Kemoterapi Sonrasında Bebeğini Yeniden Emzirebilen Annenin Mutluluk Dolu Anları
Kanser teşhisi konulduktan sonra kemoterapi sürecinde hayatını kurtaran bebeğini emzirmesi için arkadaşına emanet eden anne emzirirken çekilen fotoğrafların gururla paylaştı. Bu duygu dolu anları ve annenin yaşadığı zor zamanların detayları sizler için Metro'dan derledik.
33 yaşındaki Nikki Heying pre-eklampsi hastalığından ötürü hastaneye kaldırılmadan yalnızca altı hafta önce dördüncü çocuğu Malcolm'u dünyaya getirdi.
Dört çocuk annesi kadının göğsünde şans eseri bir kitle keşfedildi ve lenfoma tanısı konuldu. Kucağındaki bebeğini emzirme konusunda endişeler duymaya başlayan anne kemoterapiye başladı. Nikki bu süreçte 37 yaşındaki arkadaşı Bec Nikodem'e güvendi. Sekiz çocuk annesi Bec, arkadaşının bebeğini haftada iki kere emzirmeyi, bu sırada Nikki'nin iki çocuğuna da bakmayı önerdi. Ayrıca yardımsever kadın bu sırada ihtiyacı olan başka annelere de süt bağışında bulunuyordu. Sütünün gelmemesinden kaçınmak için Nikki hastalığı boyunca sütünü sağdı.
Kanser tedavisinden aylar sonra Nikki bebeğini kendisi emzirebilir hale geldi. Bu duygusal an, başka annelerin de sütlerini bağışlaması konusunda teşvik etmek için paylaşıldı.
'Malcolm'u emzirme konusunda gönüllü olduğu için Bec'e minnettarım. Kesinlikle mükemmel, nefes kesiciydi. Sözlerim kifayetsiz kalıyor. Hastaneye kaldırıldığımda Malcolm yeni doğmuştu. Benim hayatımı bebeğim kurtardı. Göğsümün röntgeni çekildiğinde 10 cm büyüklüğünde kalbimin etrafında büyüyen bir kitle keşfettiler. Lenfomanın hiçbir belirtisi yoktu. Bu hastalığın birçok belirtisi vardır ama bende bir tanesi bile yoktu. Eğer bebeğim ve bu komplikasyonlar olmasaydı kanser olduğum çok geç olana kadar anlaşılmayabilirdi.'
Nikki'nin testleri ve biyopsisi yapıldıktan sonra lenfoma tanısı konuldu. Bebeğini emzirirken böyle bir haber alan Nikki, doktoruna Malcolm'u emzirmeye devam edip edemeyeceğini sordu.
'Kadın doğum uzmanı beni görmeye geldiğinde 'hazırlan, taburcu oluyorsun' diyeceğini düşünüyordum. Ama bana büyük bir kitle bulduklarını söylediklerinde bu hayatta duymayı beklediğim en son şey buydu. Eşim ve ben yalnızca dört aydır evliydik ve arada dört çocuğumuz vardı. Aklımdan berbat düşünceler geçiyordu ama sonradan 'hayır, bununla savaşacağım' dedim kendime.'
Kalbini parça parça eden bu teşhisin ardından Nikki, altı aylık süre boyunca kemoterapi aldı. Her üç saatte bir hala sütü olduğundan emin olmak için sütünü sağdı.
Ama kemoterapi sırasında kullanılan kimyasallardan ötürü çaresizce sütünü dökmek zorunda kalıyordu. Malcolm ise hala diğer anneler tarafından bağışlanan sütleri içiyordu.
'Düşüncelerimi pozitif bir şekilde yönlendirmeye başladım. Sonrasında doktoruma ilk sorum çocuğumu emzirip emziremeyeceğim oldu. Kanserim bulunduğu bölgeden ötürü ameliyat edilemiyordu. Bu nedenle doktorum sonunda bana emzirmeyi bırakmam gerektiğini söyledi. Sütümü sağıp vücudumun süt üretmeye devam etmesini denemek istediğimi söylediğimde bana bunu yapmamamı önerdi. Çünkü zaten kullandığım kimyasallar sütümü kesecekti. Ama denememekten daha iyidir diye düşündüm.'
Nikki yine de oğlunun biberonla emmesinden memnun değildi. Malcolm'un o bağı hissedemeyeceğinden ve Nikki iyileştiğinde Malcolm'un onu emmek istemeyeceğinden endişe duyuyordu. Bu nedenle Bec'in önerisi ona ilaç gibi gelmişti.
'Bec ile hamilelik sürecini beraber geçirdik ve sürekli konuşuyorduk. Yaşadıklarımı ve oğlumu emzirmesi için birini bulmam gerektiğini duyunca bana yardım teklifinde bulundu. Başka bebekleri de emzirmişti. Benim evimdeydi ve denemesini isteyip istemediğimi sordu. Oğlum o ana kadar beş gün emmemişti ve zorlandığını düşünüyordum. Çocuklarını okula bıraktıktan sonra haftada bir veya iki kez altı ay boyunca benim evime geldi. Düşündükçe üzülüp ağlayacağımı zannediyordum. Ağlıyordum da ama bu sefer rahatlamaktan. İşe yaradığı için o kadar rahatlamıştım ve o kadar mutluydum ki... Yeniden oğlumu emzirebileceğimi düşünüyordum.'
Yoğun tedavinin ardından Nikki sonunda bu ay tamamen temizdi. Nikki ve Bec şimdi hikayelerini paylaşarak emzirmenin "dünyanın en doğal şeyi olduğunu" herkese göstermek istiyorlar.
'Doktorum beni aradı ve kurtulduğumu söyledi. Son kemoterapimden haftalar sonra gecenin bir yarısıydı ve Malcolm emmek için uyandı. Malcolm emmeye başladığında ben de ağlamaya başladım. Herhangi bir tereddüt yoktu, sanki hiç emmeyi bırakmamış gibiydi. Bec ve ben şu an çok daha yakınız ve hala bize geliyor. Emzirmek dünyanın en doğal şeyi ve bizler de bunun için yaratılmışız. Kadın vücudu gerçekten inanılmaz. Kadın vücudunun neler yapabileceğine inanamazsınız. Mesela Bec yalnızca bir oğlunu emzirmiyor. Aynı zamanda çocuklarından birini daha emziriyor. Benimkini emzirdi ve bağışlamak için de sütünün bir kısmını sağdı.'
Bec ise arkadaşının cesaretini takdir ediyor. Nikki'nin kanserle olan savaşında onu her daim destekledi.
'Nikki ve ben hamile olduğumuzu aynı hafta öğrendik. Kanser tanısı konulduğunda Malcolm'un emmeye devam etmesi onun için çok önemliydi. Bu konuyu tartışırken oğullarımı emzirmeye devam ederken Malcolm'u da emzirmeyi önerdim. Emzirmek arkadaşların birbiri için yapabileceği şeylerden biri olmalı. Aynı şeyleri yaşayan kadınlar için ulaşılabilir olmalı. Hastanede bağışlanan sütü kullanmak gibi bir seçenek prematüre ve hasta bebekler için var. Ama hastane dışındayken de bu bağışlanan sütü alabilirsiniz. Başkasının sütüyle bebeğinizi beslemek tabu olmamalı. Geçen hafta Nikki yeniden Malcolm'u emzirebildi. Gecenin bir yarısı bana mesaj attı. Bu harikaydı. Aylarca umut ettiğimiz her şey gerçekleşmişti.'
Yardımseverliği için Bec'e, cesareti için de Nikki'ye büyük bir alkış da bizden!🤗🤗👏
Yorum Yazın