Kafa Sondajı 1: Mağarada Mahsur Kalan Çocuklar, Yoga Yapıp İnsan Öldüren Japon Tarikatı ve Domuzlar
Tayland’daki mağarada mahsur kalan çocukları duymuşsunuzdur.
Kestirme olsun diye mağaradan yürümeyi tercih eden 13 futbolcu çocuk ve antrenörleri ani yağış sonrası kısmi olarak su basan mağarada mahsur kaldılar.
Pazar günü başlayan kurtarma çalışmalarında gün itibariyle 11 çocuğun kurtarıldığı bilgisi geldi. Kaynaklar yalnızca görgü tanıklarından ibaret olduğu için henüz doğrulanmış değil.
Soru işaretlerini anında gideremeyen her olayda olduğu gibi, bu olayda da komplocu tayfa fazla mesai yapmaya başladı.
Olayın Tayland PR’ı olduğu, Elon Musk’ın da aynı şekilde ekmek peşinde olduğunu iddia ediyorlar. En büyük argümanları da şimdiye hiçbir çocuğun ölmemiş olması.
Hani baştan sona F1 yarışı izleyen, sonra da “Hiç kaza olmadı” diyerek dilinin ucuyla memnuniyetsizlik ifade eden insanlar vardır ya, işte onlarla bu komplocular aynı kişiler olmalı.
Biz sabah kalkıp okula/işe gitmeye üşenirken, 74’lük Roger Waters yine senenin yarısını dünyayı turlayarak geçiriyor.
2013’teki The Wall turnesinde duraklardan biri İstanbul’du, ama maalesef bu kez bu taraflara uğramayacak kendisi.
Pigs performansı esnasında, ki müzik tarihinin en güçlü satirlerinden biridir, sahne ekranlarına bazı tanıdık isimleri yansıttırıyormuş Roger dede. Kimler olduklarını merak ediyorsanız, gugıllayın.
Şimdi Roger Waters, Pigs falan derken aklıma Animals kapağındaki uçan domuz geldi.
İngilizler uçan bir şeyler yapıp gökyüzünde sallandırmayı seviyor olacak ki, Donald Trump’ın önümüzdeki haftadaki Londra ziyaretinde şuncağızı aynı usül havalandıracaklar.
Üstelik belediyeden gerekli izinler alındı!
Elbette Trump dahil kafile ve ev sahibi bu uçan bebeği görecek, muhtemelen bir iki espri yapılacak, bir miktar medya patırtısının ardından mevzu mazideki yerini alacak. Serin hikaye.
İşte medeniyet diye buna derim!
20 Mart 1995 yılında iki fizikçi, bir yapay zeka araştırmacısı, bir kalp doktoru ve bir mühendisten oluşan beş kişilik bir ekip Tokyo metrosuna sabah kalabalığında giriş yaptı.
Her birinin elinde iki küçük plastik poşet ve sivri uçlu şemsiye vardı.
Beş farklı trene dağılan ekip, trenler hareket etmeden hemen önce ellerindeki paketleri sivri uçlu şemsiyeleriyle parçaladı ve dışarıda onları bekleyen şoförlerin araçlarına atlayıp kaçtılar.
Paketler öldürücü sarin gazı ihtiva ediyordu. 12 kişi öldü, 1000’den fazla kişi gazı solumaktan dolayı rahatsızlandı.
Saldırının arkasında 80’lerde kurulan Aum Şinrikyo adı verilen dini tarikat vardı. Yogadan kimyasal silah üretimine kadar oldukça geniş çapta etkinlikleri olan acayip bir kült bu.
Bugünlerde yeniden gündem olmalarının sebebiyse, tarikat kurucularından 7 ismin geçtiğimiz Cuma günü asılarak idam edilmesi. Kalan isimlerin de benzer şekilde yargı süreci devam ediyor.
Bizim de sık sık içine düştüğümüz idam gündemi, bir başka coğrafyada da yankı buldu anlayacağınız.
Bazı sivil toplum kuruluşları idamlardan dolayı Japonya’yı çoktan kınadı bile.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Geçtiğimiz günlerde Isaac Newton’la ilgili bir tweet viral oldu.
Söylenene göre Bay Newton bir dönem Birleşik Krallık Parlamentosu’nda yer almış, fakat görev süresi boyunca kayıtlara geçen tek konuşmasında “Pencerenin kapatılması gerek” demiş.
Böyle magazinel bilgilere her zaman şüpheyle yaklaşırım. Müstehzi bir şekilde “Kesin yaşanmıştır bu” derim.
Öncelikle Newton’ın Whig’lerin safında parlamentoda iki farklı dönem yer aldığı doğru. (1689-90 ve 1701-1702)
Tek konuşması bu mudur bilinmez ama, Newton’ın parlamentoda söz alıp görevlilerden pencerenin kapatılmasını istediği birkaç farklı kaynakta yer alıyor. Yani tweet doğru söylüyor.
Zaten yakınlarına göre espri anlayışı sıfırmış Newton’ın. O yüzden kaynaklar bir kenara, bu hikaye bana oldukça makul geldi.
-
“Ee, ne anlattı bu şimdi?” dediğinizi tahmin ediyor gibiyim. Ama bence böyle konudan konuya atlamak daha heyecanlı. O yüzden haftaya yine farklı konularda gevezelik edip kafaları sondajlamaya devam edeceğim. Atın fav’a bekleyin.
Yorum Yazın
okumaya üşendim
atin fav'a bekleyin demişsin ama fav yok ki yavrum ya :/