olanların bu yaşamı tecrübe etmesi zor. Ayrıcalıklı bir yaşamı doğru ve olması gereken gibi sunmak biraz problemli. Influencer'lar sadece paylaşım yaparak bu hayatı sürdürebiliyor, sıradan ve sorumlulukları olan insanlar için bu hayat tarzı biraz ütopik.
Zayıf olmak, erken kalkmak, az ve sağlıklı beslenmek, her an kendini geliştirmek, pozitif olmaya çalışmak büyük bir baskı kaynağı olabilir.
Bunu yapmak isteyip yapamayanlar kendilerini çok daha kötü hissederek depresyona sürüklenebilir. Özellikle gençler için bu durum bir tehlikeye dönüşüyor. Pek çok genç yeme bozuklukları ve benzeri problemlerle boğuşuyor. Bazen farkında olmadan bile bu yaşam stillerinden etkilenebiliyoruz.
En önemlisi de bugün havalı kabul edilen bir yaşam stilinin yarın anlamsız hale geleceği.
90'lı yıllarda kemikleri sayılacak kadar zayıf olmak için aç kalınan diyetler popülerdi. Günümüzde bunun ne kadar saçma olduğunu görebiliyoruz. Geçtiğimiz günlerde son dönemde çok popüler olan kolajen takviyelerinin faydasız, hatta zararlı olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar yayınlandı. Günde 3 litre su içme kuralının doğru olmadığı, su tüketiminin kiloyla ve sıvı tüketimi ile de ilgili olduğu; fazla su içmenin böbrekleri yorduğu öğrenildi. İşte bu gibi şeyler yüzünden gelecekte de 'o kız' yaşam tarzı belki de insanlara komik ve saçma gelecek veya bu yaşam tarzının kötü yönleri ortaya çıkacak.
Bireysel yaşamın son noktası gibi görünen "o kız" akımı, sosyal medyada istenen yaşam stilinin empoze edilebileceğini gösteriyor.
Başta da belirttiğimiz gibi sağlıklı ve mutlu, verimli yaşamak herkesin hedefi. Ancak bunu profesyonel bir zemine oturtup bu amaç uğruna yaşamın asıl anlamını kaçırmak da çok olası. Herkes için hayatın anlamı farklı ve kişi bunu kendi deneyimleriyle, istekleriyle, amaçlarıyla şekillendirir. Başka insanların koyduğu kuralları yaşamak, kişi bunu kendi isteği olarak görse dahi yıpratıcı olur. 'O kız' akımındaki yoğun yalnızlık ve bireysellik herkese göre olmayabilir. İnsanlarla sadece sosyalleşme hedefini gerçekleştirmek için görüşmek gibi davranışlar kişileri sahtelik ve yoğun bir yalnızlığa itebilir. Kısacası sosyal medya yaşam tarzları kişilerde bedensel ve ruhsal hasarlara yol açabileceği için tehlike arz ediyor. İnsan olduğumuz için ister istemez bazı şeylerden etkilenebiliyoruz. Bu noktada kendimizi en iyi tanıyan kişi olduğumuzu unutmayıp ona göre yaşamak gerekiyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın