Görüş Bildir

Favorilerinize Ekleyin.

Naci Görür'den Korkutan Açıklama: ''İstanbul'un Silivri İlçesinde 8 Şiddetinde Deprem Bekleniyor!''

Naci Görür'den Korkutan Açıklama: ''İstanbul'un Silivri İlçesinde 8 Şiddetinde Deprem Bekleniyor!''

Deprem Naci Görür

Kübra Köklü - Gündem Editörü

30.11.2023 - 07:32 Son Güncelleme: 30.11.2023 - 09:00

Bugüne kadar yaptığı tahminlerde yanılmayan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'un Silivri ilçesini işaret ederek, 8 şiddetinde bir deprem beklendiğini açıkladı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam

İstanbul Rumeli Üniversitesi’nde deprem gerçeği ve yapılması gerekenler ile ilgili düzenlenen sempozyuma katılan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, korkutan açıklamalarda bulundu.

İstanbul Rumeli Üniversitesi’nde deprem gerçeği ve yapılması gerekenler ile ilgili düzenlenen sempozyuma katılan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, korkutan açıklamalarda bulundu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam

Üniversitenin Silivri yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte konuşan Prof. Dr. Görür, “Türkiye'nin her tarafı faylarla dolu bu fayların deprem yineleme periyodu dolduğu zaman deprem kaçınılmaz olacaktır” diyerek uyarılarda bulundu.

Üniversitenin Silivri yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte konuşan Prof. Dr. Görür, “Türkiye'nin her tarafı faylarla dolu bu fayların deprem yineleme periyodu dolduğu zaman deprem kaçınılmaz olacaktır” diyerek uyarılarda bulundu.

“Türkiye'nin hemen hemen her yerinde deprem olacak. Öyle 4’lük, 5’lik depremlerden bahsetmiyorum. 7 ve üzeri büyüklüğündeki afet niteliğinde depremler olacak. Dolayısıyla bu ülkede herhangi bir gece bir sabah kalktığınızda herhangi bir yerde büyük bir depremin olduğunu, binlerce evin yıkıldığını, insanımızın öldüğünü duyabilirseniz'' diyen Prof. Dr. Görür, sözlerine devam etti:

“Türkiye'nin hemen hemen her yerinde deprem olacak. Öyle 4’lük, 5’lik depremlerden bahsetmiyorum. 7 ve üzeri büyüklüğündeki afet niteliğinde depremler olacak. Dolayısıyla bu ülkede herhangi bir gece bir sabah kalktığınızda herhangi bir yerde büyük bir depremin olduğunu, binlerce evin yıkıldığını, insanımızın öldüğünü duyabilirseniz'' diyen Prof. Dr. Görür, sözlerine devam etti:

''Çözümü ise çok basit. Tek çözüm depreme dirençli yerleşim alanları oluşturarak, ülkemizdeki bütün yerleşim alanlarının depreme dirençli yapılmasını sağlamak. Bu mümkün değil gibi gözüküyor ama gayet mümkün. Örneklemek gerekirse, Kaliforniya, Japonya, Meksika hatta Brezilya, Arjantin, İtalya, Çin. Bütün buralarda depreme dirençli kentler oluşturulmuş. Bu ülkelerde, Türkiye’deki depremlerden daha şiddetli depremler olduğu halde özellikle Japonya'da, 35 kişi ya ölüyor ya da ölmüyor.”

''Çözümü ise çok basit. Tek çözüm depreme dirençli yerleşim alanları oluşturarak, ülkemizdeki bütün yerleşim alanlarının depreme dirençli yapılmasını sağlamak. Bu mümkün değil gibi gözüküyor ama gayet mümkün. Örneklemek gerekirse, Kaliforniya, Japonya, Meksika hatta Brezilya, Arjantin, İtalya, Çin. Bütün buralarda depreme dirençli kentler oluşturulmuş. Bu ülkelerde, Türkiye’deki depremlerden daha şiddetli depremler olduğu halde özellikle Japonya'da, 35 kişi ya ölüyor ya da ölmüyor.”

