Psikopat Bir Şefin Konu Alındığı ve Korkunun Kara Komediye Dönüştüğü 'The Menu' Filmini İnceliyoruz!
Psikopat Bir Şefin Konu Alındığı ve Korkunun Kara Komediye Dönüştüğü 'The Menu' Filmini İnceliyoruz!
Merhabalar. Mark Mylod'un 'The Menu' adlı filmi 2022 yılında gösterime girdi. Psikopat bir şefin anlatıldığı korku gerilim olarak başlayan filmin nasıl bir kara komediye dönüştüğünü izledik. Bu içerikte 'The Menu' filminin incelemesini sizler için yazdım.
Keyifli okumalar dilerim.
Not: Spoiler içerebilir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Seth Reiss ve Will Tracy tarafından kaleme alınan senaryosu ile The Menu filmi son zamanların hem eğlenceli hem de ilgi çekici sosyal gerilim filmlerinden biri.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Film, giderek daha popüler hale gelen avangart yemek pişirme dünyasını, dünyanın zenginlerine ve seçkinlerine yönelik aşırı derecede komik eleştirilerini yapmak için kullanıyor.
Film sosyal eleştiri yapma konusunda çok başarılı diyebilirim. Ayrıca filmin başarısının bir nedeni de başroldeki Ralph Fiennes'in izleyici üzerinde öngörülemeyen heyecan, ürperti ve kahkahayı aynı anda yaratması olmuştur.
Fiennes filmde, lüks restoranı Hawthorne'un bulunduğu ıssız adada tam zamanlı yaşamaya başlayan ünlü şef Julian Slowik'i canlandırıyor. Film, Slowik'i takip etmiyor. Bunun yerine Tyler tarafından Hawthorne'da özel bir yemeğe katılmaya davet edilen Margot'un bakış açısından ilerliyor.
İkiliye yolculuklarında kibirli bir yemek eleştirmeni, eski bir film yıldızı ve finans sektöründen insanların dahil olduğu birtakım züppe patronlar da katılıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Tyler, Margot ve Slowik'in diğer misafirleri gecelerini geçirmek için Hawthorne'a vardıklarında işler aniden karanlık ve şaşırtıcı derecede hastalıklı bir hal almaya başlar. Çok geçmeden, Slowik'in akşam için planlarının, müşterilerin beklediği kadar basit olmadığı anlaşılır.
Ancak Tyler'ın kız arkadaşının ondan ayrılmasının ardından son dakikada davet ettiği Margot'nun varlığı, geceye ilişkin tüm planları bozmaktadır. En azından Slowik'in gözünden durum böyledir.
Margot'nun gelişi, düşündüğünden çok daha fazla ortak noktası olduğu Slowik arasında bir irade savaşına dönüşmesine yol açıyor. Margot'un istenmeyen müşteri oluşu aşçı Slowik ile arasında gerilim, korku ve komedi unsuru bol olan sahnelerin olmasına neden oluyor.
Filmin oyuncuları da kendilerine verilen görevi açıkça anlıyor ve sonuç olarak, restorandaki herkes hem şakacı hem de tamamen kararlı performanslar sergilemeyi başarıyor. Tüm yemek servislerinden sonra öleceklerini bile bile.
Bu arada Hoult'un canlandırdığı Tyler karakteri, ultra sinir bozucu. Margot'u oraya öleceğini bile bile davet etmesi, o akşam restoranda yaşanacak olanlardan aylar önce haberdar olması, aşçı Slowik'i kutsallaştırması izleyenin tahammül seviyesini zorlayacak nitelikte.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Şef Slowik'in, çok servisli yemekleri efsanevidir ve kişi başı 1.250 dolardan bunları satıyor. Filmin başında "Ne, Rolex mi yiyoruz?" diyen ve pek de etkilenmemiş olan Margot'un sevgilisi Tyler ile alay ettiğini görüyoruz.
Filmde her misafirin gördüğü kişiselleştirilmiş muamele ilk başta muhteşem görünse de ve kendilerini şımartılıyor gibi hissetseler de film açıkça bu insanlarla alay geçiyor. Nasıl mı? 'Zenginlik insanları yozlaştırır.'
Filmde ana yemekten tatlıya kadar Slowik'in servisleri ve yemek yiyenlerin cezaları giderek daha tuhaf ve tehditkâr hale geliyor. Mark Mylod'un yönetmenliğindeki filmde Slowik, yiyeceği sanata dönüştürmeye o kadar kararlıdır ki asıl amacını unutmuş bir adamdır.
Yemek yeme eyleminden duyduğu tiksinti, uzun süredir yemek pişirme zevkini söndürmüştür. Öyle ki Margot'un, "Sıcak yemekleriniz bile soğuk," diye söylendiğine tanık oluyoruz.
Diğer yandan film, yemek endüstrisini, fahiş fiyatlara satılan küçük porsiyonları ve sosyal medyadaki etkileşim çabasını da irdeliyor olabilir. Gerçekçi olmayan ya da tuhaf olan diyelim, restorandaki müşterilerin ölümü çok kolay kabullenmesi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Siz film hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
2016 yılında Balıkesir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum. Daha sonra Marmara Üniversitesi'nde Avrupa Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler alanında tezli yüksek lisansa başladım. Bu süre zarfında siyasi alanda akademik makaleler ürettim. Ajanslarda içerik editörlüğü ve sosyal medya yazarlığı yaptım. 2022 yılından bu yana Onedio'da sinema ve dizi kategorisinde içerikler yazıyorum. Bu alandaki gündemi anbean yakından takip edip sizlere en eğlenceli şekilde sunuyorum.
Tüm içerikleri
Yorum Yazın
az birşey spoiler içeririr....çok daha iyi olabilecekken sıradanlaşan bir film olmuş sadece izlenebilir seviyede kalmış bana göre, margottan başka herkesin b... Devamını Gör
Voldemortu aşçı yapmışlar. Filmi beğendim.