Kafa Sondajı 2: Bedelli Askerlik, Madde-22 Paradoksu, Fransa'nın Tüfek Gibi Oğlanları
Sondaja devam...
Bedelli askerlik bugün defakto olarak ilan edildi. Henüz kesinleşmese de 25 yaşından büyüklerin yararlanabileceği bir düzenleme olacak.
An itibariyle yarım milyondan fazla yoklama kaçağı olduğunu düşünürsek, talebin bu sayıya yakın olacağını varsayabiliriz.
Sosyal medya da kaynıyor tabii. Hatta bizimkiler de taze derleme yaptı.
Yine de kamusal alanda askerlik üzerine yazıp çizerken temkinli olmakta fayda var. Farkında olmadan TCK 318’i, yani Halkı askerlikten soğutma suçunu işleyebilirsiniz.
Kanun şöyle diyor:
(1) Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.
Bedelli kutlayacağım derken evdeki pirinçten de olmayın.
Joseph Heller’ın edebiyat klasiği Catch-22 en sevdiğim romanlardan biri. Harika bir mizah, muazzam bir satir. Türkçeye Madde-22 olarak çevrilmişti.
Aslında buradaki catch’i bir yasa maddesinden ziyade, o maddedeki açık olarak almak daha mantıklı.
Büyük bölümü bir askeri hastanede geçen Catch-22, gerçek hayatta sık sık başa musallat olan bir paradoksun üzerine kurgulanmış bir eser.
Paradoks kısaca şöyle işliyor: Bir şeye ihtiyaç duyarsınız. Fakat bu şeye ihtiyaç duyuyor olmanız, bu ihtiyacı gidermenizi engeller.
Diyelim ki yeni mezun oldunuz ve iş arıyorsunuz.
Hiçbir yere kabul edilmediniz. Çünkü tecrübesizsiniz.
Bu yüzden tecrübe kazanmanız gerekiyor. Bunun için işe girmeniz gerekir.
Ama işe giremezsiniz, çünkü tecrübesizsiniz.
Tanıdık gelmiştir...
Paradoksun kitaptaki orijinal hali ise şöyle:
Eğer bir pilot uçmak istemezse akıl sağlığı yerinde kabul edilir, çünkü uçmayı istemek çılgınca bir şeydir.
Uçmak isteyen pilotlar da deli kabul edilir, çünkü uçmayı istemek çılgınca bir şeydir.
Bu durumda deli kabul edilen pilotlar, revire gidip deli olduklarını ve uçmak istemediklerini söylerlerse görevden alınırlar.
Fakat bu noktada uçmak istemedikleri için akıl sağlığı yerinde kabul edilirler. Bu da onları tekrardan uçmaya elverişli yapar.
Tebrikler. Bedelli askerlik gündemi boyunca bir köşeye kıvrılıp okunacak keyifle okunacak bir kitabınız oldu.
Şu sıralar dünya Fransa’nın kadrosunun ekseriyetini oluşturan Afrika kökenli delikanlıların başarısını konuşuyor.
Niye böyle garip bir cümle kurdum? Çünkü bazılarına göre Fransa’nın kadrosu müstemleke ürünüymüş, o yüzden bu başarı o kadar da Fransız değilmiş.
Tamam, sahada mücadele edenler çoğunlukla Afrika kökenliler de, bu futbol başarısını sahiplenen yalnızca beyaz Jakobenler falan mı? Neden Fransa’nın bu başarısı topyekün bir göçmen başarısı olarak görülemesin?
Ayrıca Fransa'nın kadrosunda Mandanda ve Umtiti dışında sonradan Fransa'ya göç etmiş futbolcu bulunmuyor. Diğer herkes doğma büyüme Fransa!
Kutlama yerinde kimleri görüyorsunuz? Elinde Chardonnay’leriyle gezen elit Fransızları mı?
Üstelik bu başarı küçümsenirken farkında olmadan Fransız milleti değil, aslında göçmen çocukların başarısı küçümsenmiş oluyor.
Çok fazla uzatmamak lazım: Tebrikler Fransa!
-
Kafa Sondajı her hafta devam edecek ve böyle konudan konuya atlayarak dünyayı tam kafasından kavrayacak. Siz detın fav'a, bekleyin. Size anlatacak çok şeyim var.
Yorum Yazın
bu ne 'mevzular' cosplay mi ?
Kafa sondaji ismi Technopatin kafa ayari serisinin isminden mi esinlenme?