Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Kendine Gel Üniversiteli, Ot Gibi Davranıyorsun!
Kendine Gel Üniversiteli, Ot Gibi Davranıyorsun!
Üniversite eğitimi yalnızca diploma sahibi olmak mı demek senin için? Üniversiteli, ders çalışmak senin için vizeler ve finallerde kampa girmek ve dersi geçmek mi? Eğer böyleyse, kusura bakma ama ot öğrencisin!
Niçin mi bunları söylüyoruz? Açıklayalım:
Bunların dışında kalan vakitlerde Twitter’ın başına geçip nasıl daha iyi tweet atarım da daha çok retweet alabilirim diye düşünüyor musun?
Instagram’da nasıl daha çok beğeni alabilirim, nasıl insanların beğenebileceği fotoğraflar paylaşmalıyım diye düşünüp o anlamsız sanal yarışa giriyor musun?
Facebook’ta kim kimi beğenmiş, kim kime yorum atmış ya da kim kimden hoşlanmış, bunlar seni çok mu ilgilendiriyor?
YouTube’da saatlerce kimselerin bilmediği şarkıları arayıp sosyal ağlarda paylaşıp havalı olmaya çalıştığın oluyor mu?
Bir de Vine var ki ondan hiç bahsetmiyoruz!
Üniversiteli! Kendine gel! Ve zamanın nasıl geçtiğini sorgula!
Yukarıda sıralamış olduğumuz maddeler ne yazık ki -özellikle üniversiteli- gençlerin ciddi vakit harcadıkları aktiviteler oldu. Yukarıdaki maddeleri öyle ya da böyle yapıyorsan, bil ki sana hiçbir faydası dokunmayan bir çaba içindesin! Hayatını, değerli üniversite yıllarını bilgisayar başında faydasız geçirme, bunu kendine yapma, ot gibi yaşama be üniversiteli!
Mesele mezun olmak değil arkadaş, kendini geliştirmek!
Üniversite yıllarınızın hayatınızdaki en değerli ve en özgür yıllar olduğunu er ya da geç anlayacaksınız, ama isteriz ki geç olmadan anla ki pişmanlık duymayasın. Hep diyoruz, daha kaç kere diyelim: Sıradan bir mezun olmak için hayatının en değerli yıllarını boşa harcama be üniversiteli!
Cevap verin: Gelecekte hangi hayatı yaşamayı seçtiğinin gerçekten farkındasın değil mi?
Bir şey üretmiyorsun, okumaya gelince sızlanıyorsun, kendini geliştirmiyorsun! Belki de alelade bir bilgi yarışmasına bile katılacak özgüvene sahip değil değilsin. Mezun olacaksın öyle ya da böyle, onu yaparsın, peki ya sonra ne yapacaksın? İşte bunu bilmiyorsun. Bilinmezliklerle dolusun. Ve bilinmezlikten daha kötü bir şey yoktur. Eh, bunu da iyi biliyorsun. O halde ne...