Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Ne Çeşit Bir Yalnızsın?
Mutlu bir yalnız mısın yoksa kliniklik bir vaka mısın?
1. Bir kültür etkinliğine iki biletin var; ekstra olanı nasıl değerlendirirsin?
2. Aşırı güzel/yakışıklı biri seni dışarıda bir şeyler içmeye davet etti; cevabın nasıl olurdu?
3. Bu fotoğrafın sende uyandırdığı duygu nasıl?
4. Biriyle çevrimiçi flörtleşme uygulamasından eşleştin; ne yaparsın?
5. Bir arkadaşın tarafından akşam dışarıda bir yere çağrıldın. Yalnızca ikiniz olmayı bekliyordun, ancak o kendi arkadaşlarını da getirmiş (senin tanımadığın). Nasıl yaklaşırsın?
6. Yalnızlıktan patladığın, kendi kendine bazen boş duvarlara konuştuğun bir raddeye geldin mi?
7. Sence "arkadaş" kimdir?
Yalnızlık liginde şampiyonluğa oynuyorsun!
Yalnızlık, yalnızlık... Ne zor şeydir! Sen de istemiyorsun bu durumda olmayı, ancak birtakım nedenlerden dolayı bu statünü değiştiremiyorsun. Bazen çok çekingen kalmanın sancılarını yaşıyorsun. Halbuki buzlarını kırsan ne kadar sıcakkanlı ve düşünceli biri olduğun anlaşılacak. Bilmediğin bir ortamda haklı olarak geriliyorsun ve kendini ifade etmekten çekiniyorsun. Böyle bir kompleks yapmay gerek var mı? Hayır, çünkü kimse 4/4'lük değil; ama en azından iyi olan taraflarını diğerleriyle paylaşmaktan geri durmuyorlar. Sen ise bu konuda oldukça ısrarcı davranıp yalnız kalmakta diretiyorsun. Bunu istemeden yapıyorsun, fakat farkında olmadan kendini diğerlerinden uzaklaştırıyorsun.
Kendini hayatın kirli düzeninden tecrit etmişsin!
Yalnızlık, senin için hayatın kokuşmuş, çirkin ve samimiyetsiz düzeninden uzaklaşmanın bir çabası gibi. Bu daha çok diğerleri tarafından 'kazıklanmanın' verdiği hissiyat gibi. Her ne kadar bu durumdan hoşnut olmasan da bir daha acı çekmemek için kendini diğerlerinden ayırmanın bir yolu. Senin için dostluk, çok değerli bir olgu; ancak en yakınındakilerden beklemediğin şeyleri işitmek ve görmek seni öyle bir hayal kırıklığına uğrattı ki 'en yakınımdaki bile böyle yapıyorsa kim bilir diğerleri neler yapar' düşüncesiyle yalnızlaşmayı tercih ettin. İçindeki sessiz çığlığı bastırmaya çalışarak kendini o kadar yıprattın ki artık neredeyse çıldırma noktasına geldin. Bu nedenle biriyle tanışınca ilk adımı atmak yerine karşındakini bekleyip onu tartmak istiyorsun.
Yalnızlık senin için sultanlık!
Sen isteyerek bu durumun içine girmişsin. Senin yalnızlığın ya kalabalıktan kaçış, ya da kişisel boşluğunu yaratmak gibi. Yoğunluktan ve ağır tempodan kendini kurtarmak gibi. Trafiğe girmemek için hiç bilmediği sokaklara girip kaybolan sürücü misali vakit öldürmeye çalışıyorsun. Çünkü biliyorsun ki eninde sonunda 'hiç istemediğin' noktaya ulaşacaksın. Yoksa bu hayat denen 'jungle'dan kaçışın olmadığını sen de gayet iyi biliyorsun.
Her an flörteşmeye hazır bir yalnızsın!
Yalnızlık seni sinir ediyor. Bazen bu durum seni iletişim konusunda agresif hale getiriyor. Hemen her şey olsun istiyorsun; ancak iletişim ve anlaşma bir süreçtir ve sen bu süreci bir çırpıda geçmek istiyorsun. E istediğin olmayınca da hevesin kırıldığı gibi özgüvenini de kaybetmeye başlıyorsun. Öyle ki bazen kendinin 'sonsuza dek yalnız' olarak hayatını sürdüreceğini düşünüyorsun. Yalnızlaşma yolunu seçerek aslında bir bakıma kendini cezalandırıyorsun. Bu durum ruhunu öyle bir darlıyor ki artık dayanamayıp kim var kim yok etrafına konuşmaya başlıyorsun. Çünkü insanlarla konuşmaktan büyük keyif duyuyor ve etrafındakilerin de muhabbetinden, ilginden memnun kaldıklarını sen de gayet iyi biliyorsun. Dediğimiz gibi, sen bazı konularda karşındakinin üstüne varmadan, biraz sabırlı davranıp iletişimi rayında tutarsan yalnızlığından kurtulmuş olacaksın.
Yorum Yazın
Yalnız değilim, çünkü hep iç sesimle konuşuyorum. Yemek programları sunucusuna dönüyorum bazı dönemler :)
Yalnızlık liginde şampiyonluğa oynuyorsun! :)
Yalnızlık, senin için hayatın kokuşmuş, çirkin ve samimiyetsiz düzeninden uzaklaşmanın bir çabası gibi.. Saçma kalabalıktan uzak takılıyorum ben, kafam rahat... Devamını Gör