Kafa Sondajı 4: Etsiz Et, Kafede Yemek Yiyen Devlet Başkanı ve Israrla Yaşlanmayan Tom Cruise
“Vejetaryen/vegan olmak istiyorum ama eti sulu sulu bir hamburger yiyemedikten sonra yaşamanın ne anlamı var diyip vazgeçiyorum” diyordu bir arkadaşım...
Damak zevkinden ödün vermemek ayrı bir tartışma, ama yine de kabul edelim: Türkiye’de bu iş zor ve zahmetli.
Marketlerde vegan ürün pek yok, olanlar da çoğunlukla ithal ve pahalı. Vegan restoranlar ya da restoranlarda veganlara yönelik öğünler yaygınlaşmaya başlasa da halen yeterli seviyede değil.
Mazeret mi? Hayır. Sadece gerçekler.
Bu burgerde hiç et yok!
Fakat şöyle bir gerçek de var. ABD’deki birkaç girişim hiç et barındırmayan ve neredeyse gerçeği gibi lezzete sahip olan hamburger eti üretmeyi başardı. Aralarından en bilinenleri Beyond Burger ve Impossible Burger.
Bu tarz girişimler et yemeyi bırakmak isteyen ama damak zevkinden ödün veremeyen, veyahut et yemeden doyamıyorum diyenler için faydalı ve umut verici. Şimdilik yaygın olmaması gelecekte olmayacağı anlamına gelmiyor. Bugün sadece hamburgerle ön plana çıksalar da, yakın bir gelecekte bütün et ürünlerini hayvanlara ilişmeden servis edilebilir hale getirecekler belki de.
O yüzden “Et yemeden olmuyor ya” tayfa, beklemede kalın!
Ortaçağ Avrupasında yalnızca yöneticilerin ve seçkin sınıfların ete erişimi vardı. Sıradan halk sıklıkla tahıl ve sebzelerden oluşan bulamaçları tüketmek zorunda kalıyordu.
500 küsür yıl geriden ibret alıp yaşanan büyük tarihsel kırılmaları görmezden gelmeye gerek yok. Şu an işler epey değişti. Ama herkes et yiyebiliyor diye değil...
Neredeyse her üç evden birinin kitaplığına giren Sapiens’de, Yuval Noah Harari’nin verdiği örnek çarpıcıydı.
Aşağı yukarı şöyle bir şeydi: Eskiden ayrıcalıklı sınıflar et, yağ ve patates gibi gıdalarla beslenirken, yoksullar yulaf, sebze, tahıla tamah ediyordu. Bugün ise zenginler yulaf, sebze ve tahıl gibi sağlıklı gıdalardan şaşmazken, orta ve alt sınıf et, patates kızartması ve hamur ağırlıklı gıdalardan şaşmıyor!
Yani şımardığımız söylenemez, sadece işler biraz değişti.
Bu arada kitaplarıyla dünyaya antropolojiyi sevdiren Harari’nin yeni kitabını yayınladı: 21. yüzyıl üzerine 21 ders.
Harari İsrailli bir Yahudi de olsa olsa eserlerini İngilizce kaleme alıyor. Henüz Türkçe çevirisi bitmese de, İngilizce bilenler bir an önce edinip okusun derim.
Eski ABD başkanı Barack Obama ve son dönem yardımcılığını yapan Joe Biden, dün bir kafeye gidip karınlarını doyurmuşlar.
'Bagel’lar taze mi?'
Joe Biden ısmarlamış. Havadisi alanlar kısa süre içinde mekanın önünde toplanıp selfie kuyruğuna girmiş tabii.
Artık başkan olmamasının Obama’nın ününü azaltmadığı aşikar...
Yaşlanmamak konusunda anlamsız bir ısrarı olan Tom Cruise, Görevimiz Tehlike serisindeki 22. yılında 6. filmini vizyona soktu.
56 yaşında olmasına rağmen 40 göstermesi yetmiyormuş gibi, adam bir de film boyunca atlıyor, zıplıyor, hiç duraksamadan 10 dakika depar atıyor. Sahnelerini mümkün olduğunca kendisi çekmek istiyormuş. Hatta bir damdan dama atlama sahnesinde bacağını kırmıştı.
Ne söylenebilir ki? Mesleğine saygı göstermek diye ben buna derim.
Bu arada film gayet iyi. Aksiyon severler kaçırmasın. Bana kalırsa 6. devam filminin bir serinin en iyisi olmaya aday olması eşine zor rastlanır bir başarı. Ha bir de, mutlaka sinemada izleyin.
-
Bu sondaj hiç durmayacak gibi. Haftaya yine kafaları hazırlayın!
Yorum Yazın
daha yeni izledim sinemada 3d kapkaranlık görevimiz tehlike 6 , kesinlikle 3d izlemeyin, ayrıca yakın çekimlerde apaçık belli makyajla bile kapatamamışlar , ... Devamını Gör