Sadece Deliler Gibi Aşık Olmayanların Anlayacağı, Yalnızlık Tutkunlarına Özgü 17 Durum
Evet, bugüne kadar hep onların dediklerini dinledik ve aşkın ne kadar güzel bir şey olduğu konusunda yüzlerce safsata duyduk. Bizlere her zaman aşkın ne hoş bir duygu olduğunu, harika bir sevgiliyle yapılabilecek binlerce güzel aktivite bulunduğunu ve yalnızlığın hiç çekilmez olduğunu söyleyip durdular. Fakat artık biz yalnızların konuşma zamanı geldi! Biraz da onlar bizi dinlemeli ve yalnızlığın ne kadar güzel bir şey olduğunu görmeliler. Umuyoruz ki bu içerikten sonra 'Yaa senin neden sevgilin yok?' sorusu tarihe karışacak.
İşte sadece senin gibi yalnızlık tutkunlarının anlayabileceği birbirinden hoş durumlar:
1. İçiniz 'birini' görmek için büyük bir heyecanla dolup taşmaz.
2. "Senin neden sevgilin yok ya?" sorusunu soranlara baya baya girişmek istersiniz.
3. Fakat size "Sana birini ayarlayalım ya." diyen arkadaşlarınıza verdiğiniz cevap artık "Yok yok, sağol." olmuştur.
İlk başlarda onlara kızıyordunuz. 'Neden bana böyle sorular soruyorsun?' diyordunuz çünkü yüzlerindeki acıma ifadesini görebiliyordunuz. Bir süre sonra iş 'yeter artık sorma şöyle şeyler!' noktasına gelmişti fakat yine de sizi anlayan olmadı. Artık onların sizin yalnızlıkla kurduğunuz bağı asla anlayamayacaklarını düşünüyorsunuz ve 'yok ya sağol' diyerek geçiştiriyorsunuz.
4. Aşk duygusunun yalnızca birtakım hormonlardan dolayı su yüzüne çıktığını görecek kadar zekisinizdir.
Oldukça bilimsel bir insansınızdır ve bu nedenle 'aşk' denilen duygunun açıklamasını kolayca yapabilmektesinizdir. Size göre aşk dedikleri bir grup hormonun harekete geçmesi nedeniyle bedeninizin oynadığı bir oyundur. Bu yüzden, böyle bir saçmalığa kapılarak; ne güzelim yalnızlığınızı feda etmek, ne de hayatınızı mahvetme riskini almak istersiniz.
5. Özel hayatınızla ilgili zılgıt zılgıt gelen aile sorularından kaçmak için mecburen iş/okul hayatınızı bahane gösterirsiniz.
Eğer mükemmel bir anneye/babaya sahip değilseniz, birçok durumda onlara yalnızlığı çok sevdiğinizi ve bu yüzden bir sevgiliye sahip olmayı düşünmediğinizi söyleyemezsiniz. Hem kalplerini kırmak, hem de torun görme şanslarını çoktan kaybettiklerini yüzlerine vurmak istemiyorsunuzdur. Hal böyle olunca, mecburen küçük bahanelerle bu soruları geçiştirmek zorunda kalırsınız.
6. 14 Şubat günü geldiğinde yalnızlığınızı eşofmanlar içinde kutlarsınız.
Öyle ki, artık eşofmanlarınızda diz kapaklarınızın izi çıkmıştır çünkü vaktinizin büyük bir çoğunluğunu beraber geçiriyorsunuzdur. Bu nedenle birçokları için özel bir gün olan 14 Şubat'ta da biricik eşofmanınızla birlikte güzel güzel oturup, en sevdiğiniz anti-romantik filmleri tekrar tekrar izlersiniz.
7. Sarılmak, el ele tutuşmak, öpüşmek vs. size oldukça itici ve anlamsız aktiviteler olarak görünür.
Bir türlü anlam veremezsiniz bunları yapan insanlara. Gittikleri her yerde, yaptıkları her şeyde hep bir temas içindedirler. Hele 35 derecelik yaz günleri geldiğinde iş daha da vahimleşir. Hem sizi bir şeye bağlanmış hissine sokarak özgürlüğünüzü kısıtlayan, hem de gerçekten insanı daraltan bu aktivitelerden hoşlanmamak, bir sevgiliye sahip olmamak için en geçerli sebeplerdendir.
8. Sevgilisi olan arkadaşlarınızın nasıl olur da hem özel hayatlarına hem de işlerine vakit ayırdığını anlayamazsınız.
Bu insanlar tıpkı bir robot gibi yaşıyorlardır; oradan oraya koşuyor, tüm işleri halletmek için canlarını dişlerine takıyor ve bir de üstüne sevgilileriyle vakit geçiriyorlardır. Siz daha kendi istediklerinizi yapmaya vakit bulamazken, çiftlerin bu tarz bir hayat sürmesi size bir fantastik bir film gibi gözükür ve bu yüzden yaptıkları şeyleri yüzeysel bir şekilde yaptıkları sonucuna varırsınız.
9. Neredeyse tüm şarkıların ve şiirlerin aşk hakkında olmasına anlam veremezsiniz.
Çünkü gerçekten de nerede bir şarkı duysanız, nerede bir şiirle karşılaşsanız, konu ya aşktır ya da aşk acısı. Tüm bunlar size oldukça anlamsız görünür. Örneğin güzelim bir şarkı çalmaya başlar, melodi çok hoşunuza gitmiştir ve kendinizi ritme kaptırmışsınızdır. An gelir ve şarkıcı sözleri söylemeye başlar. Konunun aşk olduğunu görünce içinize yine bir sıkıntı çöker ve kafanız daha da karışır.
10. Sosyal ortamlarda sevgilisiyle yanak yanağa profil fotoğrafı koyan insanlar sizin için yalnızca ümitsiz vakalardır.
Bu insanlar türlerinin en umutsuz kişilikleridir. Onlara bu yaptıklarının dışarıdan ne kadar komik olduğunu söyleseniz bile hiçbir şey değişmeyecektir ki bunu söyleyemezsiniz bile. Aksi halde size darılırlar!
11. Her gün duş almak, temiz iç çamaşırı giymek, dişlerinizi fırçalamak, parfüm sıkmak vb. zorunluluklarınız yoktur.
Yani özgürsünüzdür. Dilediğinizi giymekte, dilediğinizi yapmakta ve aslında dilediğiniz gibi olmakta özgürsünüzdür. Mutlu ve tatmin etmeniz gereken bir sevgilinizin olmaması size daha da fazla özgürlük sağlar. AMA siz yine de her gün duş alın, temiz iç çamaşırı giyin, dişlerinizi fırçalayın ve parfüm filan, bir şeyler sıkın. Malum, yaz ayları geliyor, toplu taşıma araçlarındaki insanların sizi çok sevmesini istersiniz, değil mi? :)
12. Aradıkları büyük ve sonsuz aşkı bir gün bulacağına inanan arkadaşlarınıza acırsınız.
Çünkü onlar ellerindeki ile mutlu olmayı bilmeyen, hayatta hep kendilerine uzak olan şeylerin özlemini çeken, tek başlarına başarılı ve güçlü bir hayat sürdüremeyen insanlardır. Bu nedenle, mutlu olmak için hep birine ihtiyaç duyarlar ve bu kişinin bir gün geleceğine kendilerini inandırarak yüzeysel bir hayat yaşarlar.
13. Bir yere gitmeden önce "Acaba yer var mıdır?" diye hiç düşünmezsiniz çünkü yalnız biri için her zaman yer vardır.
Gerekirse restoranın arkasına geçer aşçıyla birlikte yersiniz yemeğinizi, kimse sizi yapmak istediklerinizden alıkoyamaz. Kafanız rahattır yani, çok net!
14. Gerçek aşkın kedi olsun, köpek olsun, hamster olsun ama insan olmasın(!) mantığına dayandığını çok iyi bilirsiniz.
Çünkü insanlar aldatır, terkeder, yalan söyler ve sizi eninde sonunda yine yalnızlıkla başbaşa bırakırlar. O halde şu soruyu kendinize soracak kadar zekisinizdir: 'Ne gereği var?' Yani eninde sonunda size kollarını açacak şey yalnızlık ise, bir sevgilinin ne gereği var?
15. Sizin için başarılı bir hayata sahip olmak; aşk dolu bir hayata sahip olmaktan çok daha önemlidir.
Çünkü bir kez yaşıyorsunuzdur ve hayatınızda ulaşabileceğiniz en anlamlı noktaya ulaşmak için elinizden gelen her şeyi yapmanız gerektiğini düşünüyorsunuzdur. Aşk meşk filan derken gençlik yıllarınızı ziyan edip çok başarılı bir insan olabileceğiniz şu dünyada sürünmek size çok itici görünür çünkü siz çok akıllı bir insansınız.
16. Yaptığınız şeyler için kimseye hesap vermek zorunda olmamak paha biçilemezdir.
Size 'Neden okuldan gelince uyudun ki? Senden mesaj bekliyordum :( ' veya 'Hani çarşamba akşamı sinemaya gidiyorduk???' diyecek birileri yoktur. İster alır başınızı gidersiniz, ister saatlerce uyursunuz, ister telefonunuzu üç gün açmazsınız... Hayat sizindir, mutluluk sizindir ve hiç kimse bunu bozabilecek bir konumda değildir.
17. Yalnızlığın verdiği mutluluğu ve gücü asla kaybetmek istemezsiniz.
Çünkü bir sevgiliniz varsa asla ama asla yalnızlığın size verdiği gücü hissedemezsiniz. Bir şeye bağlanmışsınızdır, tıpkı ayaklarınıza bağlanan prangalar gibi, siz ne kadar yükseğe sıçramak isterseniz isteyin, bir şeyler sizi tutar ve yere çeker. Bir yalnız olarak ulaşabileceğiniz en uç noktaya gücünüzle ulaşabileceğiniz gerçeği siz mutlu etmeye yetiyordur.
Yorum Yazın
'' Yalnızlık çok tehlikelidir ve bağımlılık yapar. Çünkü insan o huzuru yaşayınca bir daha insanlarla uğraşmak istemez. '' Frida
Şu zamanda aşk dedikleri üreme içgüdüsünden ötesi değil, aşkı geçtim insanlar sevgi ve saygı duyabilecekleri hatta güvenebilecekleri insanı bile zor buluyor.... Devamını Gör
Uff bitecek olan bir şeye neden başlayasın ki? Demek istediğim karşındaki kişi sürekli senin ona ayak uydurmanı istiyor. Bu kızlar içinde geçerli. Atıyorum y... Devamını Gör
Evet tam olarak bu!