Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Melankolik İnsanların Çok İyi Bildiği 23 Şey
Melankolik kişi çelişkiler içindedir, kararsızdır. Bir yandan yalnızlığı seçmesinden dolayı memnundur öte yandan insanların içinde olamayışının hüznünü duyar…
1. İnsanlarla ilişki kurmada, diğer insanlar gibi olmada yaşadığınız sıkıntılar, topluma karışamamanın getirdiği zorluklar sizi insanlardan git gide uzaklaştırır.
2. Bir yere, bir insana bağlanamamanız sıkça yaşadığınız bir durumdur.
3. Depresyona girmiyor, iyice içinize kapanmıyorsanız bu sizin farkındalığınızın ve kendinize duyduğunuz derin saygının bir sonucudur.
4. İnsanların size sık sık “depresif” muamelesi yapması canınızı sıkar, siz hüzünlüsünüzdür bunun farkını anlatamazsınız.
5. Yazma konusunda ve konuşarak ifade edemediğiniz duygularınızı yazıya dökmede son derece başarılısınızdır.
6. Siz, yarıya kadar dolu bardağa bakıp, yarısı dolu mu yoksa yarısı boş mu diye değil, alacağınız bir sonraki yudumun asla ilk yudum gibi olmayacağını düşünüyorsunuz.
7. İnsanlar sizin yalnız olmanıza üzülürken, siz yalnız kalabilmek için özel çaba sarf edersiniz.
8. Mutluluğu sürekli geçmişte aramanız, ancak geçmişte de mutluluğu hiç bulamamış olmanız sizi sonsuz bir kısır döngüye mahkum eder.
9. İnsanlar sizi sıkça enerjilerini düşürmekle, mıymıntı olmakla, her zaman memnuniyetsizlik yaratmakla suçlar.
10. Sizi boş vermiş olmakla suçlayan insanlar, aslında sizin durumunuzun aşırı farkındalıktan kaynaklandığını bilemez.
11. Siz içinizi kemiren, sizi yiyip bitiren bir şeylerin varlığını hissediyorsunuz, içinizi kemiren bu şeye teslim olmak istemiyor, ancak çaresizlik içinde onunla mücadele etme gücünüzü kaybediyorsunuz.
12. Melankolik kelimesinin öz Türkçesi olan “karakaygılı” sizi tam olarak tanımlamaktadır.
13. Tarih benim gibi melankolik birçok sanatçı ve düşünüre şahit olmuştur der rahatlarsınız.
Şairler: Novalis, Shelley, Keats, Leopardi, Nerval, Hölderlin, Chateaubriand ve Lamartine, Düşünürler: Schelling, Schopenhauer, Kierkegaard ve Nietzsche
Sembolist şairler: Edgar Allan Poe, Baudelaire, Lautreamont ve Rimbaud.
14. Arayışınız ve özleminiz “olanaksız” bir dünyadır, bu dünyada olmayan başkalıkların, farklılıkların hasretini çekersiniz.
Uyumsuzluğunuz ve kabullenemeyişiniz tamamen bundandır.
15. İllaki bir parçası olmanız gerekmez, gördüğünüz her acıdan, her üzüntüden, her fenalıktan, her felaketten, vs. mutlaka bir iz taşırsınız.
16. İnsanların sizi pençesinden kurtarmak istediği “mutsuzluktan” zevk aldığınızı bir türlü anlatamazsınız.
17. Siz hayatın anlamını, var oluş sebebinizi arayan birisiniz, bulamadıkça da bunu sizden gizlediğine inandığınız birilerine kızıyorsunuz.
Bu sizi çaresizliğe sürüklüyor. Bilinmezle nasıl baş edilir ki?
18. Siz uyum sağlamayı ve boyun eğmeyi asla beceremiyorsunuz, sürekli bir arayış içindesiniz bu arayış sizi her şeyin “hiçliğini” keşfetmeye götürüyor.
19. Siz dünyanın zevklerini hor görüyorsunuz, Nietzsche’nin de dediği gibi “sürülere özgü zevkler herkes için değildir”.
20. Uyumsuzluk acı verse de, acıdan kıvransanız da kendinizi bir yere, bir tanıma yerleştirmek istemiyorsunuz ve herkes gibi yaşamak size çok daha korkunç görünüyor.
21. “Melankolik mizaçlarda normal koşullarda baskı altında tutulan yetenekler ve yaratıcı güçler özgün koşullarda serbest kalır” bu yüzdendir ki Aristotales, “Sorunlar” isimli kitabında “ister felsefede ya da politikada ister şiir ya da sanatta olsun olağanüstü kişilerin hepsi melankoliktir” demiştir.
22. Victor Hugo’nun da dediği gibi “melankoli, hüzünlü olma mutluluğudur”, siz hüznünüzle mutlusunuz.
23. Son olarak sizin kendinize yönelmeniz hem en güzel hem de en sıkıntılı anlarınızdır.
Güzeldir çünkü kendinini kendinizden başka anlayacak biri daha yoktur. Sıkıntılıdır çünkü sorgulamalarınız, kendinizi suçlamalarınız, düşüncelere dalmanız sizi içinden çıkamayacağınız durumlara sürükler.