Kıyamet Fragmanı: Dünyanın En Büyük Atom Bombası Hemen Üstümüzde Patlarsa Hayatta Kalabilir miyiz?
Soru açık. Neler olacağını hayal edelim ya da durun.
Hayal etmeye hiç gerek yok, bunun yaşanmış bir örneği de var, gelin ona bakalım.
Starfish Prime Nükleer Testi, bugüne dek yapılan nükleer testler arasında yeryüzünden en uzakta yapılanı.
1962'de ABD'de gerçekleştirilen testte tam 1.4 megatonluk bir bomba kullanılmıştı. Hawaii'den havalanan bomba 400 kilometre yüksekliğe dek tırmanıp Pasifik'in tam üzerinde infilak ettirildi.
Bu patlama önce dev bir ateş topu...
Ardından oluşan enerji patlamasıyla elektromanyetik darbe olarak Türkçeleştirebileceğimiz, neredeyse 1.000 km çapında bir parıltı oluşturdu.
Elektromanyetik darbe (EMP) sadece bir görsel etki ortaya çıkarmadı, içinde geçen 'elektromanyetik' kavramından da anlaşılacağı üzere çok büyük bir manyetik bozulmaya yol açtı.
Hatta bu etkinin patlamadan sonraki yıllarda bazı savaşlarda bilinçli olarak gerçekleştirildiği olaylardan da bahsediliyor, onu da not edelim.
Etkiyi şöyle anlatalım, sokak lambaları karanlığa bürünmüş, telefon sistemleri çalışmaz hale gelmişti.
Tabii radarlar, navigasyon sistemleri de nasibini almıştı. Kısaca elektrikten beslenen her şey az ya da çok etkilendi.
Starfish Prime'da neler olduğunu az buçuk öğrendik, biraz da hayal gücümüze eşlik edelim.
Karşınızda, 50 tonluk nükleer bomba, Tsar(Çar). Bugüne dek infilak etmiş en ağır etkiye sahip bomba yani.
Düşünelim: Çar Bombası'nı ABD'nin hemen üstünde, birkaç yüz kilometre ötede infilak ettirsek nasıl bir etki yaratırdı?
Önce zihinlerde oluşan bu görüntüye benzer bir şeyle karşılaşmayacağımızı söyleyelim. 👇
Çünkü bahsettiğimiz yükseklikte atmosferden söz etmemiz mümkün değil, buna benzer bir yıkıcı patlama oluşmasının imkanı da yok. Hatta bir patlamadan bile söz edemeyiz, evren ölçeğinde görece medeni bir sonucu ortaya çıkacağından bahsetmek yanlış olmaz.
Starfish Prime'dan katbekat büyük bir alev topu oluşacak ama bunu gözlemlemek pek de kolay olmayacak, çünkü...
Eğer bu alev topu ilk ortaya çıktığında birkaç saniye bakmaya yeltenirsek öylesine parlak bir ışıktan dolayı kalıcı olarak kör olmamız işten bile değil.
Gözlerimize bile bu denli etkide bulunabilen bu patlama yakınlarında bulunan uyduların tümünde büyük hasarlara yol açardı. Atmosfere yakınlıklarına göre bir kısmı çalışamaz hale gelirdi.
Uluslararası Uzay İstasyonu da bu uydulara tesir eden benzer bir radyasyon alanıyla karşılaşacak ama asıl etki içinde yaşayan astronotlara yansıyacaktır.
Radyasyon zehirlenmesi yaşanabilir ve bu zehirlenmenin etkileri öyle kolay kolay atlatılabilir cinsten değil.
Bu sadece bir ihtimal aslında ama bir gün bu tip bir atılımda bulunulacaksa, göz önünde tutmak gerek.
Peki ya yeryüzündekiler? Bizlere direkt bir etkisi olmayacak ama tıpkı Starfish Prime'da olduğu gibi bir elektromanyetik darbe yaşanabilir.
Bu enerji kaynaklarının günlerce pasif konuma geçmesine yol açabilir hem de çok geniş bir alanda.
Aslında böyle bir deneme sonucunda ilginç şekilde mucizevi bir sonuç da ortaya çıkabilir.
Ortaya çıkan radyasyon atmosfere eriştiğinde oksijen ve nitrojenle birleşerek günlerce sürecek bir aurora yaratabilir.
Tıpkı kutup ışıkları gibi, felaket senaryosunun en masum parçası.
Gerçek şu ki, bunları bilmek pek işimize yaramayacak zira endişeye pek mahal yok.
Çünkü Çar Bombası'nın 27 ton ağırlığında olduğunu ve böylesine bir yüksekliğe onu çıkarabilecek çok kuvvetli sistemlerimiz olmadığını düşününce, uzun bir süre güvende sayılırız.
Yorum Yazın
gönderinin başında ve görselde 50 ton yazıp sonunda 27 ton yazmanız? Bu gönderileri tek kişi yazıp paylaşıyormu direk kontrol eden filan yokmu? Kalitesiz işler
Okuduğuma görev ilk olarak 100 megatonluk güçle tasarlanmış ama nükleer etkiden korkulduğu için etkisi 50 megatona düşürülmüş 27 ton ağırlığında güçlü bir bo... Devamını Gör
hadi lan koca uzay mekikleri 27 tondan azmı yani o kadar yükseklere çıkabiliyor