Marmara Bölgesi’nin deprem tehdidi altında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür “Marmara denizinin içerisinde körfezden başlayıp Tekirdağ’a giden bir fay zonu var. Bu zon dünyanın en tehlikeli ve deprem üreten zonlarından biri. Uzunluğu 160 kilometre ve 3 parçadan meydana geliyor. Biri adaların güneyindeki adalar fayı, diğeri Kumburgaz fayı öbürü de Tekirdağ fayı. Biz denizaltı ile yaptığımız çalışmalarda bu kısmın 1910 senesinde kırıldığını tespit ettik. Bizim için önemli olan bu iki fay da kilitli'' dedi.

Marmara Bölgesi’nin deprem tehdidi altında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür “Marmara denizinin içerisinde körfezden başlayıp Tekirdağ’a giden bir fay zonu var. Bu zon dünyanın en tehlikeli ve deprem üreten zonlarından biri. Uzunluğu 160 kilometre ve 3 parçadan meydana geliyor. Biri adaların güneyindeki adalar fayı, diğeri Kumburgaz fayı öbürü de Tekirdağ fayı. Biz denizaltı ile yaptığımız çalışmalarda bu kısmın 1910 senesinde kırıldığını tespit ettik. Bizim için önemli olan bu iki fay da kilitli'' dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam

''Deprem üretebilecek durumda. Ne zaman üretir? Onu bilmiyoruz ama 1999 depreminden sonra diyelim ki 30 yıl içerisinde'' diyen Prof. Dr. Görür şunları kaydetti: ''Her an olmak kaydıyla Marmara’da depremin olma olasılığı 30 yıl içinde yüzde 64 diye yayınladılar. Şimdiye kadar 24 senemiz geçti. Dolayısıyla bu iki fay depremi oluşturacak. Bu iki fay aynı anda kırılırsa depremin büyüklüğü 7.5’e kadar varabilecek.’’

''Deprem üretebilecek durumda. Ne zaman üretir? Onu bilmiyoruz ama 1999 depreminden sonra diyelim ki 30 yıl içerisinde'' diyen Prof. Dr. Görür şunları kaydetti: ''Her an olmak kaydıyla Marmara’da depremin olma olasılığı 30 yıl içinde yüzde 64 diye yayınladılar. Şimdiye kadar 24 senemiz geçti. Dolayısıyla bu iki fay depremi oluşturacak. Bu iki fay aynı anda kırılırsa depremin büyüklüğü 7.5’e kadar varabilecek.’’

“Depremin şiddeti binaya, yapıya ve binanın gücüne de bağlıdır” diyen Prof. Dr. Görür, “Silivri’de 8 şiddetinde deprem bekleniyor. 8 şiddetinde ki bir deprem küçük değildir. Eğer, yüksek binalar yaparsanız, o binaların ara kesiti olan temelle zemin arasındaki ilişkiyi iyi sağlayamazsanız, iyi mühendislik hizmeti vermezseniz iyi malzeme kullanmazsanız iyi planlama yapmazsanız Silivri’de evler zor ayakta kalır” diye konuştu.

“Depremin şiddeti binaya, yapıya ve binanın gücüne de bağlıdır” diyen Prof. Dr. Görür, “Silivri’de 8 şiddetinde deprem bekleniyor. 8 şiddetinde ki bir deprem küçük değildir. Eğer, yüksek binalar yaparsanız, o binaların ara kesiti olan temelle zemin arasındaki ilişkiyi iyi sağlayamazsanız, iyi mühendislik hizmeti vermezseniz iyi malzeme kullanmazsanız iyi planlama yapmazsanız Silivri’de evler zor ayakta kalır” diye konuştu.

