Görüş Bildir
Haberler
Sadece Erkekler Kaçıyor: Peki Taliban'ın Etkili Olduğu Afganistan'da Can Güvenliği Olmayan Kadınlar Ne Olacak?

Sadece Erkekler Kaçıyor: Peki Taliban'ın Etkili Olduğu Afganistan'da Can Güvenliği Olmayan Kadınlar Ne Olacak?

Fulin
08.08.2021 - 10:15

Birileri hala dünyada kadın-erkek eşitsizliği yok demeye devam etsin, gerçekler ortada. Kadın olmak içişleri karışık ülkelerde çok zorken, bir de buna mültecilik eklenince her şey iki katı zorlaşıyor. Dünyada göçmen ve mülteci istatistiklerine baktığınızda erkeklerin ezici oranda daha fazla olduğu görülebilir. Son olarak Afganistan örneğinde de aynısını görüyoruz. Peki kadınlar ne olacak?

İçeriğin Devamı Aşağıda

Savaşlarda, felaketlerde "önce kadınlar ve çocuklar" tabiri sadece filmlerle kitaplarda geçerli görünüyor.

Savaşlarda, felaketlerde "önce kadınlar ve çocuklar" tabiri sadece filmlerle kitaplarda geçerli görünüyor.

Dünyada hem yasal göçmenlik, hem de yasa dışı mültecilik söz konusu olduğunda erkeklerin oranı çok daha yüksek. Erkekler maddi güçleri ve özgür hareket edebilmeleri sebebiyle ülkelerinden daha rahat çıkabiliyorlar. Özellikle geri kalmış ülkelerde bu durum böyle.

Son dönemde ülkemize yoğun şekilde giriş yapan Afganların tamamının erkek olduğunu söylemeye gerek yok.

Son dönemde ülkemize yoğun şekilde giriş yapan Afganların tamamının erkek olduğunu söylemeye gerek yok.

Amerika'nın ülkeden çekilmeye başlamasıyla gücünü artıran Taliban yönetimi, muhalif ve özellikle Amerikan şirketlerinde çalışmış olanları hedef aldı. Can güvenliklerini korumak isteyen Afganlar da ülkeyi terk etmeye başladı.

Oysa Taliban sadece erkekleri tehdit etmiyor. Ülkede çoğunlukla kadınlar çalıştırılmasa da, çalışan kadınlar da var.

Oysa Taliban sadece erkekleri tehdit etmiyor. Ülkede çoğunlukla kadınlar çalıştırılmasa da, çalışan kadınlar da var.

Üniversitede öğretim görevlisi, doktor, polis olan; okula devam eden kadınların hayatları ve gelecekleri tehlikede. Taliban kadınların okuması ve çalışması konusunda yasak koyuyor. Bu kadınların toplum önünde taşlanarak öldürülme riskleri de var.

1996-2001 arası Taliban'ın karanlık çağı olarak tanımlanıyor.

1996-2001 arası Taliban'ın karanlık çağı olarak tanımlanıyor.

Amerika'nın ülkeye girdiği 2001 yılına kadar küçücük çocuklar başörtüsü takmadıkları gerekçesiyle Taliban askerleri tarafından sokak ortasında öldüresiye dövülüyor, oje süren veya parmak arası terlik giyen kadınlar kırbaçlanıyordu. Kızların gizlice gittikleri okullar öğrenildiğinde kapatılıyordu.

Amerika, ülkede kadınlar açısından pek çok şeyi değiştirdi.

Amerika, ülkede kadınlar açısından pek çok şeyi değiştirdi.

Amerika ülkeye girdiğinde ülkede kız çocuklarının %10'undan daha azı okula devam ediyordu. Bu sayı kat kat artarak 2017'de %33'lere ulaştı. Taliban özellikle kız çocuklarının okuduğu okulları hedef alıp bombalayarak ölümlerine sebep olduğu için pek çok okulun kapatıldığı ülkede bu oran gerçekten çok yüksek.

İçeriğin Devamı Aşağıda

2001'den bu yana kadınlar için pek çok şey olumlu anlamda değişti.

2001'den bu yana kadınlar için pek çok şey olumlu anlamda değişti.

Yaşam süresi kadınlarda 56'dan 66'ya yükseldi. 2020 verilerine göre devlet memurlarının %21'i kadın. Kadın polisler, politikacılar, sivil toplum örgütü liderleri ülkede bir dönüşüme imza attı. 2000 yılında her 100.000 doğumdan 1.100'ü annenin ölümüyle sonuçlanırken 2015'te bu oran 396'ya geriledi.

Şimdi Biden'ın Afgansitan'dan çekilme kararıyla birlikte kadınlar korkuyor. Her şeyin yine eskisi gibi olma ihtimali var.

Şimdi Biden'ın Afgansitan'dan çekilme kararıyla birlikte kadınlar korkuyor. Her şeyin yine eskisi gibi olma ihtimali var.

Erkekler özgür oldukları için kolayca kaçabiliyor. Peki kadınlar ne olacak? Ülkede bekar kadınlar babalarının, evliler kocalarının himayesinde. Pek çoğu eğitim almayan, ekonomik özgürlüğü olmayan bu kadınlar hem ülkeden çıkamaz, hem de toplum çıkmalarına izin vermez. Bu da Taliban tehdidiyle baş başa kalmaları demek.

Ülkelerinden kaçabilseler de, kadınların yaşadığı zorluklar bitmiyor tabii.

Ülkelerinden kaçabilseler de, kadınların yaşadığı zorluklar bitmiyor tabii.

'Ukrayna'dan bayan mülteci gelse hepimiz evimizde misafir ederiz' diyen radyocu aslında bir zihniyetin özeti. Son yıllarda Suriye'den gelen genç kızlara, bekar kadınlara olan yaklaşımı bilmeyen yoktur. Birkaç ay önce Müge Anlı'nın programında Suriyeli genç bir kadın tarafından evlilik vaadiyle dolandırılan yaşlı bir adam; 'Biz onları ülkemize aldık, besledik. Böyle mi yapacaktı?' diyerek kötü niyetini açıkça ortaya koymuştu.

Elbette her can değerli; ancak bir öncelik sırası olacaksa önce bu kadın ve çocukları kurtarmanın bir yolu olmalıydı.

Elbette her can değerli; ancak bir öncelik sırası olacaksa önce bu kadın ve çocukları kurtarmanın bir yolu olmalıydı.

Kadın-erkek eşitliği olmayan bir dünyada ve coğrafyada bu tür görüşler ne yazık ki pembe hayal olarak kalıyor ve insanların feminizmle dalga geçmesiyle sonuçlanıyor. 

Siz ne düşünüyorsunuz?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
55
48
32
18
7
2
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın