Görüş Bildir
Haberler
Ölümünün 126. Yılında Namık Kemal’le hiç ilgisi olmayan 5 Nam-ı Kemal Fıkrası

Ölümünün 126. Yılında Namık Kemal’le hiç ilgisi olmayan 5 Nam-ı Kemal Fıkrası

Listevari
02.12.2014 - 01:44 Son Güncelleme: 02.12.2014 - 01:52

Namı- Kemal Osmanlıca’da bir fıkra veya kısa hikâye anlatılmaya başlarken kullanılan ve “adamın biri” anlamına gelen bir terimdir. Sonradan bu terim kullanılarak anlatılan fıkraların neredeyse tamamının müstehcen bir karakter alması, ve halk dilinde de, “Nam-ı Kemal” yerine, tamamıyla yanlış ve ses benzerliği dışında hiçbir dayanağı olmayan bir şekilde vatan şairi Namık Kemal’e atfedilmeye başlaması ile bu terim evrim geçirmiş olmaktadır. Bu terim ile özdeşleştirilerek anlatılan ve zamanla hayli zengin bir literatür oluşturmuş olan Namı- Kemal fıkralarının veya, yanlış şekliyle, Namık Kemal fıkralarının, müstehcenliği özellikle fallus abartmalarını zemin almaktadır.

Kaynak: http://www.listevari.com/olumunun-126...

1.

1.

Kralın bir eşşeği varmış. Bu eşek çok üzgünmüş ve hep ağlarmış. Eşeğinin derdine çare arayan kral, ülkeye haber salıp “eşeğimin sağlığını yerine getireni zengin ederim” demiş. Nice doktorlar, paytarlar gelmiş ama faydasız.. Olayı duyan Nam-ı Kemal hemen kralın yanına gitmiş: – “Ben bu işi yaparım” demiş. Kral: – “Ama nasıl olur, nasıl yaparsın” demiş. – “Boşver onu, sen paradan haber ver” demiş Kemal. Neyse anlaşmışlar sonunda ve Namık Kemal eşeğin yanına gidip kulağına birşeyler fısıldamış. Birden eşek gülmekten kırılmaya başlamış. Namık Kemal parasını almış, kral da mutlu olmuş. Aradan 1-2 ay geçmiş. Eşek gülmekten yemek yiyemiyormuş. Kral Namık Kemali tekrar çağırmış: – “Bu eşeğe birşeyler oldu ama sıkıldım artık, bunu eski haline getirirsen sana daha çok para veririm” demiş. Eşeğin yanına giden Namık Kemal kısa sürede geri dönmüş. Eşek ise eski halini almış ve başlamış hüngür hüngür ağlamaya. Kral dayanamayıp sormuş: – “Nasıl güldürüp ağlattın be adam?” – “İlk seferde, benimki seninkinden büyüktür, dedim, gülmeye başladı.” – “Ya ikincisinde?” – “Çıkarıp gösterdim.”

2.

2.

Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her defadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal’in duracağı yok, 95.yi yaparken “yok efendim bu 94.” diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, “Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz” dese de kadın dinlemiyor, “hayır bu daha 94.” diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: – “Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz.”

3.

Nam-ı Kemal günün birinde Afrika’da yamyam bir kabilenin eline düşer. Kabile reisi Nam-ı Kemal’e kurtulabilmesi için tek şartın bir dizi testten başarıyla geçmesi olduğunu söyler. Bunun üzerine Nam-ı Kemal ölmektense testi kabul eder. Bunun üzerine kabile reisi testin kurallarını açıklar. Testte üç ayrı kulübe bulunmaktadır. Birinci kulübede bir kasa viski, ikinci kulübede dişi çekilecek vahşi bir aslan, üçüncü kulübede ise kabilenin en azgın hatunu. Nam-ı Kemal önce bir kasa viskiyi içecek sonra aslanın dişini çekecek en son olarakta kadını mutlu edecek. Derken test başlar ve Nam-ı Kemal birinci kulübeye girer, aradan saatler geçer bizimkinden ses yok derken 6-7 saat sonra yalpalayarak dışarı çıkar ancak ayakta zor durmaktadır. Zar zor ikinci kulübenin yolunu bulur ve girer. Girmesiyle birlikte kulübede gürültüler kopmaya başlar, toz duman birbirine girmiştir, aslanın acılı kükremeleri kulakları sağır eder. Aradan 2-3 saat geçtikten sonra Nam-ı Kemal sallanarak dışarı çıkar ve reise dönerek “dişi çekilecek orospu nerde” diye sorar.

4.

4.

Bir Amerikalı, bir İngiliz birde Namı-ı Kemal bir nehir kenarına tatile gitmişler. Hepsi kendinin özelliklerinden bahsediyormuş. Neyse laf dönmüş dolaşmış.

Amerikalı demiş ki:

– Ben, demiş şu nehrin suyunun sıcaklığını derece kullanmadan bilirim demiş.

Neyse nehrin kenarına gelmiş pantolonunu indirmiş ve penisini çıkarmış suya sokmuş.

Demişki: Su 23 derece.

Sıra ingilize gelmiş o da aynı işlemi yapmış ve demiş ki :

– Su 25 derece.

En son sıra Namı-ı Kemal’e gelmiş. Namık Kemal de aynen nehrin kenarına gelmiş ve pantolonunu indirip penisini suya sokmuş.

İkisinin yanına gelmiş hiç tepki yok.

Herkes bir tahmin bekliyormuş Nam-ı Kemal’de ses yok.

Meraklanmışlar ve sormuşlar:

– Senin tahmini ne?

Nam-ı Kemal yanıtlamış:

– Valla demiş suyun sıcaklığını bilmem ama derinliği 60cm.’di

5.

İngiliz Alman Fransız ve bizim Nam-ı Kemal yarışıyorlar. Yarışmada hangisi en fazla maymun doğurtacak. Neyse kısa keselim. İngiliz…. başlamış 5 maymun doğurtturmuş. Alman 7 tane, Fransız 10 tane.

Sıra bizim Nam-ı Kemal’e gelmiş. Uğraşmış uğraşmış ama 1 tane maymun doğurtturmuş. Tabi orada bulunan bizim Türk seyirciler kızmışlar. Ne yaptın şanımızı şerefimizi 5 paralık ettin. Bizi rezil ettin diye.

Nam-ı Kemal’de kaşlarını çatarak;

– Hass..tirin lan. Bana erkek maymun vermişler…

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
173
91
43
38
24
21
18
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Fatih KATRANCI

Dişi çekilecek ırıspı nerde :D

pebblesatpaestum

Chuck Norris'in Türk versiyonu...