Prof. Dr. Naci Görür, “Marmara depremi gerçekleşirse tek kelime ile yıkım olur. Altyapı yapı stoku, çevre tamamen imha olur. Bakın bu 11 kentte deprem oldu ya 11 kentteki yıkımı düşünün. Ondan çok daha fazla olur. Güneydoğu'da aşağı yukarı 100.000.000 ton moloz açığa çıktı. İstanbul'da bu birkaç 100.000.000 ton olur. Anormal bir yıkım olur çünkü kent yoğunluğu nüfus yoğunluğu kadar. Burada inşaat yoğunluğu da fazla olduğundan can kaybımız çok fazla olabilir'' diye belirtti.

Prof. Dr. Naci Görür, “Marmara depremi gerçekleşirse tek kelime ile yıkım olur. Altyapı yapı stoku, çevre tamamen imha olur. Bakın bu 11 kentte deprem oldu ya 11 kentteki yıkımı düşünün. Ondan çok daha fazla olur. Güneydoğu'da aşağı yukarı 100.000.000 ton moloz açığa çıktı. İstanbul'da bu birkaç 100.000.000 ton olur. Anormal bir yıkım olur çünkü kent yoğunluğu nüfus yoğunluğu kadar. Burada inşaat yoğunluğu da fazla olduğundan can kaybımız çok fazla olabilir'' diye belirtti.

İstanbul’da 97 bin binanın tamamen çökeceği İBB tarafından yapılan çalışmalarda ortaya çıktığını anımsatan Prof. Dr. Naci Görür, ''Bu demek milyonlarca insanın can güvenliği olmayacak. Göçük altında kalabilme tehdidi altında. 97 bin bina ne demek biliyor musunuz? Kabaca 10 bin bina üzerinden hesaplasak. 10 bin bina 5 katlı olsa 50 bin kat demek. Her katta 2 daire olsa 100 bin daire. Her dairede 5 kişi olsa 500 bin insan ölümlü vakaların yüzde 10 olduğunu kabul etseniz, demek ki 500 binlerce insan. Marmara böyle bir tehdit altında. Ve maalesef insanlar hala bunun farkında değil” diye konuştu.

İstanbul’da 97 bin binanın tamamen çökeceği İBB tarafından yapılan çalışmalarda ortaya çıktığını anımsatan Prof. Dr. Naci Görür, ''Bu demek milyonlarca insanın can güvenliği olmayacak. Göçük altında kalabilme tehdidi altında. 97 bin bina ne demek biliyor musunuz? Kabaca 10 bin bina üzerinden hesaplasak. 10 bin bina 5 katlı olsa 50 bin kat demek. Her katta 2 daire olsa 100 bin daire. Her dairede 5 kişi olsa 500 bin insan ölümlü vakaların yüzde 10 olduğunu kabul etseniz, demek ki 500 binlerce insan. Marmara böyle bir tehdit altında. Ve maalesef insanlar hala bunun farkında değil” diye konuştu.

İsmailağa Cemaati'nde Kavga Büyüyor! Cübbeli Ahmet'ten Tarikata Tehdit: ''Umarım Konuşmama Gerek Kalmaz”

İsmailağa Cemaati'nde Kavga Büyüyor! Cübbeli Ahmet'ten Tarikata Tehdit: ''Umarım Konuşmama Gerek Kalmaz”

İçeriği görüntüle

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Reklam

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

18

14

5

4

2

1

0

Yorumlar Aşağıda

Reklam

ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorum Yazın

Malesef kimse dinlemiyor en iyi terkedip gitmek

30 Kasım 2023

Bu beyefendinin söylediklerine itibar etmiyorum. Evet burası deprem ülkesi anladık biliyoruz. E ne yapacağız ? sürekli felaket senaryoları yazıp insanlar... Devamını Gör

30 Kasım 2023

Cahiller için büyüklük ve şiddetin aynı şey olmadığını söyleyeyim. Büyüklük depremin sismograflar tarafından ölçülen aletsel büyüklüğüdür; şiddet ise depremi... Devamını Gör

30 Kasım 